Cumhurbaşkanlığı Ekonomi Danışma Kurulu “Yoksulluğun Artmasını Engellemek için Kamu Gelirlerinin Yeniden Yapılandırılması” ile ilgili rapor hazırladı.
Hükümete iletilen raporda, ülkede gerekli ekonomik tedbirlerin alınmaması ve ekonomik daralmanın yüzde 40 olarak gerçekleşmesi durumunda yoksulluk sınırı altında 52 bin 500 olan vatandaş sayısının, iyimser senaryoda 96 bin 250’ye, kötümser senaryoda ise 148 bin 750’ye yükseleceğine işaret edildi.
Raporda, “iyimser senaryoda” ortaya çıkan durumun dahi toplumsal açıdan bakıldığında kabul edilebilir olmaktan çok uzak olduğu belirtilerek, bu sıkıntıların çok fazla büyümeden kontrol altına alınabilmesi için gereken önlemlerin vakit geçirmeden alınması gerektiği ifade edildi.
Cumhurbaşkanlığı Ekonomi Danışma Kurulu tarafından yapılan açıklamaya göre, önümüzdeki günlerde ekonomide yaşanması beklenen daralma sonucunda artış göstermesi kaçınılmaz görünen yoksulluğun, ilk planda çok hızlı bir şekilde artmasını engellemeye, orta vadede ise azaltılmasına yönelik olarak rapor şeklinde hazırlanan öneriler, hükümete sunuldu.
Devlet Planlama Örgütü’nün 2015 Hanehalkı Bütçe Araştırması sonuçları esas alınarak ve DPӦ’nün TÜFE endeksi kullanılarak yapılan hesaplamayla, Mart 2020’deki güncel yoksulluk sınırının 3 bin 769 TL olduğu da raporda yer aldı.
Raporda, Devlet Planlama Örgütü’nün 2015 Hanehalkı Bütçe Araştırması’na göre, yoksulluk sınırı altında yer alan 52 bin 500 KKTC vatandaşının , Covid-19 krizi sonrasında, ekonominin reel olarak yüzde 20 daralması halinde 96 bin 250’ye; daralmanın yüzde 40 olarak gerçeklemesi durumunda ise 148 bin 750’ye yükselebileceği yer aldı.
Farklı sektörlerin ülke ekonomisine katkılarına ilişkin hesaplamaların mevcut koşullar ışığında yeniden değerlendirilerek güncellendiği raporda, önümüzdeki günlerde ekonomide yaşanması beklenen daralma sonucunda artış göstermesi kaçınılmaz görünen yoksulluk konusuna dikkat çekilerek, kısa vadede yoksulluğun artmasını engelleyecek, orta vadede ise yoksulluğu azaltmaya yönelik bir dizi öneriye yer verildi.
Yoksulluk sınırı altındakilerin gelirinin ne olduğuna bağlı olarak ihtiyaç duyulan gelir desteğinin, ekonomik daralmanın yüzde 40 olması durumunda 300-2,243 TL, daralmanın yüzde 20 oranında gerçeklemesi halinde ise 754-1,734 TL arasında değişeceği belirtilen çalışmada şöyle denildi:
Kamu gelirlerinin daha etkin bir şekilde toplanması ve bu yapılırken yükün mümkün olduğunca düşük gelirlilerden yüksek gelirlilere kaydırılması ve üretken olmayan atıl varlıkların üzerindeki vergilerin artırılmasının iki ana prensip olduğu anımsatılarak KDV, gümrük, gelir, emlak ve kurumlar vergilerine ilişkin iyileştirmeler önerildi.
İyimser ve kötümser senaryolar
İçişleri Bakanı’nın 1 Ekim 2019 tarihinde yaptığı, bakanlık olarak vardıkları sonuca göre “vatandaş” olan kişilerin nüfusunun 350 bin olduğu açıklaması uyarınca bu durumda, iyimser senaryoda 43,750; kötümser senaryoda ise 96,250 vatandaşın daha yoksulluk sınırı altına düşeceği ifade edilen raporda, yoksulluk sınırı altında olan vatandaş sayısının iyimser senaryoda yüzde 83, kötümser senaryoda ise yüzde 183 artacağı, mevcut durumda yoksulluk sınırı altında 52 bin 500 olan vatandaş sayısının, iyimser senaryoda 96 bin 250’ye; kötümser senaryoda ise 148 bin 750’ye yükseleceği kaydedildi.
Raporda, iyimser senaryoda ortaya çıkan durumun dahi toplumsal açıdan bakıldığında kabul edilebilir olmaktan çok uzak olduğu, bu sıkıntıların çok fazla büyümeden kontrol altına alınabilmesi için gereken önlemlerin vakit geçirmeden alınması gerektiği ifade edildi.