Pelin YÜKSELAY 

Lefkoşa’nın Haspolat bölgesinde çiftçilik yapan Bayur işletmelerinin direktörü Kemal Bayur, 2004 yılından beri Kıbrıslı Rum Yannakis Masuris tarafından taciz edildiklerini belirterek, “Babamın ölümüne neden olan bu adam sürekli gerginlik yaratıyor, artık dayanacak halimiz kalmadı” dedi ve yetkililerin önlem almasını istedi.

Ara bölgede arazileri bulunan Ali Azeri de “Bir süre önce kan gövdeyi götürecek bir noktaya gelindi’ diyerek, söz konusu Rum’un elektrik hırsızlığı, yangın çıkarma dahil birçok suç işlediğini ve bunun Barış Gücü tarafından da bilindiğini ifade etti. 

“2004’ten beri çile çekiyoruz”

Diyalog’a konuşan Bayur, 2004 yılından beridir çile çektiklerini dile getirerek, “2004 Yılından beridir, Güney Kıbrıs’ta ikamet eden Yannakis Masuris, bizleri taciz ediyor. Masuris, 2004 yılında ekinlerimizin en güzel olduğu bir zamanda ara bölgede 13 farklı noktada yangın çıkarttı. Biz o yangında gecenin birinden, sabahın 8’ine kadar mücadele ettik. Mücadelemizde ne yazık ki başarılı olamadık ve bütün ekinlerimiz kül oldu. 2004 yılından bugüne, ay geçmiyor ki bizi taciz etmesin” diye konuştu. 

“Babamın vefatına sebep oldu”

Kıbrıslı Rum Yannakis Masuris’in tacizlerini arazileri sahiplerinden kiraladıktan sonra daha artırarak sürdürdüğünü kaydeden Bayur, Masuris’in kendilerine birçok kötülük yaptığını anlattı. 

Bayur, babasının vefatına da sebep olduğuna inandığı bir olayı da şöyle anlattı:

“Ölsem de bunu unutmam! 2009 yılında rahmetlik babam ki babam aslen Defteralı’ydı, Metehan Sınır Kapısı’ndan Güney Kıbrıs’a geçer, arazilerini, evlerini görmeye giderdi. Bir gün, Metehan Sınır Kapısı’ndan geçerken, Rum Polisi babama ‘amca senin kimliğini alalım, dönüşte verelim’ dedi. Babam Polis’e bir sorun olup olmadığını, kimliğini neden istediklerini sordu. Polisler ısrarla bir şey olmadığını, dönüşte babama kimliğini geri vereceklerini dile getirdiler. Babam da gitti. Sonradan anladık ki Yannakis Masuris’in yalan beyanı ile babamın kimliğine el koyulmuş. Massuris, babamın ara bölgeden Bin 500 tane rulo bala çaldığını iddia etmiş ve şikâyette bulunmuş. Bu şikâyet üzerine Polisler dönüşte babamı Metehan Kapısı’nda tutukladılar. Babam tamı tamına 30 saat boyunca, yeni boyanmış, buram buram boya kokan bir hücrede tutuldu. 30 Saatin sonunda mahkemeye çıkıldı. 3 bin Kıbrıs Lirası kefalet ödedik ve babam serbest kaldı. Mahkeme devam etti. O süreçte, Rumlar da babamı savundu. Hatta bir Rum Polis mahkemede verdiği ifadesinde, ‘Bu adam 1500 tane rulo balayı çalarken, bizler ne yapıyorduk? Bu adam bu kadar balayı helikopterle taşımadı ya’ diyerek babamın suçsuz olduğunu ifade etti. Davayı biz kazandık, babamın suçsuz olduğu anlaşıldı. Yalan ihbarda bulunan Yannakis Masuris’e ise hiçbir şey yapılmadı. Babam kahrından ilerleyen yıllarda kanser hastası oldu ve bu olaydan 3 yıl sonra babamı kaybettik.”

“Zararımız çok büyük”

Yannakis Masuris’in en son tacizinin 14 Ağustos günü, otlayan hayvanlarına karşı gerçekleştiğini kaydeden Kemal Bayur, zararının çok büyük olduğunu kaydetti. 

