Sedef BOŞNAK – Çiğdem AYDIN
Türkiye ile KKTC arasında imzalanan protokollerde sık sık yer alan, ancak bir türlü hayata geçirilemeyen belediyelerle ilgili reform çalışmaları devam ediyor. İçişleri Bakanlığı, halen 28 olan belediye sayısının 6’ya düşürülmesi yönündeki önerileri ciddiyetle değerlendirirken, belediye başkanlarının çoğunluğu bu düşünceye karşı çıkıyor.
Diyalog’un görüşlerine başvurduğu Lefkoşa, Güzelyurt, Yeniboğaziçi, Serdarlı, Geçitkale, Dipkarpaz, Büyükkonuk, Tatlısu, Vadili, Paşaköy, Esentepe, Lapta ve Alsancak belediye başkanları tek görüşte birleşerek, “Reforma karşıyız” dedi. Başkanlar, mali sıkıntıların giderilmesi için farklı projelerin geliştirilmesini öneriyor.
*******
Harmancı: Toplum hayatını etkileyecek
Lefkoşa Belediyesi Başkanı Mehmet Harmancı, gündemdeki reformun öze yönelik içeriğin henüz kimseyle paylaşılmadığına vurgu yaptı. Harmancı “Yerel yönetimler reformu, esasında bir demokrasi testidir. Yerel yönetimler toplumun detay hayatı ile ilgili en önemli kurumsal yapılardır. Bu yönetimlerde yaşanabilecek değişimlerin tümü toplum hayatını bire bir ilgilendiren, insanlarımızın yaşam kalitelerini olumlu ya da olumsuz yönde etkileyebilecekleri önemli detaylardır” dedi.
Başkan Mehmet Harmancı; imardan, işyerine, çöpten yağmur suyuna, böcek ilaçlamasından yol yapımına kadar, insanlarımızın günlük rutinlerini uyguladıkları bir alanının değişiminden söz edildiğini kaydetti.
Harmancı şöyle devam etti:
“Tüm bu yapıyı topluma kapalı bir şekilde evrimleştirmek demokrasiyi nasıl tanımladığımızla ilgilidir. Yönetenlerin, toplumla ilişkilerini tepeden inme bir metotla mı, yoksa katılımcı bir demokrasi anlayışı ile mi ele aldıkları izledikleri yönteme bakarak ortaya çıkar. Yerel yönetimler reformunun meclise sunulacağı TC-KKTC arasında yer alan metne girmiş ve tarihlendirilmiştir. Buradan iki anlam çıkarmamız gerekiyor, ya reform hazırdır, bizim ve toplumun bundan haberi yoktur ya da reform diye bir şey şu an yoktur kısa süre içerisinde bu konu yapılacaktır. Her ikisinde ciddi sıkıntılar vardır. Bilimsellikten uzak toplumsal katılımın olmadığı modellerin başarılı olma şansı milli piyangodan büyük ikramiyenin çıkma şansı kadardır.”
Mehmet Harmancı, izlenmesi gereken yöntemin belli olduğunu ifade ederek, ülkede kaç belediye olsun tartışması yerine, hangi yetkilerle donatılmış yerel yönetimler olması sorusunun her şeyin başında olması gerektiğini dile getirdi.
Harmancı, şöyle konuştu:
“Yerel yönetimler ilk basamak sağlık hizmetlerinden sorumlu olmalı mıdır? Eğitim sistemi içerisinde yetki belediyelere devredilecek midir? Eski Eserlerin bakım ve idamesi gibi konularda yerel yönetimler yetkilendirilecekler midir? Ana arter olarak bilinen ana yolların sorumluluğu yerel yönetimlerce mi üstlenilecek? Sanayi bölgelerinde yerel yönetimlerin hakları genişleyecek mi? İmar kurallarını yerel yönetimler mi belirleyecek? Yetkilere paralel gelir kaynakları artırılacak mı? Gibi temel soruların dahi konuşulmadığı bir ortam içerisinde kaç tane belediye olmalı? Sorusu, hangi rengi en çok severiz sorusu kadar basit kalır. Yerel yönetimler reformu yapılacaksa muhtarlar dahil yerel yönetimler temsilcilerinin, seçilmiş başkanların, ilgili tüm uzmanların ve toplumun da içerisinde olacağı katılımcı bir anlayışla ele alınması gereken bir süreçtir. Sürecin ne aşamaya geldiğini yakında Belediyeler Birliği temsilcilerinin bakanlıkta yapacağı toplantıda ortaya çıkmasını umut ediyorum.”
