banner564

İşler durma noktasında

Sanayici Ali Çıralı, ilgililerin üretimi artırmak için hiçbir adım atmadığını ifade etti ve uyarıda bulundu:

İşler durma noktasında
banner598

Sedef BOŞNAK
Kıbrıs Türk Sanayi Odası eski başkanı, Çıralı Plastik Sanayi LTD.’in sahibi Ali Çıralı, ilgililerin, üretimi artırmak için çaba sarf etmediğini ileri sürdü. Çıralı  “Üretim durma noktasında” diyerek, isyan etti.
   Üretmeyen toplumun yok olmaya mahkûm olduğunu söyleyen sanayici Ali Çıralı, ilgililere destek çağrısı yapıp, Organize Sanayi Bölgesi Yasası’nın değiştirilip, idarenin işadamlarına verilmesini istedi.
  Hükümetteki siyasilerin, sanayi için ‘Üreterek var olacağız’ söyleminden başka icraatı bulunmadığını savunan Ali Çıralı, yürütmenin kendilerine verilmesi durumunda üretimdeki sorunların ortadan kalkacağını iddia etti.
Çıralı, üretimin gerilediği ülkede, dünyayla rekabet edebilirliğin çok zayıf noktada olduğunu anlattı ve bu zayıflığın, üreticilerden değil, sorunlardan kaynaklandığına dikkat çekti.
Çıralı şunları söyledi: 
   “KKTC’de koşulların zorluğundan üretici, üretimden vazgeçti. Ülke dünyayla rekabet edebilme noktasında çok zayıf, bu zayıflık, üreticilerden değil, sorunlardandır. Üretimdeki sektörlerin, ihtiyaçları ithalat yoluyla karşılandığından ülkede nakit para durmuyor. Ülkede ithalat, 1 yılda 2 milyar dolara ulaştı. Biz, 2 milyar doları yurt dışına gönderiyoruz. İthalat yerine ülkede üretim gerçekleştirsek, bu para burada kalacak. Nakit para, bir ülkenin kan damarıdır. Ne kadar çok para varsa, ekonomi de o kadar canlı olur. Üretimi destekleyen hiçbir adım atmıyor. Siyasiler, ancak bir sürü kalıplaşmış sözler sarf ediyor. İcraat için atılan hiçbir adım yok. Ülkemizde, hammadde temini, kalifiye işçi, finansman ve enerji maliyetleri büyük sıkıntıdır. 8 yıllık başkanlık süremde, Organize Sanayi Bölgeleri Yasası’nı bir türlü iyileştiremedim. 10-15 hükümet gördüm. Kurulan hükümete derdimizi anlatana kadar hükümetler değişti. Yasada, sanayiyi devlet yönetiyor. Bu değişmeli. Sanayi bölgeleri tüm dünyada olduğu gibi, sanayide faaliyet gösteren iş adamlarının yönetimine bırakılmalıdır. Yasal değişiklik şarttır. Yürütme bize verilirse, sorunlar ortadan kalkar, üretim artar. Sanayiler pırıl pırıl olur. Bizdeki durum içler acısı, her yer pislik içindedir. Yollar delik deşiktir.”

Güney pazarı, bizden 5 kat daha büyük
Güney pazarının Kuzey pazarından, 5 kat daha büyük olduğunu ifade eden Ali Çıralı, Kıbrıs’ta çözüm olması halinde, çözümden sonra Kuzey’deki sanayi sektöründeki üretimde gelişme olacağına vurgu yaptı. 
   Ali Çıralı, “Engel olmasa daha çok üreteceğiz. Satamadığımız için üretmiyoruz” dedi ve ülkede büyük bir kapasitenin var olduğuna vurgu yaptı. Çıralı şöyle devam etti:
  “Kapasitemiz var,  kullanamıyoruz. Kapasitede sorun yoktur. Üretimde kapasite fazlalığı vardır. Pazar olduktan sonra üretimde sıkıntı yoktur. Kendi ayakları üzerinde duran bir yapıya kavuşabilmemiz ancak ve ancak üretimle mümkündür. 
   Üreticilerin problemlerini çözecek tedbirler alınmalı ki üreticinin önü açılsın, yeni üreticiler piyasaya girsin. Üretim artırılmalı, farklı alanlarda üretim yapılmalı. İthalatın ihracatı karşılama oranı yüzde 20’lerin üzerinde olmalı. Bu oranı kendimize hedef edinmeliyiz. Kendi ayaklarımızın üzerinde duracak bir yapı için engeller ortadan kaldırılmalı.”

