Kıbrıs konusunda Meclisi bilgilendiren Tatar, müzakere sürecinin başlayabilmesi için herhangi bir ortak zemin olmadığını ifade etti.
Meclis Genel Kurulu Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın katılımıyla olağanüstü toplandı.
Cumhuriyet Meclisi İç Tüzüğü'nün 60'ıncı maddesinin 2. fıkrası uyarınca Cumhuriyetçi Türk Partisi grubuna bağlı bazı milletvekillerinin istemi üzerine yapılan olağanüstü birleşimde Tatar, Kıbrıs konusunda Cumhuriyet Meclisi'ni bilgilendirdi.
Tatar, Cumhuriyet Meclisi’nde yaklaşık 4 saat süren kapalı oturumda milletvekillerini Kıbrıs meselesindeki son gelişmeler hakkında bilgilendirmesinin ardından basına açıklama yaptı.
Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, müzakere sürecinin başlayabilmesi için herhangi bir ortak zemin olmadığını ifade etti.
Tatar, "Çünkü karşı taraf bizim egemenliğimizi kabul etmiyor” dedi.
“Her zaman buraya gelip Kıbrıs konusundaki gelişmeleri anlatmaktan büyük mutluluk duydum ve duyacağım” diyen Tatar, bilgilendirmenin, önceki dönemlerde de olduğu gibi, kapalı şekilde yapıldığını kaydetti. Kıbrıs konusunun devlet hassasiyetleri içeren bir konu olduğunu, oturumların bu nedenle önceki cumhurbaşkanları döneminde de kapalı şekilde yapıldığına işaret eden Tatar, “Kapalı oturumu belki televizyon göstermez ama buradaki görüşmeler bütün şeffaflığıyla devam eder. Bugün de böyle olmuştur” dedi.
Kendisine milletvekilleri tarafından sorulan sorulara yanıt verdiğini kaydeden Tatar, bu yanıtların Meclis kayıtlarına da geçtiğini dile getirdi.
50 yıldır sonuç alınmadı
Kendisinin yeni bir siyaset gündeme getirerek seçildiğini, bunun da iki devletli bir siyaset olduğunu ifade eden Tatar, 50 yıldır süren müzakerelerden hiçbir sonuç alınamadığını kaydetti.
Ortak zemin var mı tespit etmesi amacıyla görevlendirilen BM Genel Sekreteri'nin Kıbrıs Kişisel Temsilcisi Maria Angela Holguin'in temaslarına da değinen Tatar, “Biz görüşmeye hazırız. Ama neticede görünen o ki müzakere sürecinin başlayabilmesi için herhangi bir ortak zemin yoktur. Çünkü karşı taraf bizim egemenliğimizi kabul etmiyor. Egemenliğimizi kabul etmezse bir müzakere sürecinin oturmanın hiçbir anlamı yoktur” şeklinde konuştu.
Bu ve benzeri konuların Meclis oturumunda da ele alındığını dile getiren Tatar, “Benim tek söylediğim, sabırlı olmamız lazım” dedi, Türk devletleriyle ilişkilerin geliştirilmesinin önemine işaret etti.
Kapalı oturum talebim olmadı
Oturum sırasında bir milletvekilinin, kapalı oturumla ilgili bir sosyal medya paylaşımı yaptığına ve konunun haberlere de taşındığına değinen Tatar, iddia edildiği gibi kapalı oturumu isteyenin kendisi olmadığını dile getirdi. “Benim cumhurbaşkanı olarak burada kapalı oturum olsun diye ne bir talebim, ne de telkinim oldu” diyen Tatar, bu gibi konuların her zaman kapalı oturumla ele alındığını tekrarladı.
Kıbrıslı Rumlar kadar Kıbrıslı Türklerin de egemenlik hakkı olduğunu vurgulayan Tatar, geçmişten gelen bu egemenlik haklarının uluslararası anlaşmalara dayandığını vurguladı.
Tatar, konuşmasını, Kıbrıs'ta iki ayrı halk, iki ayrı devlet, iki ayrı demokrasi için mücadeleye devam edeceklerini söyleyerek bitirdi.
Ortak zemin yok deyip işin içinden sıyrılan kişi Kıbrıs Türk Toplumunun görüşmecisi olamaz. Görüşmeci ortak zemini yaratmak zorundadır. Kaldı ki ondan önceli görüşmeciler bunu belli bir noktaya getirmişler ve bu da BM ce kayıt altına alınmıştır. Yeni siyasetle seçildim diyerek halkın referandumu göz ardı edilemez. Referandumda Kıbrıslı Türkler, iki bölgeli, iki toplumlu, tek ortak kimlikli yapıya yüzde 65 oranında kabul oyu vermişlerdir.Geçerli olan politikalar değil, referandumdur.