Öztaş: Reform yanlış bir karardır
Geçitkale Belediye Başkanı Hasan Öztaş, beldesini daha çağdaş yapıya kavuşturmak için uğraş verdiğini ifade ederek, “Mali durum çok iyi değil. Tüm kırsal belediyelerde olduğu gibi, bizde de sıkıntı var. Katkı payları yetersiz, artırılmalı” dedi.
Çalışanların maaşlarını, sosyal sigorta ve ihtiyat sandığı yatırımlarını düzenli ödediklerini anlatan Hasan Öztaş, geriye dönük borçların bulunduğunu ifade ettikten sonra iç piyasayla kredili çalıştıklarını söyledi.
Hasan Öztaş, siyasi sorumluluk bilinciyle hareket edilmesi gerektiği üzerinde durduktan sonra, “Geriye dönük yaklaşık 3 milyon lira borç var. Reform yanlış bir karardır. Yerel yönetimler yerinde yönetilmelidir. Yapılması halinde belediyecilik ölür. Hizmet kısıtlanması büyük sıkıntı getirir. Şimdiki hizmet yetersizken, belediyelerin birleştirilmesi doğru bir uygulama olmaz” şeklinde konuştu.
Kasım: Borcu, borçla kapattık
Serdarlı Belediye Başkanı Halil Kasım, 3 milyon borçla devraldığı belediyenin borçlarını kapatmak için borçlandıklarını söyledi.
Başkan Halil Kasım, çalışanların maaş, bayramlık, sosyal sigorta ve ihtiyat sandığı yatırımlarını düzenli olarak ödediklerini anlattı ve banka borçları dışında piyasaya borcu olmadığını belirtti.
Halil Kasım, kırsal belediye oluşlarından gelirlerinin düşük olduğunu ifade etti ve kırsal belediyelere yapılan katkı payının yükseltilmesi gerektiği üzerinde durdu.
“Esnaf memnun, biz memnun” diye konuşan Halil Kasım, şunları söyledi:
“Piyasaya olan borçlar ödeniyor. Mazot borcu vardı kapandı. Şimdi peşin alınıyor. Hırdavatçılara olan borçlar da ödendi, şimdi kredili çalışıyoruz. Esnaf da biz de memnunuz. Hiçbir sıkıntımız yok. Ancak, reform gerçekleşirse, çok kötü olacak. Vatandaş hizmet alamayacak. Sıkıntılar artacak. Biz özverili çalışıyoruz, büyük belediyeler gibi değiliz. Ülkeye 6 belediye kesinlikle yetmez. Biz reforma karşıyız. Böyle bir durum olursa, Serdarlı ortalığı yıkar. Köylü ayağa kalkar. Belediyelerin düzeni değiştirilmemeli, havuz sistemi olursa, gelirler nüfusa göre eşit dağıtılmalı. Böylece sorunlar ortadan kalkar.”
Sennaroğlu: Borcu 5,5 trilyondan 3,5’a düşürdüm
Büyükkonuk Belediye Başkanı Ahmet Sennaroğlu da belediyedeki mali durumun geçmiş yıllara göre iyi olduğunu söyledi ve “Belediyeyi 5,5 trilyon borçla devraldım, bu borcu 5 yılda, 3.5 trilyona indirdim. Disiplinliyiz” dedi.
