Remzi SAMAR
Toplumcu Demokrasi Partisi ( TDP) Lefkoşa Milletvekili aynı zamanda Psikiyatri Uzmanı olan Doç. Dr. Mehmet Çakıcı, Kıbrıs Türkü’nün son zamanlarda bir sosyal patlamayla karşı karşıya olduğunu söyledi. Ülkede ekonomik kriz ve diğer alanlardaki yetersizliklerin insanları farklı yollara ittiğini belirten Çakıcı, “Giderek yaşanan o karamsar ve çökkün hava bugün intiharlarla bir sosyal patlama olarak kendisini gösteriyor” dedi.
Kuzey Kıbrıs’ta son günlerde yaşanan intihar olaylarıyla ilgili olarak Diyalog’a konuşan Mehmet Çakıcı, insanları bu sona iten nedenlerin araştırılması ve hükümetin bu konuda ciddi çalışmalar yapması gerektiğinin altını çizdi.
“İntiharlardan Devlet de sorumludur”
Ülkede, alkol, uyuşturucu ve şiddet olaylarında giderek artış yaşandığını ifade eden Çakıcı, söz konusu durumun, toplumun aslında kendisine de zarar veren bir takım eylemlere de girişmesine neden olduğunu kaydetti.
Son günlerde reklam intiharlarının yükseldiğini bildiren Mehmet Çakıcı, “Üniversitelerimiz var, eğitimli insanlarımız var ama bunlar işe giremiyorlar. İşsizlik had safhada… Şirketler kapanıyor, batıyor, ciddi çek yasaklarına giren bir süreç yaşandı. Bankalardan kredi çeken insanlar yükse faiz nedeniyle bunalıma girdi. Bu sorunlar bir türlü çözülemedi. Kıbrıs sorununun çözülememesi ve gelecek kaygısı bugünkü politik açmazlar, siyasetçinin ve devletin insanlara iyiliğine değiş aleyhine birtakım yasalar geçiriyor olması bir çökkünlük yaratıyor “diye konuştu.
“Kıbrıs intihar konusunda sabıkalı”
Kıbrıs’ın intihar konularında sabıkalı olduğunu savunan Çakıcı, 1998 ve 2000’li yıllarda da askerde yaşanan intiharları hatırlattı. O dönemde 4 bin mücahit arasında 14 ölüm olduğunu aktaran Çakıcı,
“O günlerde askerde bir intihar merkezi kurmuştuk. Kuran da bendim. İntiharların üzerine yürümüştük. 1999’da 3’e 2001’de’1 e düşmüştü. Giderek intiharlar sona ermişti. Ama o günlerde yaptığımız tespit Kıbrıs’ta bir intihar olayı başka intihar olaylarını tetikliyor. Bu tetiklemeler ardı sıra gelen intihar olaylarını bir reklam intiharlarına doğru tetikliyor” şeklinde konuştu.
“Ülkedeki sıkıntılar görmezden geliniyor”
Ülkede yaşanan sıkıntıların görmezden gelindiğini ifade eden Çakıcı, Rum kesiminden intihar, şiddet olayları, ekonomik sorunların haber yapılmasının yerine öncelikle kendi toplumumuzda yaşanan gerçeklere eğilinmesi gerektiğini kaydetti.
“Kendi toplumumuzdakini görmeyip başka toplumu direk temel almak haksızlık olur” diyen Çakıcı şunları söyledi, “Uyuşturucu Rum kesiminde de var. Burada da var. Uyuşturucu orada artınca sevinecek değiliz. Bize de yansıyacaktır. Mesela bir Bonzai’yi hatırlıyorum. Kıbrıs Rum tarafında daha yaygındı. Onları suçluyorduk şimdi de bizde Bonzai kullanımı birinci sıradadır. Kıbrıs küçük bir yer. Orada gerçekleşen olumsuzluklar bizi de etkilemektedir. Bir ekonomik bunalım orada çalışan binlerce Kıbrıslı Türk işçiyi de etkiliyor. Ve ya orada olan bir alkol ve uyuşturucu yaygınlığı bizi de etkiliyor. Şimdi baktığınızda Kıbrıs’ta bir kumar furyası var. Başkasına bakmak yerine Kıbrıs Türk toplumu olarak önce kendimize dikkat kesilmeliyiz”
“Ciddi sosyal risklerle karşı karşıyayız”
Kuzey Kıbrıs’ın ciddi sosyal risklerle karşı karşıya olduğuna vurgu yapan Çakıcı, “Uyuşturucu kullanım oranlarında da cezaevimizin çok ciddi oranda uyuşturucudan yakalanan insanlarla dolu… Buna bağlı olarak sadece suç oranlarında değil, suç çeşitliliklerinde de yoğun artış yaşanıyor. Çocuk cinsel tecavüzleri, çocuk cinsel suçlarıyla giderek karşı karşıya kalıyoruz. Ensest ilişkilerle yüzleşiyoruz. Suç oranlarımız giderek artıyor. Şu anda çökkün bir dönemden geçiyoruz” açıklamalarında bulundu.
“Acilen sosyal tedbirler alınmalı”
Acilen sosyal tedbirler alınması gerektiğine işaret eden Mehmet Çakıcı, ekonomik ve sosyal hayatın dengelenmesi, hukuk kurallarının ve adaletsizliklerin ortadan kalması ve yeni politik açılımların toplumu rahatlatabileceğini söyledi. Bu sosyoekonomik açılımların olmaması durumunda ciddi problemlerle karşı karşıya kalınacağı uyarısında bulundu.
Ülkede suç çeşitliliği de artıyor”
İntihar olaylarının yanı sıra yine son dönemde artan çocuk suçlu oranlarında ve suç çeşitliliği olarak açıklamalarda bulunan Mehmet Çakıcı, ıslah evlerinin önemine dikkat çekti. Çocuk suçlarıyla ilgili 2000-2010 yılları arasında birtakım araştırmaları olduğunu hatırlatan Çakıcı, şöyle devam etti, “ Çocuk suçlarında birinci sırada çocukların hırsızlık suçu var. Daha çok işlenen suçlar da ekonomik suçlar ve uyuşturucu ile ilgili… Kavga ve darp olayları da var ama en çok olaylar hırsızlık olaylarında yaşanıyor. Daha çok göçmen olan ve ekonomik sorunlar yaşayan ailelerin çocuklarında daha da yaygın oluyor. Daha çok ekonomik suçlar öne çıktığı zaman da ortaya şu çıkıyor; çocuklar ailelerinin ekonomik sorunlarını yine ekonomik suçlar işleyerek çözmeye çalışıyorlar. Burada çocuklarla ilgili bir ıslah evi de yok. Denetimli serbestlik bir yasa da yok. Denetimli serbestlik erişkinler için de lazımdır. Hükümete de büyük bir sorumluluk düşüyor. Çocuk suçlarını önlemek için de bir yasal düzenlemeye ihtiyaç var. Çağdaş yasalara ihtiyaç var. Çocuklar için de rehabilitasyon programlarına ihtiyaç var. Bunların hiçbiri burada yok.”
“Biz burada bir çocuğu yakaladığımızda ya karakol düzeyinde halletmeye çalışıyoruz ya da cezaevine gönderdiğimiz zaman da çocuklar başka büyük suçları öğrenerek çıkıyorlar. Bu da istemediğimiz başka sorunlar ve o insanların rehabilite olmadan topluma yeni suç makineleri olarak geri dönmelerine sebebiyet veriyor.”
Güncelleme Tarihi: 09 Kasım 2014, 08:47