Yeni Başsavcı Behiç Öztürk, Öztürk “Elimizde ‘yolsuzluk olarak nitelendirilen’ 5-6 dosyayla ilgili çalışmalar tamamlanmak üzere. Dava açıp açılmayacağı 10-15 gün içinde belli olacak” dedi.
"Ben bu konuda temkinliyim çünkü bunlara yolsuzluk dosyası deniyor ama içinde yolsuzluk var mı, yok mu şu anda kimse bilmez" diyen Öztürk, "Hukuka, kanunlara ve vicdanlarımıza bakacağız. Kimse mahkemeyi ve Basşavcılık'ı sıkıntıya sokacak beyanatlarda bulunmasın" diye konuştu.
Başsavcı Öztürk, kamuoyunda verilen beyanatlarla bir beklenti oluştu diye kendilerinin veya mahkemenin olmayan bir suç yaratamayacağını da ifade etti.
Başsavcı koltuğunda yeni isim
KKTC Anayasası'nın "Devletin, Cumhurbaşkanı'nın, Başbakan'ın, Bakanlar Kurulu'nun, bakanların ve diğer devlet organlarının hukuk danışmanı" olarak görevlendirdiği Başsavcı makamında yeni bir isim var: Behiç Öztürk.
Yüksek Savcılar Kurulu'nun 12 Aralık 2018'deki toplantısında bu göreve seçilen ve 26 Aralık'ta da Cumhurbaşkanı huzurunda bağlılık yemini eden Behiç Öztürk, 1 Ocak itibarıyla yeni görevine başladı.
TAK muhabirinin sorularını yanıtlayan Öztürk, görev süresi boyunca hedeflediklerini anlattı; Başsavcılık'ı ilgilendiren konularda mesajlar verdi.
Yargının üç ayağı
Yargının üç ayağını "mahkemeler" ve "savunma"yla birlikte iddia makamı veya devletin müdafaa makamı olan “Başsavcılık”ın oluşturduğunu ifade eden Öztürk, uzun yıllardır görev yaptığı Başsavcılık'ta (Hukuk Dairesi'nde) yeni dönemde neleri hedeflediği konusundaki görüşlerini paylaştı.
Hukuk Dairesi bünyesinde görev yapan savcıların hukuk, idari, Yargıtay istinaf, Anayasa Mahkemesi ve ceza davalarına baktığını; ayrıca Anayasa'nın 158'inci maddesinin Başsavcılık'a yüklediği görev uyarınca devlete (Meclis'e, bakanlıklara Cumhurbaşkanlığı'na, dairelere) danışmanlık hizmeti verdiklerini kaydeden Öztürk, bu dönemde görevlerde daha belirgin uzmanlaşmalara gitmeyi hedeflediğini söyledi.
Başsavcı Behiç Öztürk, özellikle verdikleri mütalaalarla ilgili zaman zaman haksız eleştirilere uğradıklarını belirterek şubat ayına kadar savcı istihdamı yapacaklarını böylece uzmanlaşmanın sağlanacağını kaydetti.
Öztürk, Hukuk Dairesi'ne yılda 2 bin 500 ile 2 bin 750 civarında talep geldiğini, bunlardan 1500 kadarının uzun çalışma ve araştırma gerektirdiğini açıkladı.
Kadrolar boş
Hukuk Dairesi'nde halen Başsavcı, Başsavcı Yardımcısı ve 3 muavin yanında yasaya göre 64 kişilik kadro bulunduğunu ancak halen 3 savcı yardımcısı ve 27 savcının görev yaptığını anlatan Öztürk, 7 savcı yardımcısı ve 27 de savcı kadrosunun boş olduğunu söyledi.
Öztürk, bayağı eksikleri olduğuna işaret ederek saydığı kadroya sadece Lefkoşa'da değil tüm ilçelerde de görev yapanların dahil olduğunu bildirdi.