Katkı paylarının azlığından şikâyetçi olan Başkan Ahmet Sennaroğlu, bu payın yükseltilmesi gerektiği üzerinde durdu ve şöyle devam etti:
“En büyük sıkıntımız katkı payının düşük olması. Kırsal belediye oluşumuz nedeniyle gelirler düşük. Bölgede yatırım yok. Komşumuz İskele ve Mehmetçik’e göre gelirimiz çok çok düşük. Bu 2 belediyenin onda biri kadar katkımız yok. Belediye bünyesinde 54 çalışan var. 8 köy ve 26 kilometre sahil şeridinden sorumluyuz. Çalışanlarımızın, sosyal sigorta ve ihtiyat sandığı yatırımlarını, son 3 yıldır düzenli ödüyoruz. Çark, vatandaştan gelen vergiyle dönüyor. TC Yardım Heyeti’nden yaklaşık, 16 aydır katkı gelmedi. Çalışanımıza maaşları düzenli ödememize karşın, 1 Mayıs’ı ve bayramlıklarını henüz ödeyemedik, yılsonuna kadar ödemeyi hedefliyoruz. Piyasaya borcumuz yok. Mazot ve benzeri olan zaruri giderlerimizi peşin alıyoruz. Mali disiplinle, borcu azalttık. İşe 2 araba yerine 1 araba çıkıyoruz. Spor kulüpleri, kurum ve kuruluşlara yardımı kestik. Ben 5 yıldır örtülü ödenek almıyorum. Belediyeye 2 yıldır gazete bile almıyoruz, gündemi internetten takip ediyoruz.”
Ahmet Sennaroğlu, belediyeler reformunu desteklemediğini ifade ederek, “Reform, gerçekleşirse, sürdürülemez” dedi ve şöyle devam etti:
“Havuz sistemi oluşturulmalı. Ortak gelirler bu havuzda toplanıp, her belediyeye nüfusa göre eşit oranda dağıtılmalı. Söz edilen 6 belediyeyle iş yürümez. İşlevsel olmaz. Bir belediyeye 50 köy bağlarsanız, bırakın bu köylere başkanlık yapmayı, cenazelere dahi katılamaz. Ülke için bu reform uygun değildir.”
Coşkun: Kıt kanaat geçiniyoruz
Dipkarpaz Belediye Başkanı Suphi Coşkun ise, belediyeyi borçla devraldığını belirttikten sonra, “Borçları yarıya indirdim, kıt kanaat geçiniyoruz” şeklinde konuştu.
İşçilerini zamanında ödediğini anlatan Suphi Coşkun, reforma karşı olduğunu belirterek, “uygulanırsa, sürdürülemez” dedi.
Coşkun, şöyle konuştu:
“Maaşları ve bayramlıkları zamanında ödüyoruz. Her şeyden kısıtlarım ama işçimin maaşından kesmem. Göreve geldiğimde 2,5 milyon iç piyasaya, 1,5 milyon sosyal sigortalara, 1 milyon elektriğe borç vardı. Şimdi 2,5 milyona yakın borcumuz var. Toplu İş Sözleşmesiyle çalışanların maaşları da iyileştirildi. Reform hayata geçerse, vatandaş perişan olur. Hizmet alamaz. Karpaz insanı, belediye aracılığıyla devlet yetkililerine ulaşıyor. Bu bağ da koparsa, burası her şeyden mahrum kalır. Ülkeye 6 belediye kesinlikle yetmez. Durum kötüye gider, iyiye gitmez. İş yürümez, hizmet düşer.”
Adahan: 28’i temizleyemedi 6’sı nasıl temizlesin?
“Küçük devletin, büyük belediyesi olmaz” diyen Vadili Belediye Başkanı Mehmet Adahan, reforma karşı olduğunu defalarca anlattı.
Başkan Mehmet Adahan, “28 belediye ülkeyi temizleyemezken, 6 belediye nasıl temizlesin?” diye sordu.
