Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu dün saat 12.00 sıralarında Cumhuriyet Meclisi Başkan Yardımcısı Armağan Candan başkanlığında toplandı.
Onaya sunuşlarla başlayan toplantıda “KIB-TEK'teki İhalelerde Usulsüzlük Yapılıp Yapılmadığına İlişkin Meclis Araştırma Komitesi”nin görev süresinin 3 ay uzatılmasına ilişkin tezkere okunup, oy birliğiyle kabul edildi. Meclis’te söz alan milletvekilleri, Cenevre’de gerçekleşen Kıbrıs toplantısı ile ilgili değerlendirmelerde bulundu. Muhalefet milletvekilleri, Cenevre’deki toplantı öncesinde Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın Meclisi bilgilendirmediğini savunarak bu durumu eleştirdi. 

Akansoy: Tatar, Meclis’i bilgilendirmedi
CTP Milletvekili Asım Akansoy, “Cenevre’ye Doğru Kıbrıs Sorunu” konulu konuşmasında, Kıbrıs sorununun kendine özgü bir karakteri olduğunu dile getirdi. 
Ersin Tatar’ın Cumhurbaşkanı seçilmesiyle birlikte Kıbrıs konusunda farklı senaryoların gündeme getirildiğini söyleyen Akansoy, iki devletliliğin de bunlar arasında bulunduğunu belirtti.
Akansoy, bu süreçte ana muhalefet olarak sürece dahil olmak istediklerini, Kıbrıslı Türklerin hak ve çıkarlarına yönelik ortak akıl geliştirilmesi gerektiğini söylediklerini ancak Cumhurbaşkanının, ortak aklın oluşmasının uygun görmediğini, Meclis’i bilgilendirmediğini iddia etti. 
Cumhurbaşkanının Cenevre’de nasıl bir hamle yapacağını, nasıl önerilerde bulunacağını siyasi partilerle görüşmediğini söyleyen Akansoy, Kıbrıs Türk tarafının resmi belge olarak sunduğu 6 maddelik belgenin Cenevre’deki siyasi partilerle de paylaşılmadığını, hatta böyle bir belge olmadığının söylendiğini savundu. 

Derya: Bardak daha ne kadar taşacak?    
CTP Milletvekili Doğuş Derya, “Bardak Daha Ne Kadar Taşacak” konusunda konuşma yaptı. 
Derya, Cenevre’de bugün müzakere sürecinin başlayıp başlayamayacağına yönelik çalışma yapıldığını söyleyerek, “İlk defa Kıbrıslı Türklerin hak ve çıkarlarını, iradesinin temsil eden bir makam yok. Kıbrıslı Türklerin iradesini TC Dışişlerine teslim etmiş bir makam var” iddiasında bulundu. 
Cumhurbaşkanı Tatar’ın Cenevre öncesi Meclis’i bilgilendirmediğini savunan Derya, Kıbrıs sorununa taraf olan Türkiye hariç AB, BM, Rusya, İngiltere, Yunanistan gibi birçok ülkenin federal çözümü savunduğunu söyledi. 
Derya, “Cumhurbaşkanı Tatar, şimdi Anastasiadis’e can simidi atıyor, atmakla kalmıyor  Kıbrıslı Türklerin tüm kazanımlarını çöpe atıyor” dedi. 

Berova: UBP’ye ayar vermek  
UBP Milletvekili Özdemir Berova, kürsüye çıkan milletvekilinin UBP’ye “ayar vermeye” çalıştığını söyleyerek, “UBP’ye ayar vermek kimsenin haddine düşmemiştir.” dedi. 
UBP’nin Cumhurbaşkanlığı seçimi süreci ve öncesinde tezlerini net olarak ortaya koyduğunu dile getiren Berova, Tatar’ın görüşlerinin halktan onay aldığını ve halkın iradesiyle cumhurbaşkanı seçildiğini söyledi. 
UBP’nin fikirlerini net ortaya koyduğunu, koymaya devam edeceğini söyleyen Akansoy, “UBP’ye kimse laf uzatamaz” diye konuştu. 

Atakan’dan hükümete “hayalet” benzetmesi
HP Milletvekili Tolga Atakan ise “Hayalet Hükümet” konulu konuşmasında, UBP-DP-YDP Hükümetinin Kıbrıs Türk siyasi tarihinin en çok eleştirilen hükümeti olduğunu ileri sürdü. Hükümeti “hayalete” benzeten Atakan şunları kaydetti:
“Hükümet kayıtsız, ilgisiz ve sessiz. İşsizliğe karşı sessiz, üreticilerin yükselen çığlıkları karşısında kulakları tıkalı, öğrencilerin burslarının zamanında yatırılması konusunda duyarsız, pandeminin başından beridir zorda olan sanatçılara karşı duyarsız, taşımacıların özellikle turizm taşımacılarının sorunlarına karşı duyarsız. Faaliyetlerini durduran iş yerlerine karşı da bunlar hiç yaşanmıyormuş gibi bir duruş içinde... Yükseköğrenim konusunda şu ana kadar geldiği ifade edilen mezun durumda 12 bin civarı öğrenci varlığından bahsediliyor ama hiçbir yetkiliden bu öğrencilerin mezuniyet aşamaları tamamlandıktan sonra yerlerinin nasıl doldurulacağına dair en ufak bir öngörü, açıklama yok. Kamu maliyesinin mevcut hali ortada… Salt maaş ödeme dışında bir planlama da yapılmıyor. Hayalet hükümet bu konuda da sessiz. Hükümet her konuda ve her yerde hayalet…”

