Suna ERDEN

Ülke genelinde büyük infial yaratan ve Girne’de Şubat ayında ortaya çıkan kürtaj skandalı ile ilgili dava devam ederken soruşturma memuru Polis Çavuşu Namık Kemal Baz dünkü duruşmada sanık Rasıha Serdaroğlu’nun avukatı Tahir Seroydaş tarafından sorgulandı. Tahir Seroydaş, müvekkili hakkında ortaya atılan iddiaların asılsız olduğunu öne sürdü. Soruşturmayı yapan Polis Çavuşu Namık Kemal Baz’ın Rasıha Serdaroğlu’nu hedef gösterici, eksik ve yanlış soruşturma yaptığını ifade etti.

Seroydaş iddialarının gerekçelerini ise şöyle açıkladı:  “Sanık Fahri Karagözlü gönüllü ifadesinde ameliyatlara Rasıha Serdaroğlu, Oktay Ayzer ve ismini hatırlamadığı bir anestezi uzmanının girdiğini söyledi. Ayrıca Aziz Doğgün de ifadesinde son kürtaja Oktay’ın girdiğini ancak soyadını hatırlamadığını söyledi. Elinizde operasyonlara girdiğine dair iki ifade olmasına rağmen siz Oktay Ayzer’i tutuklamadınız. Sadece Rasıha Serdaroğlu’nu hedef seçtiniz ve onu tutukladınız. Ayrıca tanık H.K, Oktay Ayzer’in son bir yıldır anestezi uzmanı olarak hastanede görev yaptığına ve Rasıha Serdaroğlu’nun ise Ayzer izinde olduğu zaman ameliyatlara çağrıldığına dair ifade verdi. Buna rağmen Ayzer hakkında soruşturma yapmadınız.”

Baz: Bulgu olsa onu da tutuklardık

Bu iddialara üzerine soruşturma memuru Baz, gerek hastane çalışanlarından gerek sanık Karagözlü’den aldığı ifade doğrultusunda Oktay Ayzer’in sonlandırma operasyonlarına girdiğine dair bir bulgu elde etmediğini, etmiş olsaydı Ayzer’i de tutuklamış olacağını söyledi. Baz, “Ne Ayzer’i ne de Rasıha Serdaroğlu’nun tanımıyorum. Neden taraflı davranayım. Oktay Ayzer’in sonlandırma operasyonlarına girdiğine dair elimizde bir bilgi yok. Ancak Rasıha Serdaroğlu hakkında hastane çalışanlarının sözlü beyanları ve sanık Karagözlü’nün ifadesi var. Ayrıca, sanık Verda Tunçbilek’te Ayzer’in tüp bebek operasyonlarına girdiğini, Fahri Karagözlü’nün operasyonlarına girmediğini ifadesinde söyledi” şeklinde karşılık verdi. 

“Karagözlü, Ayzer’e çek yazdı”

Polisin bu savunması üzerine Seroydaş, Fahri Karagözlü’ye ait emare olarak alınan çek defterinde Oktay Ayzer adına kaşide edilmiş çek yaprağı olduğunu ifade ederek, bu hususun da polis tarafından araştırılmadığını öne sürdü. Seroydaş, hastane kayıt defterlerinde Rasıha Serdaroğlu’nun isminin yanına ona ait olmayan imzalar atıldığını, anastezi kısmına ise başka isimlerin silinerek üzerine yine Serdaroğlu’nun isminin yazıldığını ileri sürdü ve hastane kayı defterlerinin güvenilir olmadığını söyledi.

Baz ise Rasıha Serdaroğlu’nun isminin yanına ona ait olmayan imzalar olduğunu doğrulayarak, hastane kayıt defterlerinin güvenli olmadığı konusunda savunma ile hem fikir olduğunu ifade ederek, kist ameliyatı olduğuna dair kayıt tutulan M.A isimli kadının aslında bebek aldırdığının ortaya çıktığını dile getirdi.

“İç kanama var diyerek çağrıldı…”

Avukat Seroydaş, 2 numaralı fetüsün annesi olduğu DNA raporları ile kanıtlanan M.A isimli kadının, “Operasyona Rasıha Serdaroğlu ve Fahri Karagözlü” girdi ifadesine de değinerek, polisin bu konuyla ilgili müvekkilinden yasal ihtar altında izahat istemediğini söyledi. Seroydaş, Rasıha Serdaroğlu’nun bebek aldıran M.A’nın operasyonunda bulunmasının nedeni işe şu iddialarla açıkladı. “Sanık Fahri Karagözlü, Serdaroğlu’nu iç kanama nedeni ile hastanın karnının açılacağını söyleyerek çağırdı. Müvekkilim hastaneye gittiğinde M.A ameliyat masasında yatıyordu. Süreç içerisinde düşük kanaması olduğu için Fahri Karagözlü’nün bebeği almak zorunda kaldığını söyledi.

Bu savunma üzerine soruşturmayı yapan Baz, Rasıha Serdaroğlu’nun iki ifadesinde de operasyonlara katılmadığını öne sürdüğünü ifade etti ve ayrıca M.A’dan alınan ifade ise düşük kanaması olduğuna dair bir bilgi almadığını dile getirdi. Seroydaş’ın sorgusunun ardından soruşturma memuru Baz da ifadesini tamamladı. Duruşma devam edilmek üzere ileri bir tarihe ertelendi.

Duruşma amacıyla mahkemeye getirilen Doktor Fahri Karagözlü, Doktor Rasiha Serdaroğlu, Doktor Mehmet Ali Tunçbilek, Doktor Verda Özkent Tunçbilek, ebe Ayşegül İşbilen ve emekli hemşire Taner Okburan duruşmanın ardından cezaevine götürüldü.