Çiğdem AYDIN
Lefkoşa Türk Belediyesi’nin (LTB) Haspolat’ta yapmış olduğu bin 200 dairenin sakinleri döviz yükselişi nedeniyle ciddi sıkıntılar yaşıyor. Ev taksitlerini ödeyemez duruma gelen mağdurlar, devletten yardım bekliyor. Kendi aralarında bir komite oluşturan bölge sakinleri sorunlarını duyurmak için dün bir araya geldi. Diyalog’a konuşan Komite Başkanı seçilen Ayhan Akkurt, yaşanan mağduriyetleri anlattı. Akkurt, “Birçok arkadaşımız ev taksitini ödeyemeyecek duruma geldi. Bazıları evlerinden atıldı” dedi. Toplantıda konuşan Avukat Barış Mamalı ise hükümetin bazı kesimler için yaptığı iyileştirmeleri borçlu insanlar için de yapması gerektiğini ifade etti.
Akkurt: Bize de destek sağlanmalı
Ayhan Akkurt şunları söyledi: Döviz yükselişinin bizlere yaşattığı sorunları aktarmak için burada toplandık. Çünkü elimizdeki belgelerle yaptığımız girişimler sonucu hiçbir netice almış değiliz. Galericilere, emlakçılara, müteahhitlere sağlanan desteğin bize de verilmesini istiyoruz.
Çünkü çoğu kirada oturan vatandaşlarımız mal sahibi olmak için devletine güvenerek bu evleri aldı. O dönemde cüzi bir rakamdı. Yapılan sözleşmeler ile Başbakanlık, Belediye Başkanı, İçişleri Bakanlığı, Cumhurbaşkanına gittik. Derdimizi anlattık. Herkes ‘haklısınız’ dedi ama bir sonuç alamadık. Bizim durumumuz gerçekten felakettir… Mücadelemizi bırakmayacağız.
Mamalı: Çocukların geleceği çalınıyor
Bölge sakinlerinin eylemine katılarak kendilerine hukuki destek sözü veren Avukat Barış Mamalı ise konuşmasında şunları ifade etti: Sizlerin mağduriyeti şu anda ülke genelinde yaşanıyor ülkede ciddi bir kriz vardır ama eğer devlet kesimleri bu halka bu insanlara mağdur olan insanlara çare üretmezse çok büyük sosyal sıkıntılar yaşayacağız. Sizler ev aldınız, döviz ile borçlandınız ve bugün dövizin geldiği nokta karşısında her gün her gece ‘geleceğimiz nasıl olacak, biz nasıl bu evleri ödeyeceğiz’ diye düşünüyorsunuz. Devlet, sizin yaşadığınız bu sorunlara çare bulmakla yükümlüdür. Müteahhitler batmasın dediler tedbir aldılar, galericiler için de tedbir aldılar ama en büyük mağduriyete açık olan borçlu insanlar, ev, araba almış veya eğitim gören insanlar göz ardı edilmiştir. Bizim söylediğimiz o tedbir aldığınız insanlar bizlerden çok daha güçlü kesimlerdir. Hükumet isterse anayasal yetkisini kullanarak sözleşme şartlarınızı düzenleyebilirler ancak bu yetkileri kullanmıyorlar. Benim tavsiyem organize olup kaybedeceğiniz bir eviniz olduğunu ve kaybedeceklerinin çocuklarının geleceği olduğunu düşünerek bu hükumete göstermek. Herkesin barınma, karnını doyurma, çocuklarının geleceğini iyi bir şekilde sağlama hakkı vardır.