Reşat Akar’ın kaleminden 40 yıl önce yaşananlar
Kenan Atakol, Kıbrıs Türk siyasetinin önemli isimlerinden biri... Kıbrıs Türk siyaset tarihinde ‘En uzun süreli’ Dışişleri Bakanı olarak yer alıyor…
Amerika’da eğitim almış, başarılı çalışmalarıyla ilerlemiş, öğretim görevlisi olarak başladığı iş hayatını, Dışişleri Bakanı olarak tamamlamış...
Kıbrıs’ta Rum saldırılarının başladığı, 1963 sonrasında ilk büyük acıyı, Amerika’da öğrenci iken, Kıbrıs’tan gelen bir haber üzerine yaşamıştı.
Baf’în Yayla köyünde ikamet eden ve hamile olan ablası, sancılar sıklaşınca hastaneye gitmek için Birleşmiş Milletler Barış Gücü’nden yardım istenmişti. Barış Gücü, Rum makamlarından izin almak için saatlerce uğraştı ama alamadı. Hamile kadının durumu ağırlaşınca ikinci deneme yapıldı ve bu kez Rumlar izin verince Barış Gücü aracı ile yola koyuldu... Ama artık çok geçti... Karnında 9 aylık bebeği ile henüz 34 yaşında hayata veda etti..
Kenan Atakol, bu acı haberi aldığında Amerika’da eğitim görüyordu...
“Hayatımın en acı, en unutulmaz günüydü” diyen Atakol, daha sonra 1974’te yaşananları Diyalog’a anlattı...
Kurşunlar başının üzerinden geçti
Atakol; 15 Temmuz 1974’te darbe başladığı zaman, Kıbrıs Türk Yönetimi’ni temsilen Güzelyurt-Dillirga su projesinde görev yapıyordu.
Rumlar arasındaki hesaplaşmanın, Türklere yöneleceği endişesiyle erkekler silah altına alınırken, Atakol da Küçük Kaymaklı’daki birliğe katıldı ve 23 Temmuz’a kadar burada kaldı.
Ancak 22 Temmuz günü kısa bir süreliğine izin alarak, eşi ve çocuklarını görmeye gitti. Dönüşte yaşadıklarını kendi ağzından dinleyelim:
“Eşimi ve 2 kızımın sağ salim olduklarını gördükten sonra Kaymaklı’daki birliğime dönerken, çok yakın mesafedeki Rum mevzisindeki askerler beni gördüler ve otomatik silahla taramaya başladılar. Allah’a şükür kurşunlar yanımdan ve başımın üzerinden geçti. O gün ölümle yüzleştiğim bir gündü. Bunu da asla unutamam.”
Darbenin esas amacı belliydi
Atakol, 15 Temmuz darbesinin Kıbrıslı Türklere yönelik olmadığını iddia edenlere kesinlikle katılmıyor.
“Öncelikle kendi iç temizliklerini yaptılar ve namluları bize çevirdiler” diyen Atakol, şöyle devam etti:
“Kıbrıs Türk istibharatı, Cunta darbesinin Kıbrıslı Türklere yöneleceğini biliyordu. Zaten darbenin esas amacı ENOSİS’i gerçekleştirmekti. Buna karşı çıkan bazı Rumları temizledikten sonra, kısa süre içinde kıbrıslı Türkleri de yok edeceklerini hesaplamışlardı... Toplumda inanılmaz bir panik vardı... Acaba Türkiye ne yapacak?.. Türk askeri gelecek mi? diye heyecanla bekliyorduk.
Tüm erkekler silah altına alınmış, olası bir Rum saldırısına karşı hazırlanmıştık. Sonra 20 Temmuz sabahı Türk askerini görünce bayram yapmaya başladık. Bu harekat kesinlikle adanın Yunanistan’a ilhakını ve Kıbrıslı Türklerin yok edilmesini önleyen bir harekattı. Türkiye, garantörlük hakkını kullanarak, yapması gerekeni yaptı.”
Kayınbiraderini kaybetti
Kernan Atakol, 20 Temmuz’da Türk askerinin adaya çıkmasıyla büyük bir mutluluk yaşarken, 22 Temmuz 1974’te bir başka acı haberle yıkılmıştı. Henüz 22 yaşında olan kayınbiraderi, Lefkoşa’nın dereboyu bölgesinde, Rumların açtığı ateş sonucu hayatını kaybetmişti.
Atakol “o günlerde yaşadığımız acıları bugün anlatmakta zorlanıyoruz. Allah artık bizlere böylesi acılar göstermesin. Bunun için de geçmişi hiçbir zaman unutmamalıyız. Gelecekte çocuklarımızın, torunlarımızın bu ülkede acı çekmeden yaşamaları için her türlü güvenlik önlemini almalıyız” diyor.
İlk Enerji Bakanı
İkinciHarekatın bitmesinden sonra, Kıbrıs Türk hükümetinde Enerji Bakanı olarak görev alan Kenan Atakol, daha sonra 14 yıl süreyle Dışişleri Bakanlığı yaptı.
Atakol, elde edilen kazanımları kaybetmemek için büyük uğraşların verildiğini belirterek şöyle diyor:
“Yurt içinde ve yurt dışında katıldığımız tüm toplantılarda, hep halkımızın haklarını korumak için mücadele verdik. Konuştuklarımız, yazdıklarımız, önerdiklerimiz ileride halkımızı zora sokmasın diye gece, gündüz hazırlıklar yaptık. O nedenle, bunların kıymetinin bilinmesini ve geleceği tehlikeye sokacak hareketlerden kaçınılmasını diliyorum.”
Kenan Atakol (Karşı taraf solda) Dışişleri Bakanı olduğu dönemde, ABD’nin Kıbrıs Koordinatörü Nelson Ledsky ve dönemin Dışişleri Müsteşarı Özer Koray ve dönemin Başbakanı Derviş Eroğlu ile
Yarın:Hüseyin Angolemli, Mağusa’nın kurtuluşu sırasında neler yaptı?