Teoman TURAN

   Avrupa Komisyonu’nun Kuzey Kıbrıs’a gönderdiği heyetlerin temasları sonucunda, tüm sektörlerin kötü durumda olduğu ve AB’ye uyum için uzun zamana ihtiyaç duyulduğu belirtildi.

   AB’ye uyum konusunda hiçbir çalışmanın yapılmadığı ve bugünkü uygulamaların ‘kabul edilebilir’ olmadığı belirtilirken, çözüm öncesinde herhangi bir girişimin yapılamayacağı, gerekli çalışmaların çözüm sonrasına bırakılacağı kaydedildi.

   Diyalog muhabirinin elde ettiği bilgilere göre; Rum tarafının AB üyeliği öncesinde aldığı en acımasız önlemlerden biri de gıda ürünleri konusunda oldu. Bu çerçevede Güney Kıbrıs’ta 100’ü aşkın mezbaha kapatılırken, sadece 2 yeni ve modern mezbahanın çalışmasına izin verildi. Etlerin mutlak surette Veterine kontrolünde kesimi sağlanırken, hastalıklı hayvanların da telef edildiği ve üreticilerin tazmin edildiği anımsatıldı.

   Hayvancılar Birliği Başkanı Mustafa Naimoğluları, Diyalog’a yaptığı açıklamada Kuzey Kıbrıs’ta halen 30’un üzerinde mezbahanın bulunduğunu belirtirken “Bunların tümü kapatılmalıdır. Çünkü hiçbiri sağlığa uygun değildir”dedi. 

   Lefkoşa’da AB yardımlarıyla inşa edilen modern tesisin atıl durumda bırakılmasından büyük üzüntü duyduklarını söyleyen Naimoğluları, hayvan hastalıklaıyla ilgili projeyi AB ile birlikte ele aldıklarını ve 15 gün sonra ilk taramanın başlatılacağını söyledi.

   Naimoğluları “Hellim tesciline yönelik kriterleri yerine getirmedik.Kaliteyi yakalayamadık. Bu konuda çok ciddi çalışmaların yapılması gerekir”dedi.

Çıralı:Çok uzakta değiliz

   Sanayi Odası Başkanı Ali Çıralı ise Diyalog’a yaptığı açıklamada, AB’ye uyum konusunda birçok çalışmanın yapıldığını belirterek “Çok da uzakta değiliz”dedi.

   Çıralı şunları kaydetti:

   “Tabi bazı yasalar vardır yasalaşması için. Ama büyük oranda AB’a uyum sağlanmıştır diye düşünüyorum. Yeşilhat Ticaretinde hayvansal ürünler hariçtir yeşilhat kapsamında.. Onun da gerekçesi kuzeyde bazı hayvan hastalıklarının olması. Bu konuda da büyük aşamalar katedildi.  AB’nin desteği ile çok büyük çalışmaların olduğunu biliyoruz. AB’a uyum açısından çok büyük bir farkımız yok.Zaten AB’a üyeliğinde de bir geçiş döneminde bazı delegasyonlar yani geçiş süreci tanınmıştır Bunlar mazeret olarak kabul edilemez. 

   Daha çabuk uyum sağlanabilirdi. KKTC olarak hyavaş hareket ettiğimizi herkes kabul ediyor. Ama neticede uyum sağlanmış. Çok yakınız.. Uzak yerde durmuyoruz.”

Geçiş dönemi şart

   AB Komisyonu uzmanlarının hazırladığı rapora göre, Kuzey Kıbrıs’ta Avrupa yönünde herhangi bir hazırlığın yapılmaması, olası bir çözüm sonrasında ‘Uzun vadeli Geçiş Dönemini’ zorunlu kılıyor.

    Farklı sektörlerdeki mevcut durumun değerlendirmesi amacıyla adaya gelen heyetlerin, Avrupa Komisyonu Yapısal Reformları Destekleme Sorumlusu Maarten Verwey’e de bir rapor sundukları belirtildi.

   Özellikle bankacılık sektörünün denetlenmesi için 3 milyon Euro’luk bir ödenekten söz eden AB komisyonu, bunun başka amaçlar için kullanılmasından endişe ediyor.