Remzi SAMAR

Kıbrıs açıklarındaki doğal gaz çalışmalarını sürdüren Güney Kıbrıs Rum Kesimi, Türkiye’nin yenilediği Seyir Duyurusu (Navtex) devam ettiği sürece müzakere masasına dönmeyeceğini yineledi. Rum basını geçen hafta sonu, Nikos Anastasiadis’in, Rum Yönetimi eski Başkanları ve Dışişleri Bakanları ile gerçekleştirdiği ayrı ayrı görüşmelerde hakim olan görüşün bu yönde olduğunu yazdı.

Rum Yönetimi Lideri Nikos Anastasiadis’in bu yöndeki tavrını değerlendiren Kıbrıslı Türk siyasetinin tecrübeli isimlerinden Meclis eski Başkanı Fatma Ekenoğlu, Rum liderin bu yöndeki tavrına rağmen müzakere ısrarından kaçmamak gerektiğini ifade etti. 

Rumların masadan kaçması Türk tarafının da kaçacağı anlamına gelmediğini belirten Ekenoğlu, Türkiye’nin doğal gaz arama faaliyetlerini de doğru bulmadığını kaydetti. 

Deneyimli siyasetçi ve aynı zamanda yazar olan İsmail Bozkurt da Rumları masaya geri dönmeleri için ikna etmek gerektiğini belirtti. Toplumcu Kurtuluş Partisi (TKP) eski Milletvekili olan Hasan Özbaflı ise Kıbrıs’ta bir anlaşma olacağı fikrine kesinlikle inanmadığını aktardı. Özbaflı, “Şu anda kendimize ambargo koyuyoruz. Bu ambargoyu kaldırmamız daha faydalı olacaktır” dedi. 

Ekenoğlu: Federal Kıbrıs’tan vazgeçmemek gerekiyor

Konu ile ilgili olarak Diyalog Gazetesi’ne açıklama yapan Fatma Ekenoğlu, Federal Kıbrıs amacından vazgeçilmemesi gerektiğini ifade etti. Bu süreçte masaya yeniden dönülmesi için egzersiz çalışmaları yapılması gerektiğinin altını çizen Ekenoğlu şöyle dedi: “Bu sürece bariz gelen ve savunulan federal Kıbrıs’tır. Dolayısıyla bu da bir Türk teziydi.  Bu süreçten sonra onun savunulması gerekir. İki devleti savunmanın ne zamanı ne yeridir diye düşünüyorum. Bir an önce masaya gidilecek noktalarda egzersiz yapılmalıdır. Rum tarafı masadan kaçtı ama Türkiye’nin sondaj çalışmaları ile ilgili olarak aldığı karar doğru muydu diye sorgulamak lazım. Türkiye’nin doğal gaz çalışmalarının doğru olduğunu düşünmüyorum. Gerginliğin görüşme süreci açısından daha da arttığını düşünüyorum. 

Rum kesiminin de kararlarını doğru bulmuyorum. Dolayısıyla o yönü ile mücadele edilmeli kanısındayım…”

“Devlet olarak tanınma süreci başarılı olamadı”

O yaptı ben de yapayım noktasının faydalı bir husus olmadığını düşündüğünü bildiren Fatma Ekenoğlu, şöyle devam etti: “Yaşadığımız süreçlerde gördük ki KKTC’nin devlet olarak tanınma süreci de bizim için hiç başarılı olmadı. O noktaya gelinemedi. En rahat yaşadığımız süreç çözümü savunduğumuz süreçtir. Ben bu noktaya gelinmesini ne istiyor ne de arzuluyorum. Çocukluğumdan beri savaş ve sorunlar yaşıyorum. Gençliğim gitti şu anda 58 yaşındayım. Ben huzur istiyorum. Kıbrıs’ta çözüm ve barış istiyorum. Hayatımı o yolda harcadım dolayısıyla o yolda devam edilmesini temenni ediyorum.”

Özbaflı: Anlaşma olacağına inanmıyorum

Anastasiadis’in masaya oturup oturmamasının bir şeyleri değiştirmeyeceğini savunan Özbaflı da, “

Eskiden bir devletimiz vardı. Biz buna sahip çıkmadık. Sendikalarımız, basınımız hiçbir kanat sahip çıkamadı. Bizim sürekli olan tezimiz komşularımızla çok yakın dostça ilişkide bulunmak. Ekonomik açıdan herhangi bir anlaşma olacağına inanmadık ve inanmıyoruz” dedi. 

“Anastasiadis’in masaya dönmeye ihtiyacı yok”

Özbaflı şunları kaydetti: “Sayın Anastasiadis’in masaya gelmesi ya da masadan kaçması bizim için bir komedidir. Gelse de bir anlaşma olmayacak. Şu anda da bize masaya gelmesi için bir ihtiyacı da yok. Biz kendimize ambargo koyuyoruz. Kendimize koyduğumuz bu ambargoyu kaldıralım. Bizim politikamız bu yönde olmalıdır.”

Bozkurt: Rumları köşeye sıkıştırmak gerekiyor

Deneyimli siyasetçi ve aynı zamanda yazar olan İsmail Bozkurt da Diyalog’a yaptığı açıklamada, Rum tarafının yeniden masaya oturması için baskı kurmak gerektiğini dile getirdi. Onlar kopardı diye bizim de koparmamız zorunluluk arz etmiyor” diyen Bozkurt şöyle dedi: “Bence Rum tarafının bu tutumunu iyice değerlendirip daha da köşeye sıkıştırmak sürekli olarak masaya davet etmek gerekir diye düşünüyorum. Onlar kopardı diye bizler koparmadan bir sonuca, bu bakımdan bizim bu yönde öne çıkmamız doğru olmaz diye düşünüyorum.

“Anastasiadis nazlı gelin gibi davranıyor”

Rum kesiminin masadan kaçması her zaman yaptığı şeydir. Ben Türk tarafının politikasının yanlış olduğunu düşünmüyorum. Türk tarafı doğru yapıyor. Anastasiadis’in zaten baştan beri politikası görüşmeleri baltalamaktır. Nazlı gelin gibi davranıyor. Durmadan bu yönde bir şeyler yaparak bunu kullanıyor. Bir şekilde masaya dönmemiz lazım. Ancak sonuçta yine başa dönüyoruz. Ayrılık kesinleşiyor ona doğru da sürüyor. Ama şimdi bizim bu aşamada o yönde bir pay çıkarmamız Anastasiadis’i haklı çıkarmamız anlamına gelebilir ve dünyaya karşı bizleri zora sokabilir. Onu masaya dön diye sıkıştırmamız lazım diye düşünüyorum.”