10 savcı almayı planlıyoruz
Behiç, yargıçlar gibi savcıların istihdamında da Maliye'den yetki alma süreci olmadığını ancak devleti zora sokacak sayıda bir istihdama da gitmeyeceklerini, bu yıl içinde bir defada veya peyderpey 10 savcı almayı planladıklarını kaydetti.
Terminatör gibi çalışılıyor
Başsavcı Behiç Öztürk, Basşavcı Yardımcısı Ersoy Ölçter'in yakında emekli olmasıyla kendisinin Hukuk Dairesi'nde yaşça en büyük kişi olacağına da işaret etti ve takım arkadaşlarının, dıştaki kişilerin bilemeyeceği kadar yoğun çalıştığını vurguladı.
"Terminatör gibi çalışıyorlar" diyen Öztürk, "Savcılık gecikiyor" eleştirileri yapılsa da personelin gece gündüz çok çalıştığını, kendisinin de aynı tempoda çalıştığını, sabahlara kadar davalara çalıştıklarını anlattı.
Öztürk, , "İşi eve taşıyoruz, herkes çantasındaki dosyalarla eve gidiyor. Bu durum yargıçlar için de böyle... Tabi vatandaş bunu bilmez, bazen eleştiriliyoruz da ama bu şartlarda, özveriyle çalışıyoruz" dedi.
Eski Lefkoşa Polis Müdürlüğü binasının restorasyonunun tamamlanmasıyla alt bölümünün mahkemelere, üst bölümlerinin de Başsavcılık'a verileceğini ve böylece biraz rahatlayacaklarını belirten Behiç Öztürk, Başsavcılık'ın araç ihtiyacı da olduğunu dile getirdi.
Yolsuzluk dosyası nitelemesi
Yeni Başsavcı Behiç Öztürk, "yolsuzluk dosyaları" konusundaki soruları ise "Ben bu konuda temkinliyim çünkü bunlara yolsuzluk dosyası deniyor ama içinde yolsuzluk var mı, yok mu şu anda kimse bilmez" ifadeleriyle yanıtladı.
herkes çok dikkatli olmalı..."
Öztürk, bu konudaki görüşlerini özetle şöyle anlattı:
"Yolsuzluk dosyası nitelemesi beni biraz tedirgin eder. Günün sonunda bunlar içinden açılabilecek dava olsa bile bunlar yolsuzluk olmayabilir. Bir insanı yolsuzluk yaptı diye suçlayacaksanız muhakkak o dosyada o suçu ispatlayabileceğiniz her türlü delil, emare ve şahadetin olması gerekir ki dava açabilesiniz. Aksi taktirde bu bir yolsuzluk dosyasına konudur diye hedef gösterdiğiniz insanlara gidip yolsuzlukla alakası olmayan bir dava açarsanız insanlar size güler. O nedenle ben bu dosyalara yolsuzluk dosyası denmesinden birazcık sıkıntı duyarım. Yolsuzluk çok ciddi bir suçtur. Aleyhlerinde dava açılacak kişilerin bu suçları ispat edilemezse, o kişiler dönüp tazminat davası açabilir.
Dolayısıyla bu konularda beyanat veren herkesin çok dikkatli olması gerekir.
İspat edilmeli
Yolsuzluk kendine, yakınlarına, akrabalarına menfaat temin etmektir ve bir şey elde edildiğinin ispat edilmesi zorunludur. Tıpkı hırsızlık suçlamalarında olduğu gibi her şeyin ispat edilmesi lazımdır.
Ben hep söyledim, 'varsa dava açarım' dedim, 'yoksa da açmam.' Yolsuzluk dosyası diye gelip de çok daha basit suçlar içeren dosyalar varsa, belki onları açarım. Adı yolsuzluk dosyasında geçen ama sonunda da basit birşey çıkan insanların eleştirilmesi de benim açımdan hicaptır.
Kesin delil yoksa…
Şu söylenebilir: 'Savcılık'a soruşturma maksatlı dosya gitti, bu dosyada düşünülen şunlar şunlar var.' Ama suçlama koymayın, yolsuzluk, rüşvet gibi kelimeleri, elinizde kesin delil yoksa kullanmayın.