İhracat durdu

   Ülkedeki ihracatın, hükümetin yanlış politikası sonucu gerilediğinden söz eden Ali Çıralı, “Ülkede ihracat durdu. Hatta geriledi. İhracat yanlış politikadan ötürü gelişmedi” dedi.
   Ali Çıralı, en büyük ihraç kalemi olan narenciyenin yerini süt ürünlerine bıraktığından söz ederek, yüzde 20 olması gereken, ülkedeki ihracatın ithalatı karşılama oranının yüzde 6 olduğuna dikkat çekti.
   “Üretme kapasitesinde sorun yoktur” diyen Çıralı, şunları söyledi:
   “Güney Kıbrıs’taki sanayiciler bazı kollarda bizden iyi, biz de bazı kollarda onlardan iyiyiz. Pazar olması halinde rekabet edebiliriz. Bizim dezavantajımız tanınmamışlıktandır. Kalite ve standart belgelerimiz dünyaca tanınmıyor. Yeşil Hat Ticareti vasıtasıyla, Güney Kıbrıs’a mal satılıyordu. Hatta 2005’te, ilk başladığı yılda, 9 milyon Euro’lara kadar çıktıydı. Şimdi bu rakam yarının da altına inerek, 4 milyon Euro’ya indi. Psikolojik engeller de bu rakamın düşüşüne yol açtı.
   İlk verilere göre, biz, hem kalite hem de fiyat açısından Güney Kıbrıs’a ve dünya ülkelerine mal satışımız mümkündür. Engeller kalkar, Kıbrıs’ta çözüm olursa, üretim artar, ekonomi düzelir.
   Lokomotif, trenin motorudur. Arkasında da vagonları vardır. Ülkedeki lokomotif, turizm ve eğitim sektörüdür. Bu sektörler, lokomotiflik görevi yaparsa, katma değeri kadar ülke ekonomisine katkı sağlar. Lokomotifteki sektörleri büyütmek için arazi ve kredi gibi teşvikler veriliyor. Bu sektörler büyürken, üretim azalmaktadır.  Ne yazık ki, ülkemizde, yıllar içerisinde kötü yapılanmadan ötürü, üretim sektörü çok geriledi. Koşulların zorluğundan üretici, üretimden vazgeçti.” 

Şartlara göre, rekabet şansı yok

      Katma değeri yüksek olan sanayi kollarını desteklenmesi gerektiğini anlatan Ali Çıralı, tespitlerini aktardı:
   “Üretilen ürünün katma değerine bakmak gerek. Plastik sektöründeki katma değer yüzde 60 civarıdır. Örneğin, 10 TL’lik üründe, 4 TL’sini yurt dışına gönderir hammadde getiririz; geriye kalan 6 TL’yi de elektrik, işçilik, hizmet ve petrole harcarız. Katma değeri yüksek olan sanayi kollarını desteklemek önemsemek gerek. Bu sektörlerin dünyayla rekabet edebilirliğini de artırmak gerek. Üretimde hammadde, işçilik, enerji, finansman en önemli girdilerdendir. Bunlara baktığımı zaman, Türkiye’ye göre bizdeki finansman faaliyetleri daha fazladır. Sanayi elektriği Türkiye’ye göre, 2-3 kat daha pahalıdır. Finansman maliyetlerine de daha yüksektir. Bu şartlar altında Kıbrıs’taki sanayicinin Türkiye’deki sanayiciyle rekabet edebilesi mümkün değildir.” 

Üretici korunmalı

   Ali Çıralı, Ülke üreticisinin korunması gerektiğini anlattı ve ülkedeki ekonomik şartların hiçbir ülkeyle rekabet edilebilir seviyede olmadığının altını çizdi.
   Çıralı, “Rekabet için, rekabet içinde olduğunuz ülkelerle denk seviyede olmalısınız. Aksi halde, rekabet edebilirlik şansınız yoktur. Ancak, rekabet ettiğiniz ülkeyle denk seviyede olduğunuz zaman serbest piyasaya geçebilirsiniz” dedi.
   Çıralı, şöyle konuştu:
   “Örneğin, AB, bir aday ülkeyi birliğine aday yapmadan önce o ülkenin şartlarını kendi ülkelerinin ortalamasına getirene dek, rekabet gücünü artırır. Bu bazen, 5-6 yıl sürer. Ve sonra o ülkeyi tam üye yapar ve serbest AB piyasası içinde varlığını sürdürür. Bizim ticaretimizin büyük bir bölümü Türkiye’dendir. Burada ürettiğimiz ürünlerin büyük bir bölümü, yine Türkiye’de üretilip geliyor. Hiçbir önlem yok, koruma yok. Dolayısıyla üretici sektörü de yıllar içerisinde gerilemiştir. 10 yıl önce, sanayi sektörünün genel ekonomi içerisindeki payı yüzde 11 iken, bu rakam şimdilerde yüzde 7’ye düştü. İstihdam ise 12’den yüzde 10’un altına düştü.” 

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner471

banner474