Doğuş Özokutan ÇİFTÇİOĞLU

Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, Crans- Montana Zirvesi öncesinde, Cumhuriyet Meclisi’nde temsil edilen siyasi parti başkanlarıyla bir araya geldi. 

Akıncı, Crans Montana’da 28 Haziran’da devam edecek Kıbrıs Konferansı öncesinde parti başkanlarıyla görüşmesinde, BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’in Kıbrıs Özel Danışmanı Espen Eide tarafından dün sunulan “İsviçre’deki konferanstaki çalışmalara kılavuzluk edecek belge” hakkında bilgi vererek görüş alışverişinde bulundu.

Yaklaşık bir saat süren toplantıda, BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’in Kıbrıs Özel Danışmanı Espen Barth Eide tarafından dün sunulan “İsviçre’deki konferanstaki çalışmalara kılavuzluk edecek belge” de ele alındı. 

Toplantının ardından parti başkanları basına açıklamalarda bulundu. 

Özgürgün: Belge yuvarlak ifadeler içeriyor

Başbakan Özgürgün burada yaptığı konuşmada, Kıbrıs Özel Danışmanı Espen Eide tarafından sunulan, “İsviçre’deki konferanstaki çalışmalara kılavuzluk edecek belge”nin, iç ve dış güvenlikle ilgili bir yol haritası sunduğunu ancak yuvarlak ifadeler içerdiğini anlattı. Belgenin her iki tarafı da tatmin edecek durumda olmadığını anlatan Özgürgün, Garanti ve İttifak Anlaşmalarıyla ilgili yorum ve öneriler içeren belgenin “sunulmuş olmak için sunulmuş” gibi göründüğünü dile getirdi. Özgürgün, mevcut durumda Kıbrıs Rum tarafının tutumunun umut verici olmadığını da kaydetti.

Cumhurbaşkanı Akıncı’nın Türkiye’ye giderek istişarelerde bulunacağına işaret eden Özgürgün, Kıbrıs Türk tarafının süreci Türkiye’yle Rum tarafının ise Yunanistan’la sürdürdüğüne işaret etti. İngiltere’nin de taraflardan olduğuna işaret eden Özgürgün, dolayısıyla Amerika ve NATO’nun da taraf olduğunu belirtti. 

Başbakan Yardımcısı ve Maliye Bakanı Serdar Denktaş ve Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu’nun hem hükümeti hem de partilerini temsilen Crans-Montana’ya gideceğini aktaran Özgürgün, kendisinin ancak ciddi bir gelişme olursa Crans-Montana’ya gideceğini aktardı.

Denktaş: Zirveye katılacağız

DP Genel Başkanı, Başbakan Yardımcısı ve Maliye Bakanı Serdar Denktaş, gidişattan hâlâ çok memnun olmadığını söyleyerek Cumhurbaşkanı Akıncı’nın Ankara’da yapacağı görüşmeler sonrası ortaya çıkacak tavrın da önemli olduğunu aktardı.

Belgeden, İsviçre’de Garanti ve İttifak Anlaşmalarının ciddi anlamda tartışmaya başlanacağının anlaşıldığını anlatan Denktaş, Başbakan Özgürgün’le görev dağılımı yaptıklarını, Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu ile kendisinin hükümet adına Zirve’ye katılacağını belirtti.   

Erhürman: Sonuç odaklı bir yaklaşım gerek

CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman da toplantıdan çıkışta basına yaptığı açıklamada, Zirve’de sonuç odaklı bir yaklaşımla kararlılık, yaratıcılık, cesaretle hareket edilmesine ihtiyaç olduğunu belirtti.  Eide belgesinin daha çok müzakerelerin zeminini belirleyen yönteme ilişkin bir belge olduğunu anlatan Erhürman, zaten belgeden öneriler getirmesinin de beklenmediğini anlattı.

Erhürman, bu noktada Türkiye’yle de yapılacak görüşmelerin önemli olduğunu ancak en önemlisinin tüm tarafların sonuç odaklı bir yaklaşımla hareket etmesi olduğunu tekrarladı.  CTP’nin zirveye katılma kararı aldığını da ifade eden Erhürman, konuyla ilgili detayların MYK’da belirleneceğini anlattı. 

Özyiğit: Garanti sistemi devam etmeli

TDP Genel Başkanı Cemal Özyiğit ise son derece verimli ve yararlı bir toplantı yaptıklarını anlattı. Hazırlıkların yoğun şekilde devam ettiğini belirten Özyiğit, kendilerinin de salı günü İsviçre’ye gideceklerini söyledi. “Önemli olan İsviçre’ye nasıl gidileceği” diyen Özyiğit, Kıbrıs Türk tarafının uzun zamandır çözüm odaklı olduğunu, Kıbrıs Rum tarafının da aynı iradeyle hareket etmesi gerektiğini belirtti.    Eide’nin sunduğu belgeyi de yorumlayan Özyiğit, belgenin tarafların pozisyonlarını netleştirmeyi hedeflediğini dile getirdi.

Güvenlik ve garantiler konusuna da değinen Özyiğit, geçmişte yaşananlar nedeniyle Kıbrıslı Türklerin bazı endişeleri olduğuna işaret ederek, bu endişeler ortadan kalkana kadar garanti sisteminin bir şekilde devam etmesi gerektiğini anlattı.  Özyiğit, önemli olanın bu yapılırken karşı taraf için tehdit algısı yaratmamak olduğunu vurguladı.