banner564

İkiye bölündük

KKTC’deki sol partiler 25 Kasım’da gerçekleşecek zirveye destek verirken, sağ partiler umutsuz konuşuyor ve karşı çıkıyor

İkiye bölündük
banner598

 Çiğdem AYDIN 

   Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ile Rum lideri Nikos Anastasiadis’in 25 Kasım’da Berlin’de gerçekleştirecekleri görüşme öncesinde KKTC’deki siyasilerden farklı görüşler gelmeye başladı. Diyalog’un görüşlerine başvurduğu sol çizgideki CTP genel Sekreteri Erdoğan Sorakın ile TDP Genel Başkanı Cemal Özyiğit ve BKP lideri İzzet İzcan ‘süreci olumlu karşıladıklarını’ söyledi.
   Sağ çizgideki UBP Genel Sekreteri Ersan Saner, Başbakan Ersin Tatar gibi Akıncı’nın görüşmeye gitmemesi gerektiğini söyledi. YDP genel Başkanı Erhan Arıklı atılan adımların Nisan seçimlerine yönelik olduğunu belirtirken DP Milletvekili Fikri Ataoğlu ise “Görüşme ortamının nasıl hazırlandığını ve nelerde uzlaşıldığını bilmiyoruz” dedi.

İşte siyasilerin görüşleri:
Erdoğan Sorakın (CTP Genel Sekreteri)
“Süreci olumlu karşılıyoruz. Berlin duvarı konusunda tesadüf mü değil mi bilemiyorum ama Almanya’nın birleşmesi tarihi bir olaydır.
CTP olarak beklentimiz Kıbrıs’taki duvarların da yıkılması ve zirveden olumlu sonuçların çıkmasıdır. Olumlu sonuç derken kapsamlı müzakere sürecinin bir an önce başlamasından bahsediyoruz. Sn. Lute Türkiye ile çeşitli dönemlerde sıkça ziyaretler gerçekleştirerek görüşmeler yaptı. Referans şartları doğrultusunda tarafları yakınlaştırmaya çalıştı. Ancak referans şartları konusunda mutabakat sağlanamadı.
Umarız bu kapsamda üçlü görüşmede mutabakat sağlanır. Mutabakatların teyit edileceği bir zemin oluşursa sonuca daha kolay ulaşılır kanaatindeyiz. Fakat bu defa görüyoruz ki, müzakere sürecinin modelitesinde de bir takım unsurlar vardır.
Sonuç odaklı ve ucu açık olmayan bir süreci destekliyoruz. Referans şartlarının içeriğini bilmiyoruz, bizlere kimse bu konuda bilgi vermedi. Cumhurbaşkanı Akıncı’nın kritik bir müzakere sürecine girmesi doğal bir şey şu anda halkın iradesini kullanıyor. 
Neticede seçilmiş bir cumhurbaşkanıdır kendisi ve görev süresinin son gününe kadar toplum lideri olarak görevlerini tabi ki yapmadır.”  

Ersan Saner (UBP Genel Sekreteri)
“Üçlü zirvenin Berlin’de yapılacak olması bizim için bir anlam ifade etmez. Biz zaten Cumhurbaşkanına söyledik kendisinin artık müzakere sürecini sürdürmemesi gerektiğine inanıyoruz. Biz bu müzakereleri sürdürmesini doğru bulmuyoruz. Seçimlere de az bir süre kaldı aday olup güven tazeledikten sonra bu tür süreçlere girmesi gerektiğini düşünüyoruz. Biz Kıbrıslı Türk halkı olarak artık bir elli yıl daha müzakere masasında dirsek çürütmek istemiyoruz .
Sonuç odaklı süreç olmalıdır ama bunu Sn. Akıncı’nın sürdürmesi de bize göre doğru değildir. Daha önce de Crans Montana sürecinde Akıncı ne yazık ki kimseye belirtmeden bir harita vermiştir.
Buna halkın iradesi demek mümkün değildir. O dönemde de bizler UBP olarak Sn.Akıncı’nın kendi başına bu kararı vermesine tepki koymuştuk. Referans şartları dedikleri Guteres belgesi ile yola devam edilemeyeceğini zaten söylüyoruz.”


