Aytuğ TÜRKKAN
İkinci Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, Türkiye ile KKTC arasında yaşanan mali krizin, teknik nedenlerden kaynaklandığına ilişkin söylemlere inanmadığını belirtti. Talat, “Ben buna hükümetin bile inandığını düşünmüyorum. Onların da kafasında kuşkular vardır” dedi.
Teknik sıkıntıların bu kadar uzun sürmediğini vurgulayan Talat “Hele şimdi yeni sistemde Cumhurbaşkanı’nın yetkileri çok artmış iken, bir talimatla bitecek bir şeydir bu. Olur mu öyle şey?” diyerek bazı tahminler üzerine yorum yaptı.
“Türkiye siyasi bir mesaj mı veriyor” sorusuna karşılık Talat şu yanıtı verdi:
“Onu bilemiyoruz. Hükümet yetkililerinin de bildiğini sanmıyorum. Yani bir siyasi mesaj mı var? Türkiye başka bir hükümet mi istiyor? Sanmam ama bu aritmetikte başka bir hükümet çıkmaz.”
Para gelmezse ne olur?
Mehmet Ali Talat, bu sürecin zorlanması halinde erken seçimin gündeme gelebileceğini belirterek şöyle dedi:
“Başka bir hükümet formülü yoktur. Ne kadar zorlarsa zorlasın Türkiye, başka bir formül bulamaz. Ancak erken seçim olur. Bu para gelmezse yavaş yavaş erken seçime sürüklenir. Yoksullaşma biraz daha artar. Yavaş yavaş bir seçime sürüklenir. Seçimin sonucu ne olacak o da o günün şartlarında ortaya çıkar. Fakat ben Türkiye’nin böyle bir niyetle hareket ettiğine inanmıyorum. Türkiye bu hükümeti beğenmiyorsa ve başka bir hükümet öngörüyorsa bunu söyler. Kapalı kapılar ardında ama söyler yüzüne adamın.”
Güncel tartışma konularından biri olan Gazimağusa, İskele ve Yeniboğaziçi’ne yönelik olarak emirname konusuna da değinen Talat, müteahhitlerin tepkilerini eleştirdi, sözlerine şöyle devam etti:
“İskele-Mağusa emirnamesinde Hükümete 5 gün süre verildi. Sanki ABD savaş ilan edilecek gibi laflarla harekete geçti vs.. tabi sonra ekonomik örgütler toplandı ve işi biraz yumuşattı. İyi ki öyle yaptılar. Biz otoritenin yeterli olmadığını söylerken her adımda otoriteye meydan okuyan ve haklı haksız bu tür hareketler içine giren hareketleri çok doğru bulmuyorum. Dolayısı ile bana göre şu anda bizim en ciddi sorunumuz, planlama konusunda herkesin planlama demesine rağmen planlamaya karşı çıkmasıdır. Planlamanın kendisine uygulanmasını istemez. Kimse uymak istemez, kendisine uygulanmasını istemez. Başkasına uygulansın, adamın biri derenin içine duvar çekmiş, belediye yıkmış, çok iyi oldu, yıksın. Ama o yıksın diyenlerin kendilerinin bakalım ne kadar şeyleri var, ama bana dokunmasın. Hükümet bu emirname konusunda kararlı durmalıdır.”
Gönyeli köprüsü
İkinci Cumhurbaşkanı Talat Gönyeli’de yapılan köprüye alınan ara emri konusuna da değindi, yargının tutumunu eleştirdi:
“Gönyeli olayında sorunu ben yargıda görüyorum. Önünde bir konu var bu konuya bir bak. Ne ise vereceğin karar ver. Nedir yani, aylardır bu yolu kapattın, nasıl bir ara emridir bu? Kararını ver yık de ya da şu kadar tazminat de bir yerden bulsunlar ödesinler insanlara. Yani arsasının değeri düşmüş, ne ise o düşen onu öde ödeyeceksen. Ara emri ver ve bekle. Nasıl bir yargı mekanizmasıdır bu? Bu işte yargı da üzerine düşeni yapmıyor.”
Sel felaketi
Yaşanan sel felaketine de değinen Talat, hükümetin belediyelere yardımcı olması gerektiğini belirterek şunları kaydetti:
“Bu karar felaketi orada yaşayan insanların kendilerinin çözmesi mümkün değil. Belediyeler de çözemez. Sonra zaten bir vatandaşın evi yıkıldıysa belediye bir miktar yardım yapabilir. Yüksel Çelebi açıkladı. Dikmen 20 yıl geriye gitti dedi. O alt yapı filan hepsi zarar gördü. Evler zarar gördü. Belediye olarak hiç olmazsa iş gücü olarak alet olarak katkıda bulunacak. Ama maddi olarak ne kadar verebilir ki Dikmen Belediyesi? Bu zarar ziyan en çok 3 yerde oldu. O zaman KKTC bir devletse bu devletin bu zarar ziyanı sadece 3 bölge ödesin diye bir konu olamaz.”