Devlete 1,5 milyon lira borçları olduğunu söyleyen Adahan, iç piyasaya borçları olmadığını, maaş ve bayramlıkları zamanında ödediklerini dile getirdi.
Adahan, şöyle devam etti:
“Belediyeler insana ve insanlığa hizmet eder, yaşanabilir bir çevre için çaba sarf eder. Belediyeleri kapatıp, azaltmaya gideceklerse, okulları ve hastaneleri de kapatsınlar. Kapatsınlar, herkes istediği yeri kirletsin. Tasarruf yalnızca belediyelerden başlayarak olmaz. Hiçbir belediye kendi kendini kapatmaz. Bu ancak ortak alınacak kararlarla olur. Reform, halktan hizmeti kopartmak demektir. Sayı düşerse, ülkede iş de olmaz. Millet yatıyor, rüya görüyor. Ülkede devlet düzeni tartışılırken ne reformu? Küçük devletin, büyük belediyesi olmaz, olamaz. Ülkede kaos yaratırsınız.”
Orçan: Reforma ihtiyaç yok
Tatlısu Belediye Başkanı Hayri Orçan, belediyesinin sürdürülebilir bir mali yapısı bulunduğunu ifade etti. Orçan “Gelirlerimiz giderlerimizin tamamını karşılar ve gelirlerimiz giderlerimizden fazla gerçekleşir” şeklinde konuştu.
Hayri Orçan, reforma ihtiyaç olmadığını savundu.
Orçan şunları söyledi:
“Maaşlar ve sosyal haklar gününde ödenmekte herhangi bir sıkıntı yaşanmamaktadır. Devlet, Sosyal Güvenlik Kurumları ve piyasaya tek kuruş borcumuz yoktur. Öncelikle neden böyle bir şeye ihtiyaç var anlamış değilim ve 17 yıllık belediye başkanlığı tecrübem bunun doğru olmadığını söylüyor. Hükümetler, önce sorumluluklarını gününde yerine getirsin, gerekli yasal düzenlemelerin zamanında yapsın. Belediyelerin alması gereken inşaat ruhsat harcının muafiyet verilerek engellenmesi, mali yapımızı güçlendirmemizin yolunu açacak yasal düzenlemelerin yapılmaması gibi. 1995’te yapılan Belediyeler Yasası’nda 10 yıldır talep etmemize rağmen hala daha bir değişiklik yapılıp günün koşullarına uygun hale getirilmedi.”
Özçınar: Reformdan önce, belediyeler kurumsallaştırılmalı
Güzelyurt Belediye Başkanı Mahmut Özçınar, reformdan önce, belediyelerin kurumsallaştırılması gerektiği üzerinde durdu.
Mahmut Özçınar, çalışan personelini düzenli ödediğini ifade ederek, borçlarını görev süresi içinde kapatacağını hedeflediğini anlattı.
Özçınar, şöyle dedi:
“Personeli öderiz en ucuz hizmeti sunuyoruz. Sigorta, ihtiyat sandığı borcumuz yoktur. Devletten, 700 bin TL Cypfruvex alacağımız var. Bunun yanı sıra, camilerden kamu kurum kuruluşlardan, trafik cezalarından alacağımız var. Ortalama alacağımız, 400 bin TL’dir. Emekliler için bankadan aldığımız borcumuz var. 3 buçuk milyon faizi ile birlikte ödeyeceğimiz borcumuz var görev süremiz içinde kapatacağız. Son yıllarda belediyemizden emekliye çıkan kişiler vardır onların kıdem tazminatları gibi ödemelerimiz var. Alacaklarımızla ilgili de proje uygulamalarımızda hak edişlerimizi alamadık. Kaynak beklediğimiz gelirimiz vardır bir KTBK’den su parası alacağımız vardır 600 bin TL.
Yatırım yapma şansımız şu anda ne yazık ki sıfır ama iç dinamiklerimizi, harekete geçirebiliyoruz.
