banner564

Kriz yaşanıyor

Birikim Özgür, ekonomik protokolün imzalanmaması durumunda hükümetin pes etmek zorunda kalacağını söyledi 

Kriz yaşanıyor
banner598

 Aytuğ TÜRKKAN

Maliye eski Bakanı Birikim Özgür,  ekonomik protokolün henüz imzalanmaması nedeniyle siyasi krizin yaşanabileceğini söyledi. Özgür, protokol imzalanmazsa hükümetin ömrünün de çok uzun olamayacağını ifade etti. “Yeni protokol imzalanmazsa, 2019’un yönetilmesi imkânsız hale gelir” diyen Özgür, hükümetin ekonomik protokollerden utandığını savundu. Özgür, “Biz kendi memleketimizi düzeltmek için bir irade ortaya koymuyoruz. Reformları konuşmuyoruz. Protokolde yazan bir takım hedefleri hükümet programlarına dahi yazmıyoruz. Ve dönüyoruz, Türkiye’den beklentiler üzerinden siyaset yapıyoruz” dedi. 

Protokoller imzalanmayınca kriz yaşanıyor
Özgür, Diyalog Tv’de katıldığı Aytuğ Türkkan ile Detay programında önemli açıklamalarda bulundu.
   Bütçe açığı tartışmaları ve bunun siyasi yansımalarını değerlendiren Özgür sözlerine şöyle başladı: 
“2019 yılı içerisinde neler olup biteceğini hükümetin uygulamaları belirleyecek. Çok sıkıntı yaşanmayabilir veya ciddi sıçramalar da olabilir. Kur krizinin mali krize dönüşmesi bunun sosyal patlamalara kadar varabilecek noktalara gelmesi ve doğal olarak siyasi bir krize dönüşmesi de olasıdır. Bu sürecin nasıl yönetildiğine bağlı olarak hep birlikte yaşayacağız olacak olanları.” 
Türkiye ile mali protokolün imzalanamamasının büyük bir sıkıntıya neden olduğunu söyleyen Özgür, bunun hükümeti zora sokacağını belirterek şöyle dedi: 
“Yeni protokol imzalanmazsa, 2019’un yönetilmesi imkânsız hale gelir. Yani 800 küsur milyon diye konuşulan o bütçe açığı 2 milyarı aşar. 7 milyarlık 7 buçuk milyarlık bütçede 2 milyarı aşan bir bütçe açığı uygulanabilir değildir. Dolayısı ile bir an önce bu protokolün imzalanması gerekiyor. Teknik olarak iç tasarrufların yetmeyeceğini göz önünde bulundurursak ciddi krizler yaşanabilir. Zaten şu anda da yaşanıyor. O kaynak akışı sağlıklı bir biçimde devam etmediği için hak edişlerini geç alabiliyor veya alamıyor, devlete altyapı yapan iş çevreleri. Ek mesailer ödenemiyor. Şu anda aylardır kamu çalışanları ek mesai alamıyor. Türkiye ile sağlanan protokoller büyük önem taşıyor bu ülke ekonomisi için. Bu protokoller olmadığı takdirde kriz yaşanması doğal..” 

Atılması gereken adımlar atılmadı
Türkiye’den para gelmemesi ve protokolün henüz imzalanmaması konusunu değerlendiren Özgür, dörtlü koalisyon hükümeti döneminde 2 yıl protokole ilişkin adım atılmadığını, yeni hükümet öncesi atılması gereken 29 adımdan sadece 1’inin atıldığını söyledi.
Özgür şunları kaydetti: 
“UBP hükümeti döneminde iki yıl kaybedildi. En azından yapılabilecek işleri bu yıl içerisinde yapmış olursunuz. 28 tane reform faaliyeti bu çerçevede o yüz faaliyet içerisinden saptandı. Bunlar örneğin enerji dairesinin kurulması yasası hazır, meclise gönderildi, mecliste komite toplanacak bunu görüşecek, genel kurulda onaylanacak. Bunlar da uygulanmadı. Sadece teknoloji bölgeleri yasası mecliste onaylandı. Üzerinde uzlaşılan 28 maddeden sadece bir tanesi hayata geçirilmiş oldu. Günün sonunda Kıbrıs Türk Halkı veya devleti yönetenler, bu üç yıllık süre zarfında, taahhütlerini yerine getirmemiş oldu. Bu koşullarda, Türkiye’nin ne yaptığı ne gibi mesajlar vermeye çalıştığı tartışması bana göre afakidir. Çünkü biz aynaya bakmalıyız. Biz üzerimize düşeni yaptıktan sonra Türkiye’ye hesap sorabilecek bir zemine kavuşuruz. ” 