Çalışma tamamlanmak üzere
Başsavcı Behiç Öztürk, son zamanlarda medyaya da konu olan ve önlerine gelen yolsuzluk diye nitelendirilen dosyaların sayısının çok fazla olmadığını, 5-6 dosya bulunduğunu ve bunlarla ilgili çalışmaların tamamlanmak üzere olduğunu açıkladı.
10-15 gün içinde...
Bunlardan birkaçını eksikliklerin giderilmesi için Polise gönderdiklerini bildiren Öztürk, bu çalışmanın tamamlanmasının ardından Başsavcılık'ın 10-15 gün içinde "Şu dosyayı incelememiz tamamlandı, şu davaları açacağız. Şu dosyalarda eksiklikler var, geri gönderiyoruz. Bu iddialar var ama biz sadece şunu ispat edebileceğimizi düşündük o yüzden sadece şu davayı açabiliriz, böyle bir dava açmıyoruz veyahut da hiçbir dava açmıyoruz" deme noktasına geleceklerini söyledi.
Başsavcı Behiç Öztürk, ne olursa olsun dava açma düşüncesinde olmadıklarını, suç olduğuna inanmaları halinde dava açacaklarını vurguladı.
Öztürk, "Hukuka, kanunlara ve vicdanlarımıza bakacağız. Kimse mahkemeyi ve Basşavcılık'ı sıkıntıya sokacak beyanatlarda bulunmasın" diye konuştu.
Başsavcı Öztürk, kamuoyunda verilen beyanatlarla bir beklenti oluştu diye kendilerinin veya mahkemenin olmayan bir suç yaratamayacağını da ifade etti.
Behiç Öztürk, geçmişten bugüne Başsavcı'nın devlet ve hükümet yetkililerinin talep etmesi halinde tüm toplantılara katıldığını, kendisinin de yasama ve yürütme ile iyi ilişkiler içinde olmak gerektiğine inandığını söyledi.
Kişi hak ve özgürlükleri
KKTC Anayasası'nda kişi hak ve özgürlükleri konusunda devletin uyması gereken maddeler bulunduğunu belirten Başsavcı Öztürk, bunlar ne kadar üst düzeyde uygulanırsa insanların tatmininin de üst düzeyde olacağını kaydetti. Günümüzde insan hak ve özgürlüklerinin çok önemli olduğunu vurgulayarak "Bunların Anayasa'da birer hüküm olarak veya sözde kalmaması lazım. Dünyada her şey insan hakları üzerinde dönüyor. Hukuksal kuralları bilerek hareket etmek lazım. Basşavcılık olarak bize düşen, bunları etkileyen hareketler varsa, bizim zaman zaman, en azından bize sorulduğunda veya ille de re'sen uyarmamız gerekirse bunlar üzerinde sürekli yazışmalarımızı yapmamız lazım" dedi.
Halkımız bize güvensin
Başsavcı Behiç Öztürk, kamuoyuna mesajını da şu cümlelerle verdi:
"Başsavcılık olarak her zaman adil davranmaya çalıştık. En azından ben kendi dönemimde bu sözü vermek isterim. Mesai arkadaşlarımın da benim gibi düşündüklerine ve bunu benden sonra daha da ileri boyuta taşıyacaklarına inanırım. Hepsi de pırıl pırıl insanlar.
Halkımızın da dikkatli ve bilinçli davranması ve devletin bütün fonksiyonlarını yerine getirmesine yardımcı olmaları lazım. Kalkınabilmenin yegane modeli halkın da kendine düşeni yapmasıdır.
Biz Başsavcılık olarak görev alanımızda devlete, elimizden gelen her türlü yardımı yapacağımızın sözünü verebilirim.
Halkımızın Başsavcılık'a güvenmelerini isterim. Biz zarar verici bir mekanizma değiliz, aksine yarar sağlamaya çalışan bir mekanizmayız. Bize güvensinler. Elimizden geleni mesai mevhumu gözetmeksizin yapacağız."