Başbakan Ünal Üstel, KKTC vatandaşı bir iş adamının Dubai’de muhaceretten geçemediğini, bir diğerinin Moskova’da maruz kaldığı muamelenin araştırıldığını açıkladı.
Başbakan Ünal Üstel, dün Cumhuriyet Meclisi’nde önemli açıklamalarda bulundu.
İş adamlarının Dubai ve Moskova’da maruz kaldığı muamele hakkında konuşan Üstel, bir iş insanının Dubai’ndeki muhaceretten geçemediğini, bununla ilgili bilginin henüz net olmadığını, gerekli bilgiyi alır almaz bunu milletvekilleriyle de paylaşabileceğini söyledi.
Kıbrıs Türk halkının 1950’lerden beri var oluş mücadelesi verdiğini, Barış Harekatı ile ülkeye barış ve özgürlük geldiğini ifade eden Üstel, Kıbrıs Türk halkının ambargolar ve izolasyonlara rağmen dünyadan kopmadığını dile getirdi.
50 yıldır federasyonun görüşüldüğünü ifade eden Üstel, bu görüşmelerin tükendiğinin bir gerçek olduğunu belirtti, “UBP için federasyon görüşmeleri bitmiştir” dedi. Üstel, iki eşit egemen devlet temelindeki çözüm modeline işaret etti.
Başbakan, Türkiye Cumhuriyeti’nin büyük destekleriyle ülkeyi daha çağdaş noktaya getirmek için çalışmaya devam ettiklerini de söyledi.
Amaç ekonomiyi çökertmek
Güney Kıbrıs’ın ülkedeki ekonomiyi çökertmek için her türlü engeli koyma girişimde bulunduğunu da belirten Başbakan, Taşınmaz Mal Komisyonu’nun çalışmalarına işaret etti.
Ek vergiler, Türkiye Cumhuriyeti’nin yardımları ve hükümetin borçlanmasıyla taşınmaz mallarla ilgili tazminatların ödemesinin hızlandırıldığını kaydeden Başbakan, komisyona müracaat edilmemesi için Rum Yönetimi’nin baskı uyguladığını ifade etti.
Korkutmaya çalışıyorlar
Başbakan Üstel, Güney Kıbrıs’ın yasal düzenlemelerle Kıbrıs Türk toplumunu, iş insanlarını ve turizmcileri korkutmaya çalıştığını da söyleyerek, “Ekonomimiz her geçen gün büyümeye devam ediyor. Güney bundan çok rahatsız” dedi.
Bazı Türki cumhuriyetlerin AB fonlarından yaralanmak için bir takım anlaşmalara imza atmış olabileceğini ancak Azerbaycan’ın güçlü desteğini Antalya’daki Diplomasi Forumu’nda da kendilerine ilettiğini vurgulayan Üstel, “Her platformda ülkemiz için çaba sarf etmeye devam edeceğiz” dedi.
Kapılar açıldıktan sonra rumlar geldiler. 74 öncesi evlerinde oturan bizleri gördüler. Tanıştık. Birbirimizin adlarını öğrendik. Belki de bazılarımız hala gorusuyorlar. Bu tutuklama uygulamasına göre, Rum tarafına herhangi bir sebeple geçen insanlar da tutuklamaya, alı konmaya ve/veya kötü muameleye maruz kalırsa, hükümet ne yapmayı düşünür?