Bayur, o günü şöyle anlattı:

 “14 Ağustos Pazar günü saat 10.00 civarında ara bölge ile KKTC arasındaki 100 metrelik alandaki otlaklık alanda bulunan hayvanlarımıza Masuris bir taciz gerçekleştirdi. Masuris, cip aracıyla küçükbaş hayvan sürümüzün içine daldı. Orada tamı tamına 400 baş davarım vardı. Çoğu da hamile olan hayvanlardan oluşmaktaydı. Masuris, hayvanlarımı ezip geçerek, korkutarak bir o yana bir bu yana kaçışmalarına, hayvanların kendilerini yaralamasına sebep oldu. Bu olaydan tam 3 gün sonra benim hayvanlarım düşük yaptı. Veteriner hekim kontrolü sonunda aldığım rapora göre toplamda 89 hayvanımın düşük yaptığını tespit ettik. Dilekçe yaptık. Gerekli tüm mercilere sunduk, mağduriyetimizi dile getirdik. İlgilendiler, onlarda gerekli girişimleri yaptılar. Tabii günün sonunda ne yapılırsa yapılsın, ne olursa olsun Masuris’e bir şey olmuyor.”

 “Yetkililerden konuyla ilgili adım atmasını bekliyoruz”

En son çare olarak Diyalog Gazetesi’ni aradığını kaydeden Bayur, yetkililerin kendilerine yardımcı olmasını talep etti. 

Masuris’in yıllardır yaptığı kötülüklerin yanına kaldığını kaydeden Bayur, “temennim inşallah Rum yetkililer ve Barış Gücü birazcık bu vatanın hem Türklere hem de Güney Kıbrıs’ta yaşayan Rumlara ait olduğunu kabullenirler ve bize de biraz destek olurlar. Bu adama ceza verilmeli, terbiye verilmeli. 12 yıldır bize yapmadığı kötülük kalmadı.” İfadelerini kullandı.

Ali Azeri de Masuris mağduru!

Yannakis Masuris mağduru tek kişi Kemal Bayur değil… Ara bölgede arazileri bulunan bir başka isim, Ali Azeri’de Masuris’ten illallah etmiş durumda.

Hali hazırda Masuris ile 4 ayrı davadan mahkemelik olan Ali Azeri, yaşadıklarını Diyalog Gazetesi’ne anlattı. 

“Benim sırtımdan teşvik alıyor…”

1989 yılından beridir, oğlu Mehmet ile beraber ara bölgede yasal olarak çiftçilik yapmakta olduğunu kaydeden Ali Azeri, yıllardır Kıbrıslı Rum Yannakis Masuris’le sorun yaşadığını belirterek, şunları kaydetti: “Masuris, yıllardır benim parasını ödeyerek ekim yaptığım tarlaları, Güney Kıbrıs’ta gizlice, gidip kendi ekmiş gibi göstererek teşvik alıyor. Bugüne kadar benim üzerimden aldığı teşvikin miktarı 400 bin -500 bin Euro arasındadır. 2014 yılında ben bu durumu Avrupa Birliğine’de şikâyet etti. Hatta benim bu şikâyetim 26 Haziran 2014 tarihli Rum Fileleteros Gazetesi’nde de haber olarak yer aldı. Masuris aynı zamanda benim Kıbrıslı Türk ve Rumlardan icar ettiğim arazileri de kendisininmiş gibi beyan etti. Kıbrıslı Rum yetkililer tüm bu yaşananlar üzerine bana ‘sen Kuzey’de kalın sana hiçbir hak veremeyiz’ dediler. Bu mudur adalet?”

“Masuris terör havası estiriyor”

Masuris’e herhangi bir ceza verilmediğinden her defasında, daha fazla kötülükle geri döndüğünü dile getiren Azeri, ‘Güney Kıbrıs bu adama dur demek için ne bekliyor?’ diye sordu. Özellikle Kıbrıs müzakerelerinin yoğunlaştığı bu dönemde herhangi bir hadise çıkmasını istemediklerini kaydeden Azeri, “Rumlar sanırım, bizleri çileden çıkarıp, herhangi bir hadise yaşanmasını istiyorlar. Güney Kıbrıs’ta Türklere saldıran ELAM’lıları bulamamalarının sebebi de, bu adama bir şey yapmamalarının sebebi de belki de budur” diye konuştu. Masuris’in bölgede terörist gibi davranarak, terör havası estirdiğini kaydeden Azeri, mahvolduklarını söyledi.

“Gerekirse AİHM’e giderim”

Azeri sözlerinin sonunda, Rum yetkililerin bir adım atmadıkları takdirde, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne giderek başvuruda bulunacağını kaydetti. Azeri, bu durumun düzelmesi için elinden geleni yapacağını kaydetti.