Rum Yönetimi’nin Kapalı Maraş’la ilgili gelişmeleri yakından takip ettiği ve meselenin, Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis tarafından 9 Ağustos’taki gayrı resmî liderler görüşmesinde gündeme getirileceği haber verildi.
   Fileleftheros “Çabayı Mayınlıyorlar… Türk Tarafının Hareketleri Müzakerelerin Yeniden Başlamamasını Hedefliyor” başlığıyla manşete çektiği haberinde, Rum tarafının, özellikle Maraş ile ilgili eylemlerinden dolayı Türk tarafının Kıbrıs müzakerelerinin yeniden başlamasına dair niyeti konusunda “çekinceleri bulunduğunu” yazdı. 
   Gazete, Maraş’la ilgili gelişmelerin “baş aktörü” olarak niteledikleri Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Kudret Özersay’ın bu konuda tek başına değil, Ankara’nın yönlendirmesiyle, müzakerelerin başlamaması için ortam yaratma çabasıyla hareket ettiğini”  savundu.
Rum diplomatik çevrelerinin, “Maraş konusundaki hareketlerin, kapalı bölgeyle o kadar da ilgili olmadığı, Kıbrıs müzakerelerini yeniden başlatma çabalarında sorun yaratma maksatlı olduğu”  kanaatinde olduklarını yazan gazete, envanter çalışmalarına başlandığı açıklamasının da bu kanaati güçlendirdiğini yazdı.
   BM Barış Gücü’nün görev süresini uzatan 2483 sayılı Güvenlik Konseyi kararını ise Özersay “Ada’nın geleceğine dair ortak vizyon olup olmadığı saptanmadan müzakerelere girmek zaman kaybıdır”, Rum Sözcü Nikos Hristodulidis ise “kararda,  çözüm çerçevesiyle ilgili çok net ifade var ve Türk tarafına cevap veriyor” ifadeleriyle değerlendirdi.
   Haberi iç sayfasında “Maraş Masada… Başkan Konuyu Akıncı İle 9 Ağustos’taki Görüşmede Gündeme Getiriyor” başlığı altında detaylandıran gazeteye göre, Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis Maraş konusunu, Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ile 9 Ağustos’ta gerçekleşecek gayrı resmî görüşmede gündeme getirecek.
   Anastasiadis hükümetinden adı belirtilmeyen bir kaynak Rum Haber Ajansı’na yaptığı açıklamada, Türk tarafının kapalı Maraş ile ilgili hareketlerle gelişmelerin yakından takip edildiğini ve gereken yerlerde gerekli girişimlerde bulunulduğunu söyledi. 
    Haberde, “Barış Gücü’nün görev süresinin uzatılması konusunda BM Güvenlik Konseyi tarafından oybirliğiyle onaylanan 483 sayılı karar, Maraş’la ilgili kararlarda belirlenen özel statüyü hatırlatıyor” ifadesine yer verildi. 
Kapalı Maraş’ta envanter çalışması yapacak grubun bölgeye gerçekleştirdiği ziyarete, fotoğraf desteğiyle yer verilen haberde bazı Rum siyasi partilerinin konuyla ilgili tepki açıklamaları da aktarıldı.

AKEL’in tepkisi

   Habere göre, AKEL, “Kudret Özersay’ın kapalı Maraş’a girmesi ve kentin işgal idaresi altına açılması planları statükonun ve Barış Gücü’nün görev süresinin uzatılmasına dair dün alınan Güvenlik Konseyi kararı da dahil BM kararlarının bariz şekliyle ihlalidir. Türkiye’nin Kıbrıs MEB’inde yarattığı yeni emrivakilere ilave bu gelişme, uzayan çıkmaz ve müzakere boşluğunun sonucudur”  görüşünü ortaya koydu.
   “Uluslararası toplumun gerekli tepkiyi göstermediği için Türkiye’nin yeni tehlikeli emrivakiler yarattığı” iddiasında da bulunan AKEL, devamla her şeyin bir noktada toplandığına dikkat çekerek, kast ettiği noktayı şöyle izah etti:
“Müzakere çıkmazı derhal kırılmalı ve Kıbrıs sorununda bir ilkeler çözümü için özlü müzakerelere ilerlemeliyiz. Başkan Anastasiadis ilk ve kritik istasyon olan 9 Ağustos’taki liderler görüşmesinde buraya bağlı kalmalıdır. Başkanın o görüşmede tek çözüm zemininin, iki toplumun BM’nin ilgili kararlarında tarif edildiği şekliyle siyasi eşitliğine dayalı iki bölgeli iki toplumlu federasyon olduğunu geri dönüşü olmayacak şekilde mühürlemelidir. BM Genel Sekreteri’nin Çerçevesi’ne ve uzlaşılmış yakınlaşmalara bağlılığını teyit etmelidir. BM Genel Sekreteri’nin istediği budur, Güvenlik Konseyi’nin onayladığı kararda bu yazıyor ve başkan da bunu yapmalıdır.”