Diyalog Medya Grubu’nun, ülke sorunlarıyla ilgili olarak başlattığı röportajlara bugün ‘Eski Başbakanların’ açıklamalarıyla devam ediyoruz. İlk kadın Başbakan olan Sibel Siber “Siyasilerin yönetim zafiyeti ve bunun olumsuz getirisi olarak yaşanan şu anki kaos ülkenin en önemli sorunudur” derken, geçmişte Başbakanlık ve Meclis Başkanlığı yapan Hakkı Atun, ülkenin iyi yönetilmediğini, ana sorununun yönetim yetersizliği olduğunu ve siyasetin güven yitirdiğini söyledi.
Eski Başbakanlardan Ferdi Sabit Soyer, yönetimsel anlamda istikrarlı kararlara ihtiyaç duyulduğunu belirtirken; Ömer Kalyoncu “Ülkenin en önemli sorunu beceriksizliktir” dedi. Ekonomik durumun ciddiyetine değinen Faiz Sucuoğlu ise “Enerji problemine çözüm üretmeliyiz. Ucuz kaynaklardan enerji temin etmeliyiz. Yoksa böyle gidersek elektriğe gelecek olan yeni zamlarla birlikte her şey kilitlenecek. İnsanlar faturalarını ödeyemeyecek duruma gelecek” şeklinde konuştu.
Sibel Siber: Ülke yönetilemiyor
“Siyasilerin ülke yönetimi zafiyeti ve bunun olumsuz getirisi olarak yaşanan şu anki kaos ülkenin en önemli sorunudur. Liyakate önem vermeme ve yönetim beceriksizliği ülkenin birçok sorununun temelini oluşturmaktadır. Bizim en büyük sorunumuz işe göre kişi değil, kişiye göre iş verme alışkanlığımızdır. Bu da beraberinde devlet kadrolarında ve daire yapılandırmalarında iş bilirlikten uzak bir işleyişin ortaya çıkmasına neden olmaktadır. Bu da bizi mevcut sorunları devleştirerek, çözüm bulamama noktasına getirmektedir. Bir diğer sorun da siyasilere ve siyaset kurumuna olan güvensizliktir. Toplum ruhsal travma yaşanıyor. Bunun sorumlusu da mevcut ve geçmiş yönetimlerdir.
Öncelikle siyaset kurumunu düzeltmemiz gerekiyor. Bunun için de seçmen olarak üzerimize düşen sorumluluğu yerine getiriyor muyuz bunu düşünmeliyiz. Siyaset kirli ve uzak durulması gereken bir zemin olarak görülüyor artık. Bu anlayışın değişmesi gerekiyor. Bu yönetme becerisi ve iş bilirkişilerin siyasetten uzak durmasına neden olurken, ülke adına da olumsuz sonuçlar doğuruyor. Bu algı ve yaşananlardan aslında hepimiz suçlu ve sorumluyuz. Devletini seven ve onun için çalışan siyasileri cesaretlendirmeliyiz ki siyaset bugün bize yaşattıklarını bir daha yaşatamasın.”
Hakkı Atun: Kamu yönetimi siyasilerin oyuncağı oldu
“Ülkenin en önemli sorunu yönetememe, ülkenin iyi yönetilememesidir. Bilgili, donanımlı ekiplerin elinde değiliz. Son yaşanan Kıb-Tek sorunu bunun en bariz örneğidir. Bu kadar önemli bir konu olan enerjide, halkın, işletmelerin hayatını olumsuz etkileyen elektrik kesintilerinde yaşananlar çok üzücüdür. Üretim için gerekli yakıt miktarını hesap edip, neden bu gibi sorunlara mahal vermeden yüzde yüz garantiye almadılar bu işi… Müthiş bir acemilik örneğidir. Bir diğer sorun da bürokrasinin sağlam olmayışı, ehil kişilerden oluşarak, tıkır tıkır çalışmamasıdır. Kamu yönetimi siyasilerin oyuncağı oldu. Acilen 3’lü kararnamelerle atamaların durdurulması lazımdır. Devlet şimdiki gibi yönetilmez, ciddiyet ve sorumluluk ister. Ülke yangın yeriyken elektrikle ilgilenen Bakanın izinde olması bir sorundur ve ona izin veren ilgili Başbakan da sorumlu ve suçludur.
