Remzi SAMAR

   Parlamentoda temsil edilen siyasi partilere yönelik devlet yardımlarında önemli artışlar sağlandı. Hükümetin bir taraftan ‘tasarruf’ teedbirleri üzerinde durması, diğer yandan ‘örtülü ödenek’ ve ‘beklenmedik Giderler’ kaleminin yanı sıra siyasal partilere yönelik mali yardımları artırması ciddi tepkilere yol açıyor.

   Diyalog muhabirinin elde ettiği bilgilere göre, geçtiğimiz yıl içinde siyasal partilere toplamda 5 milyon 624 bin 448 TL mali yardım yapılırken, 2015 bütçesinde bu rakam 6 milyon 241 bin 147 liraya çıkarıldı. Siyasi partilere yardımların, yerel gelirlerin binde 3’ü oranında yapıldığı belirtiliyor.

   İşte son iki yılın yardım miktarları:

   CTP: 2 milyon 265 bin 110 TL          

   UBP: 1 milyon 558 bin 974 TL                

   DP-UG:  1 milyon 356 bin 364 TL        

   TDP: 444 bin TL

2014 Toplam:  5 milyon 624 bin 448 TL

2015 YILI

CTP: 2 milyon 462 bin 129

UBP:  2 milyon 143 bin 831 TL

DP-UG:   1 milyon 082 837 TL

TDP:  552 Bin 340

2015 Toplam: 6 milyon 241 bin 147

Özgür, Sucuoğlu ve İzcan ‘azaltılmalı’ diyor

Konu ile ilgili olarak Diyalog Gazetesi’ne konuşan siyasiler, ekonomik krizin olduğu şu günlerde bu bütçenin azaltılması gerektiğini söyledi. Ekonomi, Maliye, Bütçe ve Plan Komitesi Başkanı, Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Milletvekili Birikim Özgür, bu bütçenin partiler arasında nasıl dağıtılacağı konusunda daha adil bir sistemin oluşturulabileceğini ifade etti. Parlamento dışında olan Birleşik Kıbrıs Partisi (BKP) Genel Başkanı İzzet İzcan da bu miktarın azaltılması gerektiğini belirterek, verilecek cüzi miktarın da parlamento dışında olan partilere de dağıtılarak haksız rekabetin ortadan kaldırılabileceğini kaydetti. 

Ulusal Birlik Partisi (UBP) Lefkoşa İlçe Başkanı Faiz Sucuoğlu ise verilen katkı miktarının siyasi partileri zora sokmadan düzenlenebileceğini aktardı. 

Özgür: Daha adil bir sistem düşünülebilir

Diyalog’a konuşan CTP Milletvekili Birikim Özgür, Siyasi partilere verilen katkı ücretleri enflasyon oranlarına göre artış gösterdiğini söyledi. 

Katkıdaki artışın verilen kaynağı artırmak için yapılmadığını belirten Özgür, “Partiler arasında bu bütçenin nasıl dağıtılacağı konusunda daha adil bir sistem düşünülebilir.   Örneğin oy oranına göre partilere katkı yapılması düşünülebilir. Bu sayede milletvekili transferleri gibi gayri ahlaki bir takım yöntemlere gündeme gelmez” dedi. 

“Kaşif, katkı parası için UBP’ye geçeceğini söylemişti”

 “Biliyorsunuz Ahmet Kâşif 20 Aralık’tan önce Ulusal Birlik Partisi’ne dönmem gerekiyor gibi bazı açıklamalarda bulunmuştu” diyen Özgür, şunları söyledi,  “UBP’nin kendisinden kaynaklanacak katkıyı alabilmesi içi böyle bir yola başvurmuştu. Siyaset bu düzeylere kadar düşmüş oluyor. Milletvekili sayısına göre bu bütçe dağıtıldığı zaman bana göre bu kaynağın siyasi partilere oy oranı çerçevesinde sunulmasında bir sıkıntı olmaz. Bunu yaparken de illaki meclisteki partilerin bu kaynaktan faydalanacağı şeklinde bir kuralın da olmasına bana göre gerek yoktur. Herhangi bir parti seçime girdiği zaman oy oranı neyse bütçeden o oran çerçevesinde bir katkı alabilmesi gerektiğini düşünüyorum.” 

