Özlem ÇİMENDAL-Esengül AYKAÇ

Hakkı Atun “Ülke bıraktığımız yerden daha ileriye gitmeliydi ama olmadı” dedi

   Barış Harekatı’nın 50’nci yılında Diyalog’a konuşan eski Başbakan ve Meclis Başkanlarından Hakkı Atun, iki devletli çözüme destek verirken, iç sorunlara yönelik tepkisini ortaya koydu. Atun “Ülke bizim bıraktığımız yerden daha ileri noktalara götürülmeliydi ama bu olmadı” dedi.

   Hakkı Atun sorularımızı şöyle yanıtladı:

   Soru: Son 50 yıla baktığımız zaman ülke olarak olması gereken yerde miyiz?.

   Yanıt: 50 yıl boyunca sorunu federasyon temelinde çözmeye çalıştık. Konfederasyon da dedik ama olmadı. Gelinen noktada iki devletli bir çözümden başka bir çözüm olmayacağını çok net gördük. Rum tarafı bu sorunu yaratan taraftır ama bunu asla kabul etmiyor. İtiraf etmiyor etmek de istemiyor. Yan yana yaşayan iki devlet olması en temel çözüdür. Böyle devam ettiğimiz sürece devlet kadrolarımız gittikçe zayıflıyor. Halk hükümetlerden memnun değil. Hükümet sorun çözmede başarısız. Hükümet bunu asla kabul etmiyor ama durum maalesef böyle. Nüfus içerisinde müthiş bir disiplinsizlik var. Bu polis denetimlerinden çok net anlaşılıyor. Devletin ciddi zafiyetleri var. Biz 1974 sonrası yaşanan büyük acılara ve yıkımlara rağmen, insanları barınacakları yerlere yerleştirdik, üretimi sağladık, o zamanlar olması gereken her şeyi yaptık. Şimdi bu ülke ve toplum daha iyi yerlerde olmalıydı. Bizim o zaman yaptıklarımız daha da geliştirilmeliydi ama yapılmadı. Bizim bıraktığımız yerden daha iyi yönetilmeliydi bu halk. Sadece Türkiye’ye gidip gelmeyle ülke yönetilmiyor. Bunu marifet sayıp iş yaptıklarını sanıyorlar. Meclis iyi çalışmıyor. Şu anda ülkede her açıdan Rum’u memnun edecek bir ayrılıkçılık içindeyiz. İnsanlar mutlu değil. Yabancılara mal satışından tutun, öğrenci kisvesi altında ülkeye gelen Afrikalı, Pakistanlı ve Afgan nüfus birçok soruna neden oldu. İstenilen seviyeye de yere de ulaşamadık.

   Soru: Size göre yapılmayan işler nelerdir?..

  Yanıt: Meclis düzgün çalıştırılmadı. Bugün TBMM’ye bakın ne kadar hızlı ve sonuç odaklı çalışıyorlar. Gerekli yasaları çıkarıyorlar ve işliyorlar. Biz hem fiziksel hem de zihinsel olarak üretemez bir yapıya geldik. Birçok sorun var bunlara yönelik çözümler üretmeli, gerekli yasaları yapmalı, eskiyenleri ve cevap vermeyenleri değiştirmemiz gerekir. Bizim hükümet kendi içinde ancak laf üretiyor başka bir şey değil. Ülke yasalar ile yönetilir, lafla değil. Üçlü kararnamelerle, liyakatsız kadrolarla yönetilmez. Hükümetlerin oluşturduğu kadrolar da yeterli bilgi birikimine sahip değil, birçoğu yasaları bile bilmiyor. Böyle ülke mi yönetilir?..

Rumlar bizi eşit görmüyor

   Soru: Barış harekatından bu yana 50 yıl geçti ve çözüm olmadı. Bundan sonra olabilir mi?..

   Yanıt: Kısa sürede bir çözüm olacağına inanmıyorum. Rum bizle kendisini eşit görmüyor. Kıbrıs’a eşit şekilde sahip olmamızı kabul etmiyor. Rum lider bir anlaşmaya imza atmaz, elleri titrer hatta belki hayatına bile mal olacağını düşünür. Türklere hak verecek bir pozisyonda asla olmaz. Bunca yıl federasyon olmadı. Bundan sonra da olmayacak. Şu anki durum bence tamamdır. Mevcut bu durumu geliştirmeye bakmalıyız. Daha ileri nasıl götürebiliriz onun için çalışmalıyız. Bu mevcut durumun artık resmileşmesinde bir sakınca yoktur. Bugünkü durumu yaratanın Rumlar olduğu da asla unutulmamalıdır.

   Soru: KKTC’nin öncelikli sorunları nedir?..

   Yanıt: Devlet olduğumuzu dosta ve düşmana göstermemiz gerekiyor. Ülkede şu anda müthiş bir otorite eksikliği var. Her alanda bir keyfilik var. Vatandaş yasaları unuttu, saygıyı yitirdi. Dışarıdan gelen yabancı nüfus tamamen kontrolsüz önce bunları sıraya çekmeliyiz. Yasaları iyi bilen ve onlara uyan kamu yönetimi oluşturmalıyız. Şu anda yabancılara mal satışı çok tehlikeli bir boyutta bence. Çevre ve imar planlarına bir ilgisizlik söz konusu. Bu alanlarda ilgisizlik ve bilgisizlik hat safhada.

Yarın: Hasan Özbaflı