Demokrat Parti Ulusal Güçler (DP/UG) Genel Sekreteri ve Genel Başkan Adayı Bengü Şonya, Pazar günü yapılacak Kurultay’da, genel başkanlık yarışını kazanma şansını yüksek gördüğünü, karşısındaki adayların gücünü bildiğini ancak seçimi kaybedeceğine inanmadığını söyledi.
Şonya, seçimi kaybetmesi durumunda, kendisinin Demokrat Partili olduğunu ve bu yapı dışında bir yerde görev almayacağını, ancak şu anki zihniyet altında bir görevde de bulunmayacağını kaydetti.
Bengü Şonya, Genel Başkan görevine seçilmesi durumunda “4 Eylül 2013 Koalisyon Protokolüne” uygun davranacağını belirterek, “Hükümet ortağımızla istişare, güven ve karşılıklı saygıya dayalı ciddi bir işbirliği içerisine girmeyi iki taraf için de bir zorunluluk olarak görmekteyim” dedi.
DP/UG Genel Sekreteri ve Genel Başkan adayı Bengü Şonya, 2 Şubat Pazar günü yapılacak DP/UG 9. Olağan Genel Kurultayı öncesi basın toplantısı düzenleyerek, Genel Başkanlığına adaylık başvurusunu resmen yaptığını duyurdu.
“DP’yi çamurdan çıkarıp aldım”
Şonya, başvuru belgesini basına göstererek, DP ve kendisinin parti içindeki tarihsel süreci hakkında bilgi verdi. Bir süre partiden uzaklaşmak zorunda kaldığını, ancak gelen ısrarlı talepler doğrultusunda kurucusu olduğu partide yeniden siyasete başladığını anlatan Şonya, Genel Sekreterlik görevine başladığında, “kapanma noktasına gelen ve yetkili kurullarını toplamakta dahi zorluk çeken” Demokrat Parti’yi adeta “çamurdan çıkarıp” aldığını söyledi.
Şonya, tabanda parti üst yönetimine karşı oluşan güvensizliğin kaynaklarını, arzu edilen değişiklikleri kurultay kararı olarak aldırıp ortadan kaldırdığını, Demokrat Parti tabanında oluşan güvenle partinin süratli bir toparlanma sürecine girdiğini ve bunun ilk meyvelerini Lefkoşa Belediyesi erken seçimlerinde gördüklerini işaret etti.
“Ben yaparım olur zihniyeti”
Ulusal Birlik Partisi (UBP)’den DP’ye katılan milletvekilleriyle ilgili bir sorununun olmadığını, parti içerisinde kurumsal yapının yerleşmesi ve partinin “şahıs partisi” olma görüntüsünden kurtulabilmesi için çok çaba harcadığını belirten Şonya, ancak partide yıllardır süregelen ve düzeltilmemekte ısrar edilen otoriter ve “ben yaparım olur” zihniyeti bulunduğunu ileri sürdü
Şonya, 28 Temmuz seçim sürecinde yapılan “birinci parti gelmezsek istifa ederim” taahhüdünden vazgeçmek için üretilen “bahanelerin” kamuoyunda tebessümle karşılanarak partiye puan kaybettirdiğini savundu.
“Siyasette doğaçlama olmaz”
Bunun yanında Ercan Havaalanı ile ilgili iddialı açıklamalar, döviz kurlarıyla ilgili söylemler, “hükümette görev almayacağım” açıklamalarının siyasette doğaçlama yapılamayacağının örnekleri olduğunu ifade eden Şonya, şöyle devam etti:
“Ülkemiz yönetiminde söz sahibi olmak, ilkeli ve kişilikli duruş sergilemek ne kadar doğruysa, kişisel nedenlerle veya çıkarlarla gereksiz cepheler açmak bir o kadar yanlıştır. Siyasi bir oluşumun kendi geleceğini kendisinin hür iradesiyle planlaması ne kadar doğruysa, siyasi bir oluşumun geleceğini başka bir entiteye endekslemesi bir o kadar yanlıştır. Bugün DP/UG’de bu sarışın porno yanlışlar yaşanmaktadır.”
“Parti vesayet altına girdi”
Bengü Şonya, son yerel seçimlerde yapılan yanlışların tekrarlanmaması için gayret sarf edilmesi gerektiğini belirterek, “DP/UG ülkemizi ileri götürecek enerji, vizyon ve altyapıya sahiptir” dedi.
Şonya, son yerel seçimlerle birlikte Gazimağusa’da boşalan bir milletvekilliği için ara seçim yapıldığını anımsatarak, bu konuda “Boşalan bu milletvekilliği için o günün Demokrat Parti yönetimi bu yere bir aday göstermeyerek başka partilerin adaylarının kazanması için işbirliği yapmış oldu. Bu ise partimizin vesayet altına girdiği iddialarının çıkış noktası ve inkar edilemez bir kaynağı olmuştur” görüşünü savundu.
Kıbrıs sorunu...
Kıbrıs sorunu konusunda kuruluşta var olan kurucu ortaklık ve egemen eşitlik haklarımızdan taviz vermeden ve bunları yeni bir anlaşmanın ana unsurları olarak görecek bir süreç izlemek hedef olmalıdır.
Devamlılık ilkesinden hareket eden bu günkü sürecin daha fazla uzaması durumunda, partimizin ortaya koyduğu referandum önerisinin er veya geç gündeme gelmesi ve akabinde çıkacak sonuca göre BM ile istişare içerisinde yeni bir yol haritası çizilmesi partimizin hedefi olmalıdır.
Güncelleme Tarihi: 29 Ocak 2014, 05:34