Türkiye’deki depremde KKTC’li öğrenci, öğretmen ve velilerden oluşan 35 kişiye mezar olan Adıyaman’daki İsias Otel’le ilgili davada gizlilik kararı alındığına dair haberlerin doğru olmadığı belirtildi.
Adıyaman Cumhuriyet Başsavcılığı, Kahramanmaraş merkezli depremlerden etkilenen kentte yıkılan binalara ilişkin hiçbir dosyada gizlilik kararı olmadığını açıkladı.
Başsavcılıktan yapılan açıklamada, bazı basın yayın organlarında ve sosyal medya hesaplarında, depremlerde yıkılan Grand İsias Otel'in dosyasında gizlilik kararı getirildiğine ilişkin haberler çıktığı belirtildi.
Açıklamada, "Cumhuriyet Başsavcılığımızca deprem soruşturması kapsamında yürütülen Grand İsias Otel dosyası da dahil herhangi bir dosyada gizlilik kararı bulunmadığı hususu kamuoyunun bilgisine saygıyla sunulur." ifadeleri kullanıldı.
Ne olmuştu
Deprem sonrasında KKTC’li 35 öğrenci, öğretmen ve ailenin hayatını kaybettiği Adıyaman’daki İsias Otelin sahipleri Ulviye Bozkurt, Şule Özbek, Efe Bozkurt, Ahmet Bozkurt ve Mehmet Fatih Bozkurt geçtiğimiz Cuma günü adliyeye sevk edilmişti.
Adıyaman Adliyesi'ne sevk edilen zanlılardan otelin sahipleri ve yöneticileri Ahmet, Mehmet Fatih ve Efe Bozkurt, mahkemece tutuklandı. Tutuklanan zanlılar, Siverek Cezaevine nakledilmişti.
Diğer şüpheliler Ulviye Bozkurt ve Şule Özbek hakkında ise yurt dışına çıkış yasağı ve adli kontrol tedbiri uygulanmasına karar verilmişti.
Akabinde İsias Otel’le ilgili davada gizlilik kararı alındığı belirtilmişti.
Hem yakınlarını kaybeden aileler hem Kıbrıs Türk halkı hem de ünlü sanatçılar gizlilik kararını eleştirmiş, davayla ilgili sürecin yakından takip edileceğini belirtişti.
Ön rapor açıklanmıştı
Öte yandan İsias Otel’le ilgili ilk rapor da geçtiğimiz Perşembe günü açıklanmıştı.
Doğu Akdeniz Üniversitesi (DAÜ) İnşaat Mühendisliği Bölümü öğretim üyeleri
Prof. Dr. Serhan Şensoy, Prof. Dr. Özgür Eren, Prof. Dr. Umut Türker, Doç. Dr. Eriş Uygar ve Doç. Dr. Mehmet C. Geneş tarafından hazırlanan ve önceki gün açıklanan ön inceleme raporunda ise otelin yapımında kullanılan betonun kalitesinin bariz bir şekilde düşük olduğu, ayrıca çakıl ve kum olarak ‘dere çakılı’ ve ‘kumu’ kullanıldığı belirtilmişti.
Dere çakıllarının büyüklüğüne bakıldığında ise sıklıkla bu tür yapılarda kullanılacak betonlardaki maksimum tane boyutundan daha büyük oldukları, betondaki çakıl ve kum dağılımındaki granülometrinin iyi olmadığı, elle yapılan kontrolde kolaylıkla dağıldığı tespit edilmişti.