Birikim Özgür, partilere verilen bu katkı ücretlerinin milletvekili sayısına göre meclisteki partiler arasında paylaştırıldığını da belirterek, parlamento dışında kalan partilere de kaynak verilmesi gerektiğine vurgu yaptı.

İzcan: Sistemden besleniyorlar

BKP Genel Başkanı İzzet İzcan da yaptığı açıklamada, parlamentoda bulunan partilere devletin kaynaklarını sadece kendileri kullanarak haksız rekabet yaratıldığını savundu.  Bunu defalarca dile getirdiklerini vurgulayan İzcan, “Ülkemizde bir ekonomik kriz yaşanırken bu rakamların artık astronomik rakamlar olduğunu da söylüyoruz. Ben bu miktarın azaltılması gerektiğini eşit ve adil bir biçimde parlamento içi ve ya dışı fark etmeden seçime katılan belirli kitle desteği olan partilere verilmesi gerektiğini söyledik. Ama hiç dikkate alınmadı” şeklinde konuştu. 

“Diğer partilerin güçlenmesini istemiyorlar”

Böyle yapılarak parlamento dışındaki partilerin güçlenmesinin engellenmek istendiğini savunan İzcan, şöyle devam etti: “Farklı hükümetler kuruldu ama bugüne kadar hiçbir değişiklik yapmadılar. Dolayısıyla sistemden besleniyorlar. Sistemi sahipleniyorlar.  Haksız rekabet yaratarak trilyonlarca devlet katkısını ceplerine indiriyorlar. Ondan sonra gelin birlikte yarışalım diyorlar. Trilyonlarca reklam bütçesi harcıyorlar. Onun neticesinde parlamento dışında kalan partiler de bunun dezavantajını yaşıyor. Bunun tamamen değişmesi lazım. Önce bu rakamların ekonomi dikkate alınarak aşağılara çekilmesi lazım…”

Sucuoğlu: İhtiyaç var ama…

Konu ile ilgili konuşan UBP Milletvekili Faiz Sucuoğlu ise, siyasi partilerin katkıya ihtiyacı olduğunu dile getirdi. Ekonomik krizde olunan şu günlerde bunun miktarında bir değişiklik yapılabileceğini bildiren Sucuoğlu, şunları kaydetti: “Benim bildiğim partilerin aldığı oylara göre katkı miktarı netleşip veriliyor. Burada önemli olan şudur: her partinin belirli bir gideri var. Bu bir gerçek… Ama ekonomik durumun bu kadar kötü olduğu bir dönemde bu kadar sıkıntının yaşandığı bir bütçede bu miktarlar gözde geçirilebilir. Açıkçası demokrasinin vazgeçilmez öğelerinden bir tanesi de siyasi partilerdir. 

“Maddi sıkıntı yaşıyoruz”

Ondan dolayı da siyasi partilerin de ciddi sıkıntıları olduğunu düşünüyorum. Bizler de maddi olarak sıkıntılar yaşıyoruz. Bu mekanizmanın devam edilebilmesi için partilerin örgütleriyle birlikte devam edebilmesi için belirli katkı ve harcamalara gerek vardır. Önemli olan acaba bu miktar ne kadar olmalıdır. Bu konuda herhangi bir çalışma var mı? Herhangi bir çalışma yapıldı mı? Bu konuda bir bilgim yok. Ama tasarruf bütçesi olarak ortaya çıkan aynı zamanda yüzde 80 dolaylarında cari giderlere giden bir bütçede siyasi partileri de çok sıkıntıya sokmayacak bir şekilde bir düzenlemenin yapılması lazımdı. Bir katkı verilmesi şarttır ama katkının miktarı konusunda bunun bir hesabı kitabı var diye düşünüyorum.”