Bazen ülkemin güzelliklerinden gerçekten haberdar olmadığımızı düşünüyorum.
Karlar yağıyor, yemyeşil dağ etekleri yüzünü gösteriyor ve hayatın ışığı; ışıl ışıl güneş hepinize enerji veriyor.
Hafta sonu Girne`de, Mart soğukları, dert soğukları. Ülke zaten siyaseten çalkalanıyor. Öyle bir devinim var ki, bir türlü halk kendini bulamıyor. Gün geçtikçe hayat şartları zorlaşıyor, fakirleşiyor ve her gün yeni bir zam furyası toplumun kâbusu olmaya devam ediyor. Elektrik, gıda, benzin, gaz yağı, motorin, kimselerin hayal bile edemeyeceği seviyelere ulaştı.  Halkımız nezdinde; hükümet yeni kurulmuş olsa bile güvenini yaşanan olaylardan sonra ciddi bir erozyon kaybına ulaştı. Belli ki, siyasi çalkantılar bu son yaşanan olaylardan sonra bile devam edecek. Neyse, tadımızı bozmadan bugünkü yazımıza başlayalım.
Orda bir köy var uzakta… 
Çocukluğumda en sevdiğim şarkılardan bir tanesi idi. “Orda bir köy var uzakta, o köy bizim köyümüzdür, gitmesek de kalmasak da o köy bizim köyümüzdür.” Yediden yetmişe hepimizde özlem, sevgi, sıcaklık uyandıran bu güzel sözler. Ben Yalovalı, Piskobu`da doğdum ama Bostancı köyünde büyüdüm.  Son on yıldır da Yeşiltepe bölgesinde kalıyorum. Gün geçtikçe, Yeşiltepe şüphesiz daha fazla gelişiyor, büyüyor, adını verdiği yeşil tepeler daha fazla betonlaşıyor. Ama nispeten Girne`ye göre daha sessiz ve sakin. Doğa bir başka güzel.
Hani bilmeyenler için tarif edecek olursam,  Alsancak yolu istikametinde, Deniz Kızı Oteli geçtikten sonra marketlerin biraz ilerisinden Sol tarafta “Yeşiltepe Etel Vinery” yazan taş duvardan içeriye doğru sapıyorsunuz. 
Ilgaz Köyü inanılmaz bir doğal güzelliğe sahip
Yeşiltepe mevkiinden dağın eteklerine doğru, ne sağ, ne sol, dümdüz araba ile ilerlediğiniz zaman doğanın mucizesi, özellikle kendisini hissettiren bir dönüşümü size sunmaya hazırlanıyor. Küçük tepelerin üzerine öyle veya böyle konumlandırılan evlerin tepeleri yine de yemyeşil ormanlar hâkim.  
Vadiler daha bir yalnızlaşıyor ve tepeye çıktıkça evler de gözle görülür bir şekilde azalıyor. Bir anda daha önceki yazılarımda da belirttiğim, kanaatimce Kuzey Kıbrıs`ta günümüzde uluslararası standartlarda olan bir “AGROTOURISM” Cenneti olan Etel Şarapçılık gözünüze çarpıyor. Daha beş altı yıl önce kurulan Etel, Kıbrıs`ın meşhur şarapçılık kültürüne büyük bir imza atmış. İleri düzeyde ve kalitede şarapçılık bu tepelerin eteklerinde yapılıyor ve geleceğin tamamlayıcı turizm modelleri hakkında bize bilgi veriyor. 
Ilgaz Köy Kahvaltısı
Etel Vinery (Şarapçılık)tan yukarıya doğru ilerlediğinizde yaklaşık iki yüz metre sonra Ilgaz Köyü eteklerinde Ilgaz Köy kahvaltısı hemen köy girişinde sizlere merhaba diyor. Merak etmeyin kaybolmanıza imkân yok çünkü tabelalar sizi yukarıya doğru zaten taşıyor. 
İddia ediyorum, eğer ki Kıbrıs`ta bir hafta sonu kafanızı biraz dinlemek,  biraz otantik ve tipik bir Türk Kahvaltısı yapmak istiyorsanız bundan daha güzel bir yer bence yok. 
Önce sizleri oranın işletmecileri olan Yeşiltepe Muhtarımız Sn. Yalçın Kaya ve Kız kardeşi karşılıyor. Aile işletmesi aslında önceleri Taşfırın`da pişirilen köy ekmekleri, çörekler ile işe başlamış. Daha sonra mekânlarını büyüterek, özellikle hafta sonları “kum atsanız yere düşmez” bir şekle bürünerek şimdiki konumuna gelmiş. 
Daha önceleri de gitmiştim, ama şimdi söyleyebilirim ki salaş bir ortam içerisinde verilen hizmet, bugünlerde tam anlamı ile yerli yerine oturmuş durumda. 
Masanızda neler var?
İlk önce demli çayınız geliyor, Çaydanlık içerisinde çok güzel Osmanlı Kokan demli çay podları masanıza konuyor. Daha sonra işletmenin kızları ve diğer servis elemanları başlıyorlar getirmeye. Kendi elleri ile ürettikleri ve ayrıca satışlarının da yapıldığı, ayva, alıç, portakal,  limon reçelleri ve marmelatlar masanıza getiriliyor. Ballı kaymaktan hiç bahsetmiyorum bile. 
Koskocaman ekmek sepeti içerisinde kızarmış çörekler, hellimli, zeytinliler, poğaçalar, sıcacık börekler ve daha birçokları. Kafanız bu güzellikler karşısında şaşırırken siz aniden “Mıhlama ve menemen” yavaş yavaş bizleri yiyin der gibi masaya bırakılıyor. 
Son bir vuruş, içerisinde müthiş güzelliklerin olduğu tabağınız, artık yeter dercesine hafta sonuna müthiş bir doğal güzellik içerisinde sizlere eşlik ediyor. 
Gitmediyseniz eğer mutlaka uğrayın. Kıbrıs’ı vatan bilmiş bu güzel insanlar ekmeklerini gerçekten de taştan çıkarıyor. Özel misafirlerinize müthiş bir alternatif sunacağınız yer. .  Aldığı ödül ise gerçekten takdir edilecek cinsten 
Turizm Hayattır.