Remzi SAMAR

   Bağımsız Cumhurbaşkanı adayı Kudret Özersay, Diyalog Medya Grubu’nu ziyaretinde önemli açıklamalarda bulundu. Özersay, seçim manifestosunda yer alan Maraş’ın Türk yönetiminde açılması konusuna değinerek, bunun gerçekleşmesi için çalışacağını söyledi.

   Maraş’ta mülkü bulunan Kıbrıslı Rumların, Türk yönetimi altında kente dönüş yapabileceğini söyleyen Özersay, böylesi bir gelişmede hem mülk sahibi Rumların, hem de Kıbrıslı Türklerin kazançlı çıkacağını belirtti.

   Diyalog Medya Grubu Genel Müdürü ve Genel Yayın Yönetmeni Reşat Akar ve üst kademe yöneticileri ile biraraya gelen Özersay’a, bu ziyaretinde kalabalık bir grup eşlik etti. Özersay, seçim sürecinde medyanın tarafsız yayın yapması dileklerini yerine getirirken, Reşat Akar, “Diyalog Medya’nın kuruluş amacı tarafsız yayıncılık yapmaktır” dedi.

“Marifet masada beklemek değildir”

Kudret Özersay yaptığı açıklamalarda, şu anki Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu’nun Kıbrıs sorunun çözümü konusunda yeterli girişimlerde bulunmadığını savunarak, müzakerelerin başlaması için müzakere masasında beklemenin marifet olmadığını söyledi.  “Yoksa birilerine bir miktar para verirsiniz iyi de bir konum bırakırsınız bir ömür müzakereleri götürür gibi yapar” diyen Özersay,  “İhtiyaç bu değildir. O yüzden müzakereyi sonuç alıcı bir hale dönüştürmek için zorlamak önemlidir. Marifet budur.” şeklinde konuştu.  

“Al-ver’e zorladığımız için masadan kalkıldı”

Rumların müzakere masasından kaçışının nedenini al-ver sürecine geçilmesinden dolayı kaynaklandığını ifade eden Özersay şunları aktardı, “Son yaşanan Navtex krizinin ertesinde Kıbrıs Türk tarafı bence bunu dünyaya anlatma konusunu Türkiye’ye havale etti. Türkiye’nin de bundan sorumlu tutulması bunun bedelinin bir kısmının ödemesine neden oldu. Bence bu doğru bir şey değil. Bizim bunu doğru anlatabilmemiz lazımdı. Çünkü Kıbrıslı Türklerin haklarından bahsediyoruz. Ben görevdeyken bir müzakere süreci vardı. Onun bir al-ver noktasına gelmesi için bir çaba ortaya koydum ve getirdim. Süreç al-ver noktasına geldiği için koptu. 

“Navtex olmasa kalp ameliyatı olacaktı”

Navtex olmasa kalp ameliyatı gerekçe gösterilecekti. O da olmasa ekonomik kriz gerekçe gösterilecekti. Al-ver’e zorladığımız için daha fazla ileriye gidilemedi. Görevdeyken yapılması gerektiğini yaptım aslında… Ama görevden alındıktan sonra görüşmeler askıya aldığı zaman Türk tarafının politikasının ne olduğuna baktığım zaman, son günlerde yapılan açıklamalara baktığımda size söz verdiğim gibi ben masadayım. Masada bekliyorum deniliyor. Masada olmak bence bir politika değildir.”

“Toplum ‘kudretine’ sahip çıkacak”

Seçim çalışmaları çerçevesinde birçok bölgeye gittiğini, her kesimden destek aldığını, nisan ayındaki seçimde beklentilerin aksine bir sonuç çıkacağını ifade eden Özersay, “Toplum kudretine sahip çıkacak, ülke yönetiminde büyük bir değişim yaşanacak” dedi.

Özersay, Nisan ayında, Kıbrıs Türk halkının siyasi parti başkanı değil toplum lideri seçeceğini, bu yüzden UBP, CTP, TDP tabanının yanında kararsızlardan da oy alacağını söyleyerek, vatandaşın artık süslü sözlerden usandığını, hiçbir siyasi partiye vefa borcu olmayan, işin ehli birisini cumhurbaşkanlığına seçeceğini kaydetti.

Akar: Her adaya eşit mesafedeyiz

Diyalog Medya Grubu Genel Yayın Yönetmeni Reşat Akar’da konuşmasında Diyalog Medya’nın bağımsız ve tarafsız bir yayıncılık politikası izlediğini belirtti. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde yarışan tüm adaylara eşit mesafede olduklarını ifade eden Akar, “Kıbrıs Türk halkının yanında uydudan ve internet üzerinden bizleri takip eden dünyanın doğru bilgilenmesi için, hem Diyalog Gazetesi hem de Diyalog TV tüm adayların sesini doğru ve tarafsız olarak duyurmayı kendine görev edinmiştir” dedi.

Akar, Kudret Özersay ve ekibine seçim çalışmalarında başarı diledi.