Dışişleri Bakanlığı Kıbrıs Türk ve Kıbrıs Rum müzakerecilerinin Atina ve Ankara ziyaretlerini “son derece memnuniyet verici bir gelişme” olarak niteledi.

Kıbrıs Türk Müzakereci Kudret Özersay’ın Atina ve Kıbrıs Rum Müzakerecisi Mavroyannis’in Ankara’ya yaptığı eş zamanlı ziyaretle ilgili olarak Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, “Bakanlığımız tarafından son derece memnuniyet verici bir gelişme olarak değerlendirilmektedir” denildi.

Açıklamada, söz konusu ziyaretlerin ardından “yapılandırılmış müzakere safhasına geçilerek, müzakerelerin erken bir zamanda sonuç alıcı bir şekilde ilerlemesi temenni edilmektedir” denildi.

Açıklamada, “Kıbrıs Türk tarafı sürecin başlamasını müteakip masadaki iki tarafın uzlaşmaya varmasını kolaylaştırarak çözüme ulaşılmasını hızlandıracak her türlü yapıcı girişimde bulunma ve iyi niyet göstergelerine devam etme kararlılığını muhafaza etmektedir” ifadeleri kullanıldı.

Dini liderlerin buluşması tarihi gelişme

Öte yandan Dışişleri Bakanlığı, adadaki dini liderlerin ortak açıklamasını tarihi bir gelişme olarak değerlendirdi.

Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan yazılı açıklamada, “Ada’daki dini liderlerin de yeniden başlayan müzakere sürecine verdikleri desteği ifade eden 26 Şubat 2014 tarihli açıklamaları bakanlığımızca son derece önemli ve tarihi bir gelişme olarak değerlendirilmektedir” denildi.

Din İşleri Başkanı Talip Atalay, Kıbrıs Rum Ortodoks Kilisesi Başpiskoposu Hrisostomos, Maronit Kilisesi Başpiskoposu Youssef Soueif, Ermeni Kilisesi Başpiskoposu Vaoujan Herkelian ve Latin Kilisesi Piskoposu George Kraj’ın üzerinde anlaşmaya vardıkları metnin “şüphesiz ki müzakere masasındaki iki lidere de güç ve motivasyon” vereceği kaydedildi.

Ortak açıklamadaki “on yıllarca birbirimizi dinlemek ve anlamak için biraraya gelemedik. Ancak son yıllarda düzenli olarak görüşmeye ve birbirimize saygı ifade etmeye ve birbirimizi dinlemeye karar verdik” ifadesinin adadaki siyasi sorunun giderilmesinde dini liderlerin katkısının ve kararlılığının ne kadar anlamlı olduğunun önemli bir göstergesi olduğu kaydedildi.

Açıklamada, “Müzakere sürecinin her iki tarafın da kabul edeceği bir çözümle sonuçlanmasına katkı sağlamak amacıyla dini liderlerin sorumluluk üstlenmesi ve toplumlarını çözüme hazırlamaları yönünde attıkları adımlar son derece olumlu gelişmeler olarak değerlendirilmektedir” denildi..