Reform için, siyasi partilerin hepsi konsensüs olması gerekir. Belediyelere görev tanımı verilmesi gerekir örneğin kanalizasyon sistemini 28 belediye toplansak yapamayız işletemeyiz. Bana göre belediyelerin sayısını azaltmaktansa belediyeleri kurumsallaştırmak gerekiyor tartışmamız gereken konu budur. Ölçek konusunu görüşmek gerekiyor, ilçe belediyeleriyle kırsal belediyelerin görevlerini düzenlemek lazım. Önce parlamento karar vermelidir. Belediyeler reformunu yapacak mı nasıl yapacak partiler kararlı mıdır bizden önce partilere sorun onlar önce açıklasın CTP ne ister? UBP ne ister? HP ne ister? TDP ne ister? Partiler önce konuşsun. Bu tartışmaya hazır mı siyasi partiler önce onlar konuşsun.”
Zurnacılar: Reformundan önce mali destek
Yeniboğaziçi Belediye Başkanı Mustafa Zurnacılar, “Belediyeler küçük bir ülkedir meclisiyle, dernekleriyle, başkanıyla şu anda 7 belediye farklı yetkilerle donatılmıştır, geriye kalanlar da farklı yetkilerle. Biz belediyelerin daha fazla yetkilendirilmesini istiyoruz. Benim buradaki görüşüm 28 belediye olsun ama bu belediyeler devlet tarafından desteklensin. Yerel yönetimler kaderine terk edilmesin. Mali destek şarttır” dedi.
Zurnacılar, şöyle konuştu:
“Geçmiş dönemden kalan borç yükü, belediyeyi az da olsa sıkıntıya sokuyor. Personele ve devlete olan borcumuz var. Sosyal Sigortalar Kurumuna ve İhtiyaç Sandığına. Bunun dışında seçim sonrası bırakılan bir miktar borç var güncel ve geriye dönük borçlarımızı ödüyoruz. Gelir kaynaklarımızın en güçlü alternatifi imardır. Toplam borç ortalama 15 buçuk milyon TL, ihtiyat sandığı ve SSK borcumuz buna dahildir. Bunun dışında da 5-6 milyon TL cari borcumuz vardır bankalara ve piyasaya geçmiş dönemle birlikte.”
Tülücü: Belediye sayısı az
Paşaköy Belediye Başkanı Habil Tülücü, “Bir sıkıntımız yok. Bizim devletten alacağımız vardır. 8 aylık dönem için, devletten alacağımız 1 milyon TL’dir” dedi.
Tülücü, şunları ifade etti: “Geçmişten kalan, sosyal sigorta ve ihtiyat sandığı SSK borcumuz vardır. Görevde olduğum sürede borç yapmadık. Borçlar, geçmiş dönemden kalan bir borçtur. Bizim dönemde vergi borcumuz vardı, belediye kurulduğundan beri ödenmeyen borç 2 milyon TL’dir, bu rakam yapılandırıldı ödüyoruz. Belediyeler reformu konusuna sıcak bakıyorum ancak öngörülen 6 belediye sayısı çok azdır, bana göre 14 belediye olması ideal olur.”
Erdoğan: KKTC’de ihtiyaç yok
Esentepe Belediye Başkanı Cemal Erdoğan, ülkede reforma ihtiyaç olmadığını söyledi.
“Belediyemizin mali durumu seçimden bu tarafa devlet katkısı henüz ödenmemesine rağmen personelimizi ödüyoruz” diyen Erdoğan şöyle devam etti:
“6 aylık bir geriliğimiz vardır, yaklaşık 1 milyon 200 bin TL personele borcumuz vardır. Sosyal sigorta ve ihtiyat sandığına, gelir vergisine borçlarımız 8 milyon TL’dir. Devletten, elçilik projeleriyle 2 milyon TL alacağımız vardır.”