Cemal Özyiğit (TDP Genel Başkanı)
“ Süreci çok olumlu karşılıyoruz. Bu zirvede Başbakan veya başkaları ne nerde desin Sn.Akıncı’ya ve ekibine güveniyor ve destekliyoruz. Umut ederiz ki 5’li zirve için gerekli çalışmalar yapılacaktır ve bölünmüş bir ülke yeniden birleşecektir. Barışa hasret olan bir toplumuz, bu özlemin sona ermesini diliyoruz.  Berlin’de yapılacak olmasının tesadüf olmadığını düşünüyorum. Hepimiz biliyoruz ki, Berlin’nin bölünmüş iki başkenti vardı; Doğu Almanya ve Batı Almanya 30 yıl önce birleşti.
Umut ediyoruz ki bölünmüş başkent Lefkoşa ve bölünmüş Kıbrıs’ta birleşir. Referans şartlarında ayrıntılı bir bilgi almadık Sn. Akıncı’nın duruşunu net biliyoruz.”

Erhan Arıklı (YDP Genel Başkanı)
“1990’larda yazdığım bir yazıda; "Bizim devlet adamlarımızdan ziyade Rumların ahmaklığına güveniyorum"  demiştim.  Hala aynı fikirdeyim.  Bu kanaatim Meclise gönderilen görüşme tutanaklarını okudukça daha da kuvvetleniyor.  Sayın Akıncı'nın bütün umudu 25 Kasımda kapıyı hafif aralamak.  Böylece 2. Dönem için bir seçim malzemesi yaratmak.  Akıncı'nın tekrar seçilmesini isteyen güç odakları ona bu imkânı yaratabilirler. Berlin ve tarih bu açıdan son derece anlamlı bir mesaj içeriyor. Referans şartları elbette en önemli gündem maddesi.  Bence o konuda ilerleme sağlandığı söylenecek ve 5+1’li toplantıda Türkiye büyük bir baskı altına alınacak. Türkiye daha önce 3’lü konferansın 5’liden sonra yapılmasını istiyordu. Orda bile Akıncı'nın sayesinde Türkiye açığa düşürüldü. Bana göre büyük güçler Türkiyesiz bir Doğu Akdeniz istiyor.  Bunun ilk etabı Türkiyesiz bir Kıbrıs tan geçiyor. Bu açıdan yaklaşan Cumhurbaşkanlığı seçimleri sıradan bir seçim değil. Varlık yokluk meselesidir.” 

Fikri Ataoğlu (DP Genel Başkan adayı ve Milletvekili )
“Üçlü zirvenin 25 Kasımda Berlin’de yapılması bir tesadüf mü bilemiyorum. 
Fakat bir tesadüf olduğunu da sanmıyorum. Diyalog gazetesi yazdı ‘Avrupalı senaryo’ diye başlık attı.
Bana göre durumun özeti budur. Rumlarda uzlaşı olsaydı Crans Monta’da çözülürdü, gerekenden fazla Kıbrıs taviz verilmişti.
Bir harita kilitlendi bu harita ile ilgili meclis dahi bilgilendirilmedi ve bugün hala bilgimiz yoktur.
Buna rağmen Kıbrıslı Rumlardan bir uzlaşı çıkmadı. Referans şartları ne olursa olsun yine bir uzlaşı çıkacağını sanmıyorum. Ayrıca Sn. Akıncı, bu sürece girmeyi kendi lehine olarak görüyor.
Bence seçim taktiği olarak görüyor. Üçlü görüşmeye gidecek orada ne yapacak, Kıbrıs Türk tarafının elinde neler var, referans şartları veya bizlerin yol haritası nedir bu konuları ne halk ile ne de meclisle paylaşmadı. Hakkımıza hayır diyorum.” 

İzzet İzcan (BKP Genel Sekreteri)
“Üçlü zirvenin 25 Kasımda Berlin’de yapılmasını tabi ki olumlu karşıladık. Beklenen bir toplantıydı; yeri bekleniyordu günü bekleniyordu.
Referans şartlarına gelince Genel Sekreter sadece tarafların bir noktada karar vermesini istedi. Eğer taraflar yapıcı olursa 5’li görüşmenin de önü açılır bu da olumlu bir durumdur. Berlin duvarının yıkıldığı tarihe denk gelmesi bence tesadüftür.
Ancak ister rast gelsin ister tesadüf olsun bütün duvarların yıkılması lazımdır.
Biz zaten federal bir çözümün olması taraftarıyız ve bunun olabilmesi bizler için çok önemlidir.” 

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner608

banner474