Atina’yı ziyaret eden Rum Yönetimi Dışişleri Bakanı Yuannis Kasulidis, Yunanistan Dışişleri Bakanı Nikos Kocias’la birlikte ‘garantörlük’ konusunu ele alarak, ortak mesaj verdi.
Kasulidis, Kıbrıs'ta güvenlik sorununun Kıbrıslı Türklerin ve Rumların kendilerini eşit şekilde güvende hissedebileceği şekilde çözümünün, Rum halkının olası bir referandum ile anlaşmayı onaylamasında anahtar rolü oynayacağını söyledi.
Kasulidis, Kıbrıs’ta yeniden başlayan çözüm müzakerelerinin çok iyi bir ortamda sürdüğünü ifade ederek, görüşmelerin sonucuyla ilgili iyimser olduğunu belirtti.
Ada'daki bugünkü olumlu ortamın, KKTC'deki seçimlerin sonucundan kaynaklandığını ifade eden Kasulidis, "Biz mesajı aldık ve Kıbrıs sorununun çözüm çabalarında zaman kaybetmeden ilerleyerek karşılık vermek durumundayız" dedi.
Kasulidis, Kıbrıs’ta müzakerelerin yoğun bir şekilde sürdüğünü ve 17 Haziran'da liderlere, görüşmelerde varılan noktayla ilgili tüm boyutlarıyla bütün bir tablo sunulacağını belirterek, tüm bunların sonuçlarının önümüzdeki aylarda görüleceğini kaydetti.
Kıbrıs'ta garantörlük konusuna değinen Kasulidis, Ada'da Kıbrıslı Türklerin ve Rumların kendilerini eşit bir şekilde güvende hissedebilecekleri bir güvenlik sistemine ihtiyaç bulunduğunu söyledi.
Kıbrıs'ın, AB üyesi bir ülke olarak, Türk Toplumu'na her türlü garantiyi sağladığını savunan Kasulidis, şöyle dedi:
"Geçmişte garantörlük koşullarının ne verdiği ve bunun karşılığında ne kadar zarara yol açtığı ortada. Ayrıca, AB'de her ülke yasal düzenin kurallarına uymadığında hesap vermek zorundadır. Güvenlik sorununun Kıbrıslı Türklerin ve Rumların kendilerini eşit şekilde güvende hissedebileceği şekilde çözümü, ileride Kıbrıs halkının olası bir referandum ile anlaşmayı onaylamasında anahtar rolü oynayacaktır. BM üyesi gerçek bir devlet velilere ihtiyaç duymadan işleyebilmeli" diye konuştu.
İngiltere'nin garantörlük konusunun kaldırılmasıyla ilgili görüşlerinin ne yönde olduğuna ilişkin bir soruyu yanıtlayan Kasulidis, "Anladığım kadarıyla İngiltere bizim Kıbrıs’ta anlaşmaya varacağımız herhangi bir güvenlik sistemini kabul etmeye hazır."
Kasulidis, Kıbrıs'taki müzakerelerde doğal gaz konusunun görüşülüp görüşülmediğine ilişkin bir soru üzerine de, Rum lider Nikos Anastasiadis'in Kıbrıs sorununun çözümünde ilerleme kaydedildiğinden emin olunduğunda bu konunun da konuşulacağını söylediğini hatırlattı.
Darbeyi örnek gösterdi
Yunanistan Dışişleri Bakanı Nikos Kocias ise, Kıbrıs’ın, AB temelinde federal, iki toplumlu, tüm uluslararası ve Avrupa kanunlarının yükümlülüğü altında, demokrasisiyle ve toprak bütünlüğüyle bir bütün devlet olması gerektiğini söyledi.
Garantörlük konusuna değinen Kocias, Zürih Antlaşması'na göre Kıbrıs’da garantör bir güç olan Yunanistan’ın, kendi halkının isteği dışında Kıbrıs’taki darbeye karıştığını belirtti.
Yunanistan'ın, Zürih Antlaşması’nın kendisine tanıdığı bu rolün hukuksal ve kurumsal olarak devam etmesini arzu etmediğini belirten Kocias, "Çünkü biz, Kıbrıs’ın yapıcı bir müzakere ve iyi bir anlaşmanın ardından, AB’nin toplumlar, alt gruplar, sıradan insanlar ve üye ülkeler için öngördüğü tüm garantilerle AB’nin eşit bir üye devleti olması gerektiğine inanıyoruz" diye konuştu.
Kocias, Kasulidis ile olan görüşmede Kıbrıs konunun yanı sıra, bölgesel meseleleri de ele alındığını belirterek, Yunanistan ve Kıbrıs'ın (Rum) bölgede ve özellikle Doğu Akdeniz'de istikrar ve güvenliğe en üst düzeyde katkı sağlayan iki ülke olduğunu ifade etti.
Yunanistan'ın bu bağlamda Mısır, Kıbrıs ve İsrail ile ilişkilerini geliştirdiğini belirten Kocias, "Bu işbirliğin daha da genişletmeyi ve farklı oluşumlar meydana getirmeyi düşünüyoruz” diye konuştu.
Güncelleme Tarihi: 13 Haziran 2015, 10:32