 Protokolden utanıyorlar, utanılacak ne var?
Birikim özgür, hükümetin ekonomik protokollerden utandığını savunarak bundan utanılmaması gerektiğini söyledi ve şöyle devam etti:
“Protokolü sahiplenmeyi ayıp sayan bir anlayış var bu ülkede. Yani devlet, bir takım taahhütlerde bulunmuş olabilir ama siyaseten bunun altına ben imza atmadım. Ben başka şeyler konuşayım, başka işler yapıp halkın takdirini kazanayım ama okullara da hiç girmeyim gibi de bir zihniyet bu ülkede hakim. Utanılıyor protokolden. Utanacak ne var? Bu bizim halk olarak, devlet olarak, ortaya koyduğumuz bir taahhüt. Üstelik mevcut protokolü de biz hazırladık. Yani CTP’nin iktidarda olduğu bir süreçte bu protokolün içeriği hazırlandı. İşin bir bu boyutu var siyaseten, tepki görülecek. Çünkü Türkiye’de tu kaka ya…  Türkiye ile iş yapmakta günah… Böyle bir zihniyet var. Bu bizi mahveden unsurların bir tanesi…”

Ülkeyi düzeltmek için adım atmıyoruz
KKTC hükümetlerine suç bulan Özgür, ülkeyi düzeltmek için adımların atılmadığını belirterek şunları kaydetti:
“Biz kendi memleketimizi düzeltmek için bir irade ortaya koymuyoruz. Reformları konuşmuyoruz. Protokolde yazan bir takım hedefleri hükümet programlarına dahi yazmıyoruz. Ve dönüyoruz, Türkiye’den beklentiler üzerinden siyaset yapıyoruz. Hatta demokrasimize müdahale ediyor, Türkiye, Türkiye için bu zaten fındık-fıstık parasıdır. Niye Türkiye, ‘Kıbrıslı Türklere böyle kötü davranıyor, halkı cezalandırıyor’ gibi saçma-sapan konuşmalarla bu ülkede popüler olmaya gayret ediyoruz. Siyasetten bunu anlıyoruz. Böylesi verimsiz bir yaklaşımla memleket idare etmeye çalışıyoruz. Ama bu tip hamasetlerin Kıbrıs Türk halkına hiçbir faydası yoktur.”

Türkiye bizim davranışlarımızdan sıkılmış durumda
Türkiyeli yetkililerin iyi şeyler yaptığını ancak siyasi bir linç ile karşı karşıya kaldığına dikkat çeken Özgür, bunun çalışma şevkini kırdığını belirterek sözlerini şöyle sürdürdü: 
Türkiye artık bu süreçten sıkılmıştır. Benim gözlemim odur ki, Türkiye bir biçimde bizim değişim iradesini de somutlaştırmamızı da beklemektedir. Eğer Türkiye bozuk sistemi finanse etmeme noktasında çok kararlıysa, artık yolun sonuna gelindi diyebiliriz .”

Protokol imzalanmazsa hükümet pes eder
Birikim Özgür, protokolün imzalanmaması durumunda hükümet devam edebilir mi sorusuna “Protokol imzalanamazsa sorunlar katmerlenecek, bir biçimde pes edecek mevcut hükümet..   Bu kaçınılmaz bir şeydir” diyerek yanıt verdi. 

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner608

banner473