Başbakan Yardımcısı, Ekonomi ve Enerji Bakanı Erhan Arıklı’nın elektrik zammı ile ilgili yaptığı açıklamalardaki ifadelere Maliye Bakanlığından çok sert yanıt verildi.
Ulusal Birlik Partisi (UBP), Yeniden Doğuş Partisi (YDP) ve Demokrat Parti (DP) üçlü koalisyonunda Kıb-Tek krizi olarak yorumlanan açıklamada, Arıklı’nın Merkezi İhale Komisyonu (MİK) ve Maliye Bakanlığı Müsteşarı’na yönelik suçlamalarının kabul edilemez olduğu belirtildi.
Bakan Arıklı’nın birçok defa, birçok konuda Maliye Bakanlığı’nı hedef gösterdiği, Maliye Bakanlığı’nın ise bugüne kadar etik kurallar çerçevesinde sessiz kalmayı uygun gördüğü ifade edilen açıklamada, “Sayın Arıklı’nın son yaptığı açıklama karşısında cevap hakkını kullanmak zaruri olmuştur” denildi.
Kimsenin keyfi talepleri doğrultusunda…
Maliye Bakanlığı, Ekonomi ve Enerji Bakanı Erhan Arıklı’nın suçlamalarına yanıt vererek, açıklamalarda bulundu.
Açıklama şöyle;
“Hiç kimse ve hiçbir işlem talebi yasaların üzerinde değildir! Maliye Bakanlığı yasalar çerçevesinde işlem yapmaktadır. Ülkenin her türlü sorunu çözme konusunda herkesten daha hassas davranmakta ve kararlar vermektedir. Bu konuda da gecesini gündüzüne katmadan çalışmaktadır.
Sayın Arıklı’nın, ülkeyi elektriksiz bırakmakla veyahut elektriğin pahalı olmasını ve kirli elektrik üretme konusundaki kendi sorumluluğunu başkalarına atması kabul edilemez. Bu nedenle Erhan Arıklı, öncelikle mevcut olan sorunları çözmeli veya bu sorunları yasalar çerçevesinde gerekli önerileri Bakanlar Kurulu’na getirmelidir.”
Kimsenin keyfi talepleri doğrultusuna göre işlem yapmayacağı ve karar almayacağı ifade edilen açıklamada, şu ifadelere yer verildi:
“Bu çerçevede Ekonomi ve Enerji Bakanı Erhan Arıklı’ya tavsiyemiz; bu konularla ilgili talepleri yasalar çerçevesinde uygun bir şekilde hazırlaması ve kendi yönetiminden doğan zafiyetleri basınla paylaşmadan ve yanlış hedef göstermeden önce, sorun, sıkıntı ve önerilerin görüşülecek adresin hükümet içinde olduğunun idrakidir.”
Arıklı, zam talebini yüksek buldu
Öte yandan Ekonomi ve Enerji Bakanı Erhan Arıklı, elektriğe yüzde 30 zam talebinin halkın içinde bulunduğu zor şartları göz önünde bulundurulduğunda çok yüksek olduğunu ve kabulünün mümkün olmadığını düşündüğünü açıkladı.
Arıklı, yazılı açıklamasında, önceki gün Kıb-Tek Genel Müdürü’nün basın toplantısında kurumun yakıt gideri ve dövizde ki yüde 65'lik artışı gerekçe göstererek elektriğe yüzde 30 zam talep ettiğini kaydederek şunları belirtti:
“Halkın içinde bulunduğu bu zor şartları göz önünde bulundurduğumuzda Sayın Genel Müdür’ün yüzde 30'luk zam talebinin çok yüksek olduğunu ve kabulünün mümkün olmadığını düşünüyorum.
Daha makul seviyelere çekilebilir
Elbette ki nizamname gereği fiyat ayarlamasını yapacak olan makam, KIB-TEK Yönetim Kuruludur. Yönetim Kurulu'nun Genel Müdürlük'ten gelen bu talebi bizlerle de istişare ederek daha makul seviyelere çekmesini bekliyorum.
Yönetim Kurulu'nun yapacağı değerlendirmeden sonra biz de Sayın Başbakan ile gerekli değerlendirmeleri gün içinde yapacağız.”
Arıklı, açıklamasında nelere dikkat çekti?
Arıklı açıklamasında, kamuoyunun bilgisine getirmek istediği konuları da şöyle sıraladı:
“1) Akaryakıta en son zam Şubat 2019'da yapılmıştı. O zamandan beri döviz ve akaryakıtta ki artış oranı %65'tir. Nizamname gereği kurumu zarar ettiren kişiler suç işler. Bizden önceki kurum yöneticileri ve bizler pandemi koşullarını da göz önünde bulundurarak bu zammı uzun süre yapmadık. Yapılmayan fiyat ayarlamaları yüzünden Kurum sürekli zarar ediyor.