Özdenefe: Lider, halka değer vermiyor
CTP Milletvekili Fazilet Özdenefe ise yaptığı konuşmada, Cenevre görüşmelerine değinerek, hükümetin ve toplum liderinin halka değer vermediğini savundu.
“Bu halk için üzgünüm, kızım için üzgünüm, sizlerin çocukları için üzgünüm” diyen Özdenefe, Cumhurbaşkanı Tatar’ın Cenevre’de zafer kazandığını sandığını ancak önerdiği 6 maddenin mümkün olmadığını kendisinin de bildiğini ileri sürdü.

Angolemli: Tatar, Meclis’i yok saydı
Tarım ve hayvancılık konularında güncel konuşmasını yapmak üzere söz alan TDP Milletvekili Hüseyin Angolemli, “Patates patatesçinin elinde kaldı, hükümet kılını bile kıpırdatmadı” dedi. Hükümeti çiftçi ve hayvancının sorunlarına çare üretmeye çağıran Angolemli, çiftçi ve hayvancıyı zamanında ödemenin önemine vurgu yaptı.
Cenevre’deki 5+1 toplantısına da değinen Angolemli, Cumhurbaşkanı Tatar’ı Meclis’i yok saymakla suçladı. “6 maddeyi eline verdiler, o da gitti Cenevre’de sundu” diyen Angolemli, Kıbrıs Türkü’nün bu yaşananları kabul etmeyeceğini söyledi.

İncirli: Varoluş mücadelesi ağır hasar aldı
CTP Milletvekili Sıla Usar İncirli de Cenevre’deki gelişmelere işaret ederek, Kıbrıslı Türklerin varoluş mücadelesinin son günlerde ağır hasar aldığını ve bu yaşananların Kıbrıslı Türkler için pandemiden daha tehlikeli olduğunu söyledi.
Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın “ne yaptığını bilmeyen ve kendi halkının varlığını tehlikeye atan bir cumhurbaşkanı” olduğunu iddia eden İncirli, Kıbrıs Türkü’nün statüsüz yaşamanın ağır bedellerini ödediğini ve ödemeye devam ettiğini söyledi.

Hamzaoğulları, mektup okudu
Genel Kurul’da söz alan CTP milletvekili Biray Hamzaoğulları da Maliye Bakanı’nın maaş ödemesi ile ilgili açıklamalarını eleştirerek, “Maliye Bakanı iki saat önce para yok, iki saat sonra da para bulundu dedi… Ne demek istiyor?” diye sordu.
Cenevre’de Türk tarafı adına sunulan 6 maddelik belgeyle Garanti ve İttifak Anlaşmasından doğan yetki ve sorumlulukları nedeniyle Türkiye’nin de zor durumda bırakıldığını söyleyen Hamzaoğulları, ilerleyen günlerde bununla ilgili çok şey duyulacağını belirtti.
Bafra köylülerinin sorunlarını dile getirmek üzere güncel konuşma yapmak istediğini de söyleyen Hamzaoğulları, Bafra köyünden Meclis’e ve Tarım Bakanlığı’na bir mektup gönderildiğini aktardı, bu mektubu kürsüden okudu.
Hamzaoğulları, köyde verimsiz, işe yaramaz bir sürü arazi varken, köylülerin ellerindeki verimli arazilerin güneş paneli kurulması için otellere parsellendiğini aktardı.
CTP Milletvekili Hamzaoğulları’nın okuduğu mektupla ilgili yeniden söz alan Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanı Nazım Çavuşoğlu, söz konusu arazilerin tahsis edildiğini ancak daha sonra orman arazisi olduğu anlaşılınca tahsisin iptal edildiğini aktardı.

Töre: Yeni görüşler aranıyor
UBP Lefkoşa Milletvekili Zorlu Töre de, “Atatürk, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Cenevre” konulu konuşmasında, Cenevre’de gayriresmi bir toplantı yapıldığını, yeni fikirler ve görüşler arandığını ifade ederek, görüşmeye yönelik değerlendirmelerde bulundu.
Kıbrıs Rum tarafının işgal ettiği Kıbrıs Cumhuriyeti ile AB’ye üye olduğunu, dolaylı olarak “Enosis”e ulaştıklarını söylediklerini, Kıbrıs Türk halkını azınlık gördüklerini ve hiçbir şeyi Kıbrıslı Türklerle paylaşmak istemediğini ifade eden Töre, “Uykudan uyanalım artık, Rumlarla anlaşma, ortak birleşik devlet olmaz, onlar Kıbrıs’ı Girit yapmak istiyor, bu hayalleri devam ediyor” dedi.
Konuşmaların ardından sözlü ve yazılı sorular kısmına geçildi. Bunun ardından toplantı tamamlandı.