Ülkenin içinde bulunduğu durumun çözümü kimsenin tek başına bulabileceği bir çözüm değildir artık. Mutlaka toplumsal bir mutabakat sağlanmalıdır. Popülizmden uzak durulmalı, meclis doğru çalışmalı, daireler, sağlık, eğitim tüm alanlar yeniden yapılandırılmalıdır. Siyasetin prestiji sıfıra inmiştir. Devlet artık gerçek olması gereken düzenine oturtulmalıdır. Ana muhalefete de büyük görev düşmektedir. Her şeye hayır demek muhalefet etmek değildir, elini taşın altına koymalıdır. Siyaset artık kendi içindeki didişmelerden bir an evvel uzaklaşmalıdır.”
Ferdi Sabit Soyer: Devletin hafızasını yok ettiler
“Ülkenin şu anda en büyük sorunu enflasyon ve pahalılıktır. Doğru ve eğitimli kişilerin bu ekonomik anlamdaki sorunlar üzerine kafa yorması gerekiyor. Enflasyon için çok acil tedbir alınması gerekiyor. Açık, şeffaf ve demokratik hukuk devleti artık ön plana alınmalıdır. Yönetimsel anlamda kadroların ve işleyişin istikrarlı bir şekilde kararlar alarak, ülkenin içerisinde bulunduğu ekonomik sorunların önüne geçilmelidir.
Bundan sonrası için ilk olarak devlet kadroları ve yapılanmalarında kesinlikle 3’lü kararnameler ile atamalar yapılmamalı, bunun önüne geçilmeli. Şu anki geldiğimiz nokta bize kamu yönetimde şeffaflık ve açıklığın ne kadar önemli olduğunu göstermiştir. Son yakıt krizi şeffaf ve düzgün yönetim olmayışının halkı ve ülkeyi nerelere sürüklediğini göstermiştir. Hükümetler kamu kaynaklarını kullanır ve bu kaynakları nerelere, nasıl kullandığını asıl sahibi yani halka açıklamak zorundadır. Devletin hafızası tükendi. Kısa süreli hükümetler, istikrarsız ve kısır çekişmelerle geçen siyasi yaşam devletteki sürekliliğe de zarar verdi. Devlet hafızası bırakmadılar. Bu çok tehlikeli, bunun toparlanması gerek.”
Faiz Sucuoğlu: Faturalar ödenemeyecek hale gelecek
“Ülkenin en önemli sorunu ekonomidir. Ekonomik sorunların bir an evvel radikal ve kararlı olarak atılacak adımlarla ayağa kaldırılması gerekmektedir. Ülke insanının menfaatine olacak olan önlemler için korkusuzca adım atılarak, gelir getirici yasal düzenlemeler hızlı bir şekilde hayata geçirilmelidir. Ülke yönetiminde ve daire kadrolarında liyakate önem verilmelidir. Kadroların liyakatli ve iş bilirkişilerden oluşması gündeme alınmalıdır.
Son dönemde enerji sorunu inanılmaz boyutlara geldi. Vatandaş, esnaf çok zarar gördü, iş yapamaz hale geldi. Enerji problemine çözüm üretmeliyiz. Ucuz kaynaklardan enerji temin etmeliyiz. Yoksa böyle gidersek elektriğe gelecek olan yeni zamlarla birlikte her şey kilitlenecek. İnsanlar faturalarını ödeyemeyecek duruma gelecek. Bu da ülke ekonomisini zorlar. Enerjinin makul bir noktaya gelmesi gerek.”
Ömer Kalyoncu: En önemli sorun beceriksizlik
“Ülkenin en önemli sorunu beceriksizliktir. Bu beceriksizlik bir de olmayan liyakat ve partizanlıkla birleşince içinde bulunduğumuz durum ortaya çıkıyor. Ülkede uzun yıllardır liyakat yok. 3’lü kararnamelerle yapılan atamaların sonucu hüsran. Bir an evvel bu üçlü kararname ile atamalar kaldırılmalıdır. Dış etkenli ekonomik sorunlar ciddi problem. TL kullanımından kaynaklı ciddi sıkıntılar yaşanmaktadır. Kıb-Tek ve enerji sorunu ciddi anlamda her alanı olumsuz etkilemektedir.
Sorunların ve yaşadığımız olumsuzlukların çözümü, Kıbrıs sorununun çözümünden geçmektedir. Kıbrıs sorunun çözümü bizi rahata kavuşturacaktır. Ülke içerisindeki düzelme için de herkes oraya bir çaba koymalıdır. Kıbrıs Türk halkının hassasiyetleri ve ihtiyaçlarına cevap verecek politikalar güdülmeli. Bunlar yapılmazsa her şey daha da kötüye gider.”