Remzi SAMAR
Ekonomist ve aynı zamanda akademisyen olan Mustafa Ertanın, 2014 yılının ekonomi açısından başarısız geçtiğini savundu. 2015 yılında ekonominin geçmiş yıllardaki gibi muhasebeci zihniyet tarafından yönetilemeyeceğini ifade eden Ertanın, KKTC’de ne Merkez Bankası’nın ne de Maliye Bakanlığı’nın görevini tam anlamıyla yapamadığını ileri sürdü.
Diyalog’a konuşan Ertanın, ekonomide tasarruf ve yeni tedbirlerin alınmasının şart olduğu dile getirdi. Tasarrufun önemli alanlarda bütçe azaltılması anlamına gelmediğini kaydeden Ertanın, bunun gereksiz istihdam alanında yapılması gerektiğine dikkat çekti.
“Tasarruf demek bütçeleri kısmak değildir”
“Her ekonomide büyümenin, istikrarın temelinde bir miktar tasarruf bir miktar da tedbirler vardır” diyen Ertanın, “Ancak KKTC ekonomi sadece tasarruf ve tedbirlerle değil aynı zamanda ekonominin geliştirilmesine ihtiyaç duyar. Ekonomide sürekli harcamaları kısarak bunu sektörlere verdiği zararı hesap etmeden uygulamalar yaparak çok da iyi bir noktaya gelmemiz mümkün değildir. 2014 bence gerçekten geniş anlamda bir başarısızlık örneğidir” dedi.
“Merkez Bankamız yeterli değil”
Paranın geçtiğimiz yılda pahalı ve ulaşılamaz olduğuna vurgu yapan Mustafa Ertanın şöyle dedi: “Bunların olduğu bir dönemde ne büyüme gerçekleşir ne ekonomik refah artar. Aynı dönemde 2014 yılının en büyük hatası bizim bir ekonomik programımız sayılan 2013-2014 KKTC- TC protokolünde verilmeyen bir özelliğin ekonomimize ve yaşam kalitemize verdiği olumsuz tepkiyi gördük. Neydi verilmeyenler; 2014 yılında Türk Lirası geçmiş yıllara göre çok fazla değer kaybetti. İyi güzel de bir ülkede o ülkenin parası değer kaybederse o ülke için dezavantajlı durumları giderecek bazı uygulamalar yapılabilir. Örneğin Türkiye Cumhuriyeti’nde Türk Lirası ne zaman değer kaybederse merkez bankasındaki birikmiş dövizlerin Türk Lirası’na karşı değer artışı kazanır. Genelde bir merkez bankasındaki birikmiş dövizlerin Türk Lirası’na karşı değer artışını ekonomiyi rahatlatmak için bu parayı piyasaya pompalar. Ama bizim Merkez Bankamızın böyle bir enstrümanı olmadığı için bizim gerek TL gerek döviz tasarruflarımızın ve değerlerimizin çoğu her yıl KKTC’de Türk Lirası’nın değer kaybından dolayı ekonomimiz kan kaybına uğruyor.”
“Yeni yılda da vatandaş çaresiz”
2015 yılında vatandaşın çaresiz olduğuna işaret eden Ertanın, var olan konjonktürle vatandaşa birtakım tavsiyeler verilemeyeceğinin altını çizdi. Vatandaşa bir şey tavsiye etmeyi doktorsuz reçete yazmaya benzeten Ertanın şöyle devam etti, “Ekonominin kontrolü gerçek anlamda hükümetimizin elinde değil… Gerçek anlamda ekonomiyi değerlendirip, ekonominin özelliklerini görüp ona göre analizler yapıp tespitlerde bulunduktan sonra öneriler sunacak mekanizma maalesef KKTC’de yoktur. KKTC’de, ne merkez Bankası ne de Maliye Bakanlığı bu görevi yapabiliyor. Tarım Bakanlığı’nın Turizm Bakanlığı’nın alacağı bütün tedbirler faydasız olarak kalıyor. Çünkü ekonominin temeli para politikalarındadır. Bunu yaparmış gibi görünen yöneticilerle yürüdüğünüz sürece onların da ellerindeki kısıtlı imkanlardan dolayı herhangi bir enstrüman yaratıp ne ekonominin içindeki dönüşümü sağlayacak parayı bulabiliriz ne de paraya ulaşmayı kolaylaştırabiliriz.”
“Yöneticilerimiz taklitçi”
Yeni yılda karamsar olduğunu itiraf eden Ekonomist Ertanın, “Biraz karamsar görünmekle birlikte bence kesinlikle bugüne kadar doğru teşhisi görmekten yetkililer kaçındı. Bundan dolayı onlara taklitçi yönetici demek özgürlüğünü kullanmak istiyorum. Vatandaş bazı şeyleri beklememeli. Ekonominin iyileştirilmesi için gidip gerekirse eylemler yapmalı… Yetkilileri bu hususta yönlendirebilmeli. Üretime geçilmesi hususunda bazı çalışmalara yönlendirip gerekli adımlar atılması için baskı kurmalı. Üretim derken tabii ki gidip ağır sanayiden bahsetmiyorum. 2015 yılında eğer yöneticiler önceki yıldan ders almazlarsa bu yıl da kemerleri sıka sıka kanser olma yoluna gidilecek diye düşünüyorum” açıklamalarında bulundu.
Güncelleme Tarihi: 05 Ocak 2015, 10:11