kapatılması yönünde fırsata çevrilebileceğini ifade ederek, konuyla ilgili önerilerini açıkladı.
KTSO tarafından yapılan yazılı açıklamada, döviz borçlarının yeniden yapılandırılmaması halinde zincirleme reaksiyonla sosyal çöküntü yaşanacağı ve işletmelerin iflas edeceği de kaydedildi.
Dövizdeki yükselişten etkilenen sektörlerin başında emlak piyasasının geldiği kaydedilen açıklamada, sektörün geçmiş yıllarda yaşadığı büyük krizin tekrarlanabileceği uyarısında bulunuldu.
Acilen önlem alınması, müteahhitlik ve ilgili sanayi sektörlerinin desteklenmesi gerektiği belirtilen açıklamada, piyasalarda döviz kullanımını aşağı çekecek ve üretim girdi maliyetlerini düşürerek, mal ve hizmet üretimini artırıcı önlemlere ihtiyaç duyulduğu ifade edildi.
Döviz borçları yeniden yapılandırılmalı
KTSO’nun açıkladığı önlemler arasında, halk sağlığı açısından sakıncalı kabul edilebilecek ürünlerin ithalatında FİF oranlarının yükseltilmesi; ithal ikame uygulaması; döviz borçlarının, kalkınma bankası döviz borçlarının ve özel bankalardaki döviz borçlarının yapılandırılması; emlaktaki vergi oranlarının gözden geçirilmesi; kira bedellerinin TL’ye göre hesaplanması, Türk Lirası dışında satışın engellenmesi ve piyasaya para akımı sağlanması; gelir ve kurumlar vergisi ödemelerinde düzenleme yapılması; hammadde alımlarında ve yerli ürünlerin satışında belirli bir süre KDV muafiyeti uygulanması; reel sektör desteklerinin gözden geçirilmesi de bulunuyor.
KTSO’nun dövizdeki yükselişle ilgili önerileri şu şekilde
-Cari Açığın Kapatılması: Birçok alanda yarattığı olumsuzluklara rağmen, sürdürülebilir yapıdan uzak, gereğinden fazla ithalat yapan KKTC gibi ülkeler için, doğru politikalarla döviz artışı, cari açığın düşürülmesi konusunda bir fırsata çevrilebilir.
-Lüks Tüketiminin Kontrol Altına Alınması: Lüks ve halk sağlığı açısından sakıncalı kabul edilebilecek ürünlerin ithalatında FİF oranlarının yükseltilmesi veya FİF uygulaması olmayanlara fon konması.
-Yerli Üretimi Olan İthal Ürünlerin İthalatının Düzenlenmesi: Yerli üretimi olan ithal ürünlerin tümünün FİF oranlarının en az %10 oranında artış yapılması. Bu uygulama ile birlikte ithalatın azaltılarak, KKTC’deki katma değerin artırılması hedef alınacaktır.
-İthal İkame Uygulaması: KKTC’de üretimi olmayan ancak üretilebilmesi mümkün ve fizibilitesi uygun olan sektörlerin belirlenmesi ve yatırımlarının teşvik edilmesi. Bu sektöre faizsiz kredi ve hibe programlarının Önlem 1 ve 2’de belirtilen FİF gelirlerinden karşılanması.
-İhracatın Artırılması: KKTC ürünlerinin daha rekabetçi olacağı bir dönemde, ihracatın artırılması konusunda bir seferberlik başlatılmalıdır. Buna göre Önlem 1 ve 2’den gelecek gelirler ihracat kredileri ve ihracat primi uygulamaları konusunda devlet destekleri geliştirilmelidir.
-Döviz Borçlarının Yeniden Yapılandırılması: Dövizle borçlanan özel kişi ve kurumların borçlarının ödeyememesi durumunda, KKTC piyasasında çok büyük bir mali kriz yaşanacaktır. Bankaların alacaklarını tahsil edememesinin ve batık alacaklarının önemli oranda artması, özel kişilerin borçlarını ödeyememelerinin yaratacağı sosyal çöküntü ve özel işletmelerin iflas etmesinin yaratacağı ekonomik krize karşı radikal önlemler alınmalıdır.
-Kalkınma Bankası Döviz Borçlarının Yapılandırılması: Kalkınma Bankasından döviz ile borçlanan işletmelerin, borçlarının belirlenecek kurdan TL’ye çevrilmek suretiyle yapılandırılması.
-Özel Bankalardaki Döviz Borçlarının Yapılandırılması: KKTC Merkez Bankası ve Bankalar Birliği ile istişare edilerek, döviz ile borçlanan özel ve tüzel kişilerin, borçlarının yapılandırılması konusunda program hazırlanması veya yasal mevzuatta ilgili değişikliklerin yapılarak, borçlarının belirlenecek kurdan TL’ye çevrilerek yapılandırılmasına imkan sağlanması.
-Emlak Piyasasının Düzenlenmesi: Döviz artışından en fazla etkilenecek sektörlerin başında emlak piyasası gelmektedir. 2008’den başlayan ve 2009’da patlak veren sektördeki büyük krizin tekrarlanmasını engellemek için acil önlemler alınmalıdır. Bu sektördeki daralmanın en başta hissedileceği müteahhitlik ve sanayi(taş ocakçılığı, inşaat malzemeleri, ahşap-mobilya, PVC-Alüminyum vb.) sektörlerinin desteklenmesi gerekmektedir.
