Melin DOBRAN
Kuzey Kıbrıs’ta, Annan Planı döneminde yaşanan inşaat patlamasında “altın çağını” yaşayan inşaat sektörü bugünlerde, plansızlık, dövizdeki artış ve yapılan yanlışlar sonucu, en durgun dönemlerinden birini yaşıyor.
Sektörde yaşanan birçok sorununun yanısıra, dövizdeki yükselmenin de etkisi ile konut satamadıklarını belirten müteahhitler, geçmiş dönemlerde yılda 100 kadar konut satan bir mütehahhidin şimdiki satışlarının yok denecek kadar düştüğünü söyedi.
Diyalog’a konuşan müteahhitler, dövizdeki yükselişin hem alıcıyı hem de kendilerini etkilediğini, inşaat malzemelerinin tümünün dövizle alındığını kaydetti.
Sektörün durduğunu ve harçlarda yapılacak indrimi bekledikelrini Diyalog’a aktaran müteahhitler, yılı zararla kapattıklarını anlattı. “İş çok, satış yok” diyen müteahhitler, inşaat sektörünün içinde bulunduğu durumla ilgili görüşlerini şöyle paylaştı:
Müteahhitler ne dedi... Müteahhitler ne dedi... Müteahhitler ne dedi...
Cafer Gürcafer (Famagusta Construction)
“İnşaat sektörü memleketin durumu gibi. Sıkıntı var, çözülmeyi bekleyen sorunları var. İnşaat sektörü ülke ekonomisinde en önemli bacaklardan birini oluşturuyor. Çözümü beklemeden yapılması gereken şeyler var. Nihai çözüme katkı koymalıyız. 2003-2007 döneminde yılda 100-150 tane proje yapan firmalar, şu an 3-5 tane yapıyor. Yılda 50 tane de 1 tane de yapan müteahhit vardır. Bana göre hepsi eşit. Geçmiş yıllara göre satışlar azaldı. Her geçen yıl bir adım geriye gidiyoruz. Bu da ülkenin içinde bulunduğu durumla ilgilidir.”
Hasan Tosunoğlu (Tosunoğlu Construction)
“İşler şu anda son derece zayıf ve düşük bir ölçekte. Ülke ekonomisinin de paralel bir düşüş yaşadığını söyleyebilirim. Ülke ekonomilerinde bu sektör lokomotiftir. Biz hem yap-sat hem de taahhüt işi yapıyoruz. Geçen yıl 24 konut satmıştık. Bu yıl sadece 4 konut satabildik. Geçmiş yıllarda işler çok daha iyiydi. Yani şimdikinin 10 katı kadardı yaptığımız iş. Müşterilerimize de ödeme konusunda kolaylık da yapıyoruz.”
Osman Arıkan (OS-HA Construction)
“Genel olarak iş çok ama satış yok. Yılda 4-5 tane inşaat yapıyoruz. Eskiden daha çok satıyorduk ama şimdi biraz zor. Dövizin yükselmesi en büyük sebep satışlarımızın azalmasına. İnsanlar sadece fiyat soruyor, alan yok yani. Fiyatları düşürmemize rağmen yine de yaptıklarımızı satamıyoruz. İnsanlarda, ‘döviz borçlansam daha da yükselir mi’ korkusu var. Yap-satın yanında taahhüt işleri de yapıyoruz. Satış olmadığı için yap-sata ara veriyoruz ve taahhüt işlerine yöneliyoruz.”
Cahit Göçen (İrfan Göçen İnşaat ve Emlak Şirketi)
“İşlerimiz bu ara durgun. Yılda 15-20 civarı bina yapıyoruz. Satabiliyorum ama yeni başlayan binaları artık daha az yapacağız. Yap-sat sektörü yabancı para cinsinden olduğu için şu an satışlar zayıf. Yaklaşık 5 yıl önce işler çok iyiydi.”
Can Zayıf (Telza Construction Ltd)
“Genel olarak bu dönemde işler çok durgun. Olası bir çözüme hazırlıklı olmamız lazım. Çünkü Güney Kıbrıs tam anlamıyla alt yapısını tamamlamış durumda. Olası bir çözümün getireceği çok büyük iş potansiyeli var. Bu iş potansiyeli, Rumlar ve Türkler arasında firma olarak paylaşılması lazım. Eğer bunu başaramazsak, yurt dışından gelen başka müteahhitler bu iş potansiyelini elimizden alacak. Ekonomimize ve kalkınmamıza engel olacak bu potansiyel yurt dışına kaçacak. Bunun için iki toplum müteahhitlerinin bu konu üzerinde yoğunlaşıp, olası bir çözüme hazırlıklı olmaları gerekir. Tüm sektör, dövizin memlekette hareketli olmasından dolayı büyük oranda etkilendi. İnşaat malzemelerini yurt dışından getirttiğimiz için, fiyatlar genelde Euro üzerinden oluyor bu durum da bizi yüzde 40 oranında etkiledi. İnşaat sektörü 2007 yılına kadar Annan Planı döneminde büyük bir ivme kazandı. Ancak bu süreçten sonra genel olarak tüm müteahhitlik sektöründe büyük oranda düşüş oldu. 2013 yılında ise en düşük noktaya geldik. Tüm insanların bu memlekette tek bir kurtuluşu vardır, o da bir an önce çözüme ulaşmaktır. Aksi takdirde toplum yok olur.”