2) Biz göreve geldiğimizde Kurumun yaklaşık 300 milyon lira borcu vardı. Öte yandan çoğu tahsili mümkün olmayan 900 milyon TL de alacağı vardı.
Kurum başta devlet ve diğer Kamu Kuruluşlarından tahsilat yapamadığı için özel Bankalardan yüksek faizle borçlanmak zorunda kaldı. Kamuoyunda şehir efsanesi haline gelen büyük otel ve işletmelerin kuruma sanıldığı gibi büyük borçları yoktur. Kurumun şu anda tahsilatının büyük bir bölümü geçmişte yapılan banka borçlanmalarının ödemelerine gidiyor.
3) Kurumun yüksek işletme giderleri de elektrik fiyatlarının şişmesine neden olmaktadır. Şu anda kilowat başına sabit gider 60 kuruş seviyesindedir. Sabit giderleri aşağı çekmek için adrese teslim ihaleleri durdurduk. Bundan önceki yıllarda Kurumu soyan rant çevreleri ile savaşımız halen devam ediyor.
4) Geldiğimizde Kurumun elindeki 8 dizel jenaratörden sadece 3 tanesi düzgün çalışabilir durumda idi. Geri kalan jenaratörler geçmişte çakma yan sanayi yedek parçaları kullanıldığı için ya devre dışı kalmıştı, ya da kısa bir süre sonra devre dışı kalacaktı. Bu jenaratörlerin derhal servislerini ve tamiratlarını yaptırmazsak çok daha pahalı ve kirli elektrik üreten buhar jenaratörlerini çalıştırmak zorunda kalacaktık. Kurum yöneticileri 15 Mart 2021 de harekete geçerek üretici firmadan %41 indirimle servis ve yedek parça almak istedi. Bu konuda MİK kanununda geçici bir değişiklik yapmak gerekiyordu. Bu konuda muhalefetin dahi desteğini alan kurum yöneticileri, Maliye Bakanlığı müsteşarını bir türlü aşamadı. Maliye Müsteşarı yaklaşık hala daha sudan sebeplerle ilgili kararnameyi Bakanlar Kurulu'na göndermiyor. Bir bürokratın anlamsız tavrı yüzünden halk olarak daha pahalı ve daha kirli elektrik üretmek zorunda kalınmamız ne kadar acı ise, siyaset kurumunun kendi atadığı bürokratların elinde oyuncak olması da o kadar acıdır.
5) Elektriğe zam konusunda Halkın tepki göstermesi çok haklıdır. Ne var ki dünyada petrol fiyatları ve doğalgaz fiyatları sürekli artmaktadır. Mesela Türkiye’de 2021 yılının Temmuz, Ağustos ve Eylül aylarını kapsayan üçüncü çeyrek elektrik fiyatlarına %15 zam yapıldı. 2021 Ağustos ayında Türkiye’de konutlar 91.56 kuruştan, iş yerleri ise 1,20 kuruştan elektrik kullanacak.
Böylece 2021 yılında Türkiye'de elektriğe toplam % 21,90 zam yapılmış oldu.
Güney Kıbrıs'ta ise elektriğin kilovatı 24 €/cent yani yaklaşık 2.5 liradır.
Biz Güney'deki elektrik ve benzin fiyatlarını emsal gösterdiğimiz de belli kesimler ‘Onlardaki asgari ücretle bizdeki aynı mı?’ diye tepki gösteriyorlar. Maalesef petrol üreten ülkeler, asgari ücretimiz düşük diye bize Güney'den daha ucuz akaryakıt vermemektedirler. Petrol fiyatları uluslararası borsa tarafından belirlenmektedir. Güney de biz de, aynı akaryakıtı aynı yerden aynı fiyata ve aynı para birimi ile satın alıyoruz.
6) Daha ucuz ve daha temiz elektrik kullanmamız için öncelikle, ülkemize kablo ile elektrik getirip elektrikte arz güvenliğini sağlamamız gerekiyor. İkinci olarak da yetersiz iletim hatları ile çağ dışı kalmış trafolarımıza gereken yatırımı yapmak zorundayız. Ondan sonra ise Allah vergisi Güneş Enerjisinden azami derecede yararlanabileceğiz.
Önümüzdeki ay 50 Megavatlık doğalgaz ile elektrik temini için ihaleye çıkıyoruz. Aynı zamanda Serhatköy’de de 20 Megavatlık güneş enerjisi için de ihale açıyoruz. Her iki ihalenin de şartnameleri hazırlanıyor.
Yılların kangrenleşmiş sorunlarını çözmek zaman alıyor.
Bize biraz daha zaman lütfen. Anlayışınız için teşekkürler.”