-Emlak’taki Vergi Oranlarının Gözden Geçirilmesi: Tapu harçları, rayiç bedellerin TL üzerinden ve gerçek bedeller üzerinden hesaplanması ve diğer tüm emlak vergilerinin düşürülmesi ve hatta belirlenecek süreler içerisinde tamamlanacak konutlarda geçici bir süre tam vergi muafiyeti sağlanması
-Yabancılara Mülk Satışı: Kolaylaştırıcı önlemlerin alınması.
-Kira Bedellerinin TL’ye Göre Hesaplanması: Kira sözleşmelerinin zorunlu olarak TL’ye çevrilmesinin sağlanması. Mevcut kira sözleşmelerinde döviz tutarlarının, belirlenecek kur üzerinden TL’ye çevrilerek hesaplanmasını sağlayacak düzenlemelerin yapılması.
-Piyasa Düzenlenmesi: Piyasada döviz kullanımını azaltacak, üretim girdi maliyetlerini düşürecek, ülkede mal ve hizmet üretiminin artırılmasını sağlayacak düzenlemelere ihtiyaç bulunmaktadır.
-Döviz Borçlanmasına Düzenleme Getirilmesi: Belirli istisnalar dışında döviz ile borçlanmanın döviz kurlarındaki hareketlilik düzelene kadar engellenmesi veya yüksek vergi konması. Şahısların döviz borçlanmasının yasaklanması veya döviz borçlanma maliyetlerinin yükseltilmesi.
Türk Lirası Dışında Satışın Engellenmesi: Piyasada tüm hizmet ve mal satışların ve fiyat tekliflerinin TL üzerinden yapılmasının zorunlu bırakılması için düzenlemelerin yapılması.
-Piyasaya Para Akımı Sağlanması: Önlem 1 ve 2’den elde edilecek gelirlerle uygun faizli kredi, hibe programları ve devletin ihale yoluyla(yeni inşaat, yol, tadilat vb.) yerel üretimi olan ihtiyaçlarını karşılamasına yönelik çalışmalar yapması sağlanmalıdır.
-Gelir ve Kurumlar Vergisi Ödemelerinde Düzenleme: Ödeme güçlüğü çekebilecek işletmeler için vergi ödemelerinde ek taksitlendirme ve/veya ödeme erteleme imkanı sağlanması.
-Devletin Dövize Bağlı Ücretleri Gözden Geçirilmesi: Liman ücretleri ve benzeri tüm ücretlerin TL’ye çevrilmesi sağlanmalıdır.
-Mali Tabloların Düzenlenmesi ve Bilanço Affı: Uzun yıllardır devam eden yüksek enflasyon dönemleri başta olmak üzere, döviz kurlarındaki artışların yaşandığı bu gibi dönemlerden sonra, özel kuruluşların mali tablolarının düzenlenmesine ihtiyaç duyulmaktadır. Bu kapsamda devlete ek gelir sağlanırken, işletmelerin finansmana ulaşım başta olmak üzere, mali tablolarının doğru yansıtması mümkün olacaktır.
-Hammadde Alımlarında Belirli Bir Süre KDV Muafiyeti: Kurlardaki hareketliliğin azalmasına kadar belirli bir süre sanayi hammaddelerinden KDV alınmaması.
Yerli ürünlerin satışlarında belirli bir süre KDV muafiyeti: Kurlardaki hareketliliğin azalmasına kadar belirli bir süre yerli üretimde KDV alınmaması.
-Borçların Tekrar Yapılandırılması: Türkiye’de İstanbul yaklaşımı ve başka ülkelerde de yaygın olarak yapılan ve istihdam yoğun işletmelerin bankalardaki tüm borçlarının uygun faizle yapılandırılarak, tek banka vasıtasıyla uzun vadeli yapılandırılması.
Reel Sektör Desteklerinin Gözden Geçirilmesi: Reel sektör desteklerinin limitlerinin ve vade sürelerinin gözden geçirilecek, reel sektörün ihtiyaçlarına göre yeniden düzenlenmesi. Bu kapsamda 0 faizli istihdam kredisinde limitin %50 oranında artırılması, vadenin 1 yıl daha uzatılması. Kalkınma Bankası kredilerinin reel sektörün taleplerine göre yapılandırılması.
-İnşaat Sektörü ile Enerji Tasarrufu: Enerji tasarrufuna yönelik, ayni zamanda inşaat sektörünü de canlandıracak konutlarda ısı kaybının önlenmesine yönelik önlemler. Yapılacak yasal düzenlemeyle ısıtma ve soğutmada enerji tasarrufu ve verimliliğinin sağlanması için ’Binalarda Enerji Kimliği’ uygulamasının başlatılması. Bu sayede Elektrik santrallarının pik güçlerinin düşürülmesiyle kullanılan yakıttan tasarruf edilmesi. Tasarruf edilen yakıt bedeliyle sanayi tarifesine indirim yapılması. İnşaat sektörüne yönelik olarak da binalarda ısı kayıplarına yönelik tadilatların yapılmasıyla, yeni yapılacak binalarda ise enerji tasarrufu sağlayan inşaat malzemelerinin kullanılmasının teşvik edilmesi ve inşaat sektörünün canlanmasına olanak yaratma
Güncelleme Tarihi: 30 Ocak 2014, 03:16