Merkez Bankası’nın yayınladığı ekonomik bültende yer alan verilere göre; 2024 Ocak ayı itibarıyla sosyal sigortalara kayıtlı çalışan sayısı 144 bin 736’ya yükseldi. Bunların neredeyse yarısının Türkiye ve üçüncü ülke vatandaşı olduğu belirtildi. Üçüncü ülke vatandaşlarının sayısı son 14 aylık sürede yüzde 46 oranında artış göstererek 27 bin 525’e yükseldi. İlgililer, kaçak çalışanların sayısının bu rakamın çok üstünde olduğunu belirtiyor.
KKTC vatandaşı sigortalıların sayısı 78 bin 331 iken, Türk vatandaşlarının sayısı da 38 bin 880 olarak açıklandı. Üçüncü ülke vatandaşlarının sayısındaki artışa dikkat çeken CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman, yabancı işçilerin ailelerinin de ilave edilmesiyle ortaya çıkan okul, sağlık, konut ihtiyacının önemini vurguladı.
Erhürman konuyla ilgili paylaşımında şunları kaydetti:
“KKTC vatandaşı sigortalı çalışanların toplam sigortalı çalışanlar içindeki payı 2024 yılı Ocak ayı itibarı ile % 54,1 seviyesindedir. Kısacası, yuvarlarsak, sosyal sigortalara kayıtlı olarak çalışanların yarısı, yani her iki kişiden biri yabancı uyrukludur.
Tabii ki bu rakamlara, sosyal sigortalara kayıtlı çalışan yabancı işçiyle birlikte adada bulunan eş ve çocukları, kayıt dışı çalışan yabancı işçileri de eklemek gerekmektedir. Bir de, çalışma yaşamının dışına çıkarak, üniversitelerde okuyan ve KKTC’den taşınmaz mal alarak burada yaşayan yabancıları.
Ne için? Ülkedeki altyapının, hastanelerin, okulların kaç kişiye hizmet verdiğini bulabilmek için. Doğal olarak ekonomiye katkı yapan yabancı işçinin de, öğrencinin de, buradan mülk alanın da sağlık, eğitim, trafik, kanalizasyon, katı atık vb. pek çok alanda yarattığı bir maliyet var. Hastanelerde, okullarda, trafikte, hatta hapishanede hızla artan yabancı nüfus bu durumu görünür kılıyor.
Yabancı işçiye ihtiyaç duyan sektörlerimiz var mı? Var! Bütün yabancı işçiler yabancı işçiye ihtiyaç duyan sektörlerde mi çalışıyor? Hayır. Şu anda yabancı işçiye ihtiyaç duyan sektörler için düzenli ve planlı bir biçimde insan yetiştirme faaliyeti var mı? Hayır! O zaman “trend” bize ne gösteriyor? Ülkede üçüncü ülke yurttaşı sayısı hızla artmaya devam edecek. KKTC ve TC vatandaşı sayısındaki artış ona oranla gittikçe azalacak.
Yatırımlar nerede?
“ Peki daha çok okul, daha çok hastane, daha fazla alt yapı yatırımı? Nüfustaki artışa oranla ya çok az, ya yok gibi. Kaldı ki bunlar da ülke ölçeğine göre bir noktaya kadar artırılabilir/artırılmalı! Bunun sonucu ne? KKTC yurttaşları eğitim, sağlık, alt yapı hizmetleri, trafik vb. açısından gitgide daha da büyük sorunlarla karşı karşıya kalacaklar.
Yıllardır bu soruna dikkat çekmemize, hiç gecikmeden nüfusu öğrenelim, daha da önemlisi nüfus politikamızı belirleyelim ve yola beş yıllık kalkınma planlarıyla devam edelim dememize karşın, dinleyen yok! “Yürüyün da gorkmayın”!
Bu ülke neden yaşanmaz hale geliyor? İnsanlarımız neden yok olma endişesiyle yaşıyor? Gençler neden 12 yaşından itibaren gözlerini göç yollarına dikiyor? Yabancı düşmanlığı, ırkçılık gibi konuları neden konuşmak zorunda kalıyoruz? Neden trafik kazaları artıyor, çöpler artıyor, hane halkı bütçelerinin önemli bir kısmı özel okullara, özel derslere, özel hastanelere/kliniklere kayıyor? Suç ve suçlu sayısı, suç türleri neden artıyor? vs.
Beş yıldan beri ülkeyi “istikrarlı bir şekilde” yönetenlere sorarsanız, aynen “nüfus”u sorduğunuzda söyledikleri gibi ya “bilmiyorlar”, ya bilmek/söylemek istemiyorlar ya da söyledikleri birbirini tutmuyor!
Kendinden ve dar çevresinden başka hiçbir şey düşünmeyenlere, “yürüyün da gorkmayın” diyenlere göre "biz böyle iyiyiz"! Bu ülkenin, bu halkın gailesini çekenlere, çoluğunu, çocuğunu, geleceği düşünenlere göre, bu böyle gitmez, gitmemeli!
Gaile çekenler bir an önce devreye girmeli, birlikte planlamalı, birlikte yönetmeli. Hiç kimse endişe etmesin. Bu ülkenin maddi kaynağı da, insan kaynağı da fazlasıyla yeterli!”
Siz de ruma kaciniz