Ahmet Adışanlı (Rüzgar Asil Adışanlı Construction Ltd)
‘’2002 yılında inşaat mühendisliği bölümünden mezun oldum. 2010 yılında kendi şirketimi kurdum. Bu dönem inşaat patlamasının son zamanlarıydı ve aşağıya doğru ivme gösterdi. Bizim işimiz, yap-sat sektörü değil, genelde kişiye özel binalar yaptığımız için, işlerimiz iyi gidiyor. Dövizin dalgalanması, tekliflerin ertelenmesine neden oldu. Olası bir anlaşma durumunda, müteahhitlerin her açıdan düzene girmesi ve belli bir standarta getirilmesi lazım. Kaliteli ve kalitesiz iş yapanları ayırmak lazım. Çünkü kaliteye göre yıllık puan çıkar. Müşteriler bu puanlara bakarak, kendilerine sunulan teklifleri değerlendiriyor. İşlerimizi kontrol açısından sıkı günler beklediğine inanıyorum. Gerek Rum tarafı, gerekse Türk tarafı çözüme yakın olduğumuzu düşünüyor. Çözümün sektöre artısı olacağı görüşündeyim. İşimiz çoğalacak ve buradaki müteahhitler, inşaatlara devam ederse ve yurt dışından gelen müteahhit olmazsa, çok büyük bir eleman eksikliği olacaktır.’’
Vedat Ertüngü
“İnşaatların yapım aşamasında problem yok fakat, satış aşamasında sorun var. İnsanların parası var, olabilir ama önlerini göremiyorlar. Aldıkları para belli ama dövizin yarınki hali belli değil, bu sebeple ev almak için herkes bekliyor. Bizim, araziyle birlikte inşaata harcadığımız paranın yüzde 70’i döviz bazındadır. İnşaat demiri, doğal mermer dolap, kapı, pencere euro, mutfak ise sterlin üzerinden fiyatlandırılıyor. Geriye kalan yüzde 30 ise TL. Genel olarak bu sektördeki işler 3 aydan beri durgun. Bunun sebebi ise dövizin yükselmesi. Bir diğer konu ise, müteahhitlerin devletin elinin altında olması gerekir, deneyimli insanların olması lazım. Karakterlerine bakılması lazım. Herkese müteahhitlik belgesi verilmemesi lazım. Çözümün olması durumunda sektörün olumlu yönde etkileneceğini düşünüyorum. Müşteriler artacak, Ruslar, yabancılar gelebilir, daha çok İngilizler ev satın aldığı için onlar gelmeyebilir. Daha çok yatırım olacak, şimdi Rum arazisine kredi verilmiyor ama çözüm olursa eski Rum arsasına kredi verilecek. Bu kadar zaman çözüm olacak diye bekledik, ümitliyiz.’’
Mustafa Candemir (Candemir Construction Ltd.)
“Ben 1992 yılından beri şirketin başındayım. Son zamanlarda dövizin dalgalanmasından dolayı Sterlinin kurunu 3.30 olarak sabitledim. Piyasada müşteri potansiyeli fazla. İşlerimiz çok şükür iyi gidiyor.Yaptığımız inşaatlar piyasadakilere göre üst düzeyde ve diğer şirketlerden daha ucuza veriyoruz. Dövizin sürekli artış göstermesinden etkilenmemek için kendimizce bazı alternatifler bulduk ve işlerimizin kötüye gitmesinin önüne geçtik. Kıbrıs’ta kalıcı bir çözümün olacağına inanıyorum. Aslında bu iş perde arkasında bitmiştir, sadece halkın bu duruma alışması kaldı. Çözüm olursa bütün sektörü etkiler ve piyasa hareketlenir. Bu konuda en basit örneği Annan Planı’nda yaşadık. Herkes turizmin ön planda olduğunu söyler ama bence inşaat sektörü birinci sıradadır. Anlaşma olursa ve yasalarda düzenleme yapılırsa, bana göre 2 meclis oturup ortak karar almalıdır. Kazanılan paranın iki kesime yansıması gerekir. Sektörün dış müteahhitlere kapatılması lazım çünkü, yurt dışından gelen, parayı alıp götürüyor. Paranın ülkede kalması lazım ki bu para dönebilsin.’’
Gürsel Uzun (Uzun İnşaat)
“Son zamanlarda piyasa genel olarak durgun. Herkes harçlarda yapılacak olan değişikliği bekliyor. Yap-sat inşaatta beklenti değişti, talep değişti, metraj değişti. İnsanlar daha düşük parayla daha düşük metrekareli eve yöneldi. Döviz işi hem alıcıyı, hem de bizi etkiledi. İnşaat malzemeleri döviz üzerinden. Bu müteahhitin elinde değil, bir takım aldatmacalar var diye düşünüyorum. Vatandaşın da alım gücü düştü bu yönden de gerileme var. Sektörde, inşaat ruhsatları, alt yapı, elektrik, telefon gibi harçlar çok yüksek. Devir harçları da fiyatları etkileyen faktörler arasında. Bizim 18 aylık veya 24 aylık projelerimiz var. Yılda 80-100 civarı inşaat yapıyoruz. Alıcılar genelde yabancı. Eskiden daha az inşaat yapıp, daha çok para kazanıyorduk. Şu anda daha fazla yapıyoruz ve yılı zararla kapatıyoruz. Döviz krizi olduğunda satış düşüyor.”
Güncelleme Tarihi: 21 Mart 2014, 01:13