Belediyeler reformu, Türkiye’de oldu. Hizmetler vermez noktaya geldiler. Bu reform bizim ülkede olacak iş değil, bana göre KKTC’de buna ihtiyaç yoktur. Belediyelerin sayılarını azaltmakla kimsenin eline bir şey geçmez. Devlet yerel yönetimlerin kalkınması için proje yapsın, bazı avantajlar yapsın kapatacağını düşüneceğine. Ben sıcak bakmıyorum.”
Aktuğ: Önce yasa düzeltilsin
Lapta Belediye Başkanı Mustafa Aktuğ, reformdan önce yasanın düzeltilmesi gerektiği üzerinde durdu.
Aktuğ şöyle devam etti:
“24 milyon TL’ ye yakın borçla devraldığım belediyedeki borçları azaltıyoruz. Kıt kanaat geçiniyoruz, personel maaşlarımızı ödeyebiliyoruz. Güncel borcumuz yoktur. Borçların ödemeleri yapılıyor. Borç miktarının tümünü ileride açıklayacağız.
18 yıllık belediyecilik yapan bir kişi olarak, köylerin belediyelere bağlanmasında dahi oy oranları düşüyor. Gördüğüm kadarıyla, buralardaki hizmetleri kıstık ve köylere hizmet vermedik. İlk önce belediyeler yasası yenilenmesi gerek, alt yapısı tamam olması gerek. Her koşulda, zararı halka olacak. Ülkeye 6 belediye çok azdır. Yaklaşım doğru değildir. Önce yasası düzenlenmeli, belediyeler güçlendirilmelidir. Daha sonra rakamlar üzerinde tartışılmalıdır.”
Ataser: Olacaksa kurumsal olmalı
Alsancak Belediye Başkanı Fırat Ataser, reform olacaksa kurumsal bir yapıyla olması gerektiğini belirtti. Ataser “Kurumsal bir yapıyla hareket edilmesi gerekir. Belediyeler Yasası düzenlenmeli. İmar Yasası olması şart. Yalnızca, belediye sayısını düşürmek yeterli değildir. Ben 6 sayısına çok sıcak bakmıyorum. Şekil çok önemlidir, henüz ortada bir çalışma yok gördüğümüz kadarıyla mali durum ile ilgili çalışma yapılması gerek. Personel yasası yapılması lazım belediyecilik sayılarla sınırlı değildir, olamaz” şeklinde konuştu.
Başkan Fırat Ataser, borçsuz, denk bütçeyle belediyeyi ayakta tuttuklarını ifade etti ve piyasadan alacakları olduğunu anlattı.
Hulisioğlu: 5 belediye olsun
Çatalköy Belediye Başkanı Mehmet Hulisioğlu, reformu onaylayarak, belediye sayısının 5 olması gerektiğini söyledi.
Hulisioğlu, maaşları ödediğini ancak sosyal sigorta ve ihtiyat sandığı yatırımlarını yatıramadığını anlatarak, “Personeli ödüyoruz ama yatırım yapamıyoruz. Geçmişten kalan borçlar var, faizleriyle birlikte ödeme yapamıyoruz. Belediyeler reformuna, şiddetle evet diyorum bana göre 5 belediye olması en uygun olur” dedi.
Çelebi: Halka sorsunlar
Belediyesinin hiçbir zaman sıkıntı içerisine girmediğini aktaran Dikmen Belediye Başkanı Yüksel Çelebi, reformu önce halkın onaylaması gerektiğini vurguladı.
Başkan, şöyle dedi:
“Dikmen Belediyesi, hiçbir zaman sıkıntılı durum yaşamadı yaşatmadı da. Devletten, 1 milyon TL’ye yakın alacağımız var. Belediyeler Reformu, halkın hizmet almasını imkansız hale getirecek. Halk en kaliteli hizmeti nasıl alacaksa, uygulama da öyle olmalı. Düşünülen 6 belediyeyle, halka hizmet verilemez. İnsanlar, pislik içinde kalır. Halka sordular mı, reform konusunu, isterler mi diye.”