banner564

İki başarılı kız kardeş

Eda Eminağa Baştuğ ve Verda Erk, Okul yıllarında hayalini kurdukları reklam ajansı projesini gerçeğe dönüştürdüler, sekiz yıldır birlikte çalışıyorlar

İki başarılı  kız kardeş
banner598

İş Kadınları Derneği ve Telsim’in birlikte düzenlediği “Yılın Başarılı Genç Kadın Girişimcileri” ödülüne layık görülen Eda Eminağa Baştuğ ve Verda Erk bu işe nasıl başladıklarını, hangi aşamalardan geçtiklerini bizlere anlattı.

Okul yıllarında  hayalini kurdukları reklam ajansında sekiz yıldır birlikte çalışan  iki kız kardeş bugüne kadarki çalışmalarını ve ileriye yönelik hedeflerini bizimle paylaştı.

Kendilerini devamlı geliştirdikleri bir işte çalıştıklarını belirten Eda Eminağa Baştuğ ile Verda Erk  çalışmalarında “fikir” ürettiklerinin altını çizdi.

Eda Eminağa Baştuğ ve Verda Erk sorularımızı şöyle cevapladı:

 

Soru: Kendinizle ilgili kısa bir bilgi verir misiniz?

 

Eda Eminağa Baştuğ: 1980 Lefkoşa doğumluyum. Lefkoşa Türk Maarif Koleji’nden mezun olduktan sonra Bilkent Üniversitesi’nde Grafik Tasarım bölümünde eğitim gördüm. Daha sonra, yüksek lisans için Amerika’ya CASP Bursu alarak, Illinois Üniversitesi-Urbana-Champaign’de reklamcılık bölümünden mezun oldum. Yüksek lisans eğitimini yaparken, Chicago’da CNN-Headlines News’de çalıştım. Daha sonra, Chicago’da bir medya şirketinde medya planlama uzmanı olarak çalıştım. 2004 yılında Kıbrıs’a döndüm ve Uluslararası Kıbrıs Üniversitesi’nde  İletişim Fakültesi ve Grafik Tasarım Bölümü’nde iki yıl boyunca öğretim görevlisi olarak çalıştım. 2006 yılından itibaren kardeşimle birlikte kurduğumuz “Cherry Red” Reklam Ajansı’nda çalışıyorum. Evli ve bir kız çocuğu sahibiyim.

 

Verda Erk: 1983 Girne doğumluyum. Lefkoşa Türk Maarif Koleji’nden mezun olduktan sonra Bilkent Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Grafik Tasarım Bölümü’nde eğitim aldım. Mezun olduktan sonra Amerika’da Connecticut eyaletinde bir reklam ajansında kısa bir dönem çalıştıktan sonra adaya döndüm. Ablamla öğrencilik yıllarımızdan beri ülkemize dönüp bir reklam ajansı kurma hayalimiz vardı; fakat piyasayı tam bilmediğimiz için bazı tereddütlerimiz vardı. O yüzden ilk olarak Girne’de Kyrenia Post isimli dergide yaklaşık 2 yıl çalıştım. Daha sonra, ablamla birlikte, mevcut işlerimize ek olarak, evden tasarım çalışmaları yapmaya başladık. Zaman içinde müşterilerimiz arttıkça bir ofis açıp işimizi daha profesyonel bir yerde yapmaya karar verdik. 2006 yılında hayalimizdeki ajansı kurduk ve o tarihten itibaren çalışmalarımıza istikrarlı bir şekilde devam ediyoruz.

 

Soru: Bizimle yaptığınız işle ilgili neler paylaşmak istersiniz? Kısaca neler söylemek istersiniz?

 

Eda Eminağa Baştuğ : Bir markete gidersiniz, rafta gördüğünüz herşey bir tasarlanmıştır, örneğin sabah kalktığınız zaman dişlerinizi fırçalamak için elinize aldığınız diş macunu bir grafik tasarımcı tarafından tasarlanmıştır. Markette aldığınız bir ürün kapalı bir kutu gibidir ve içindeki ile igili mesajı üzerindeki ambalaj vermektedir. Ambalaj tasarımı ne kadar güven veriyorsa, içeriği hakkında da aynı güveni duyuyoruz. Diğer bir deyişle, ürüne dair önyargımızı ambalaj oluşturmaktadır.

Ambalajda o güveni vermek grafik tasarımcının görevidir. Bir ürünü aldığımız zaman marka bilinciyle alıyoruz, bildiğimiz ve güvendiğimiz bir markayı alıyoruz. Bizim amaçladığımız yerli firmalarımızı markalaştırmak ve yarattığımız  o marka değeriyle satışlarını arttırmaktır.

 

“Fikir üretiyoruz”

Verda Erk: Verdiğimiz hizmetleri gözönüne bulundurduğumuzda kendimizi burdaki reklam ajanslarına kıyasla farklı bir kulvarda görüyoruz. Bunun nedeni ise burdaki birçok reklam ajansının “tabelacılık” kavramının içine sıkışıp kalmasıdır. Biz fikir üretiyoruz. Kıbrıs’ta bu işe başladığımız zaman “fikir üretimine’ çok fazla önem verilmiyordu. Oluşturulan fikirler, örneğin bir tabela üretiminde kullanılan malzemenin ücreti ile belirlenip, müşteriye sunuluyordu. Zaten ayrı olarak sunulsa bile oluşturulan tasarımı -fikri- müşteriler somut olarak algılamadıkları için değer vermiyorlardı. Fakat, müşteriler bir süre sonra yaptığımız işleri gördükçe iyi ve etkileyici bir fikrin sattırdığının farkına vardılar ve  “fikir üretimi”ne değer vermeye başladılar.

Biz, daha çok kurumsal kimlik yaratmak  konusunda müşterilerimize hizmet veriyoruz. Buna ek olarak, gazete reklamları, kataloglar ve broşürler hazırlıyoruz. Bunun yanısıra yurt dışına giden müşterilerimize fuarlarda kullandıkları görsel tanırım malzemelerini tasarlıyoruz. Medya planlama ve danışmanlık hizmetleri konusunda da müşterilerimize destek veriyoruz.

 

“Araştırma, bizim işimizin en önemli parçası”

Araştırma, bizim işimizin en önemli parçası. Tasarlayabilmemiz için önce müşterinin ihtiyacını anlamamız, daha sonra hedef kitlenin onu anlayabileceği şekilde tasarlamamız lazım. Bu yüzden hem konu hem de hedef kitle hakkında araştırma yapıyoruz. Kendimizi sürekli geliştirdiğimiz, zevkli bir iş yapıyoruz. Hiçbir zaman sıkılmayacağımız bir işimiz var; çünkü işimizi severek yapıyoruz.

 

Soru: Müşteri kitleniz kimlerdir?

 

Verda Erk: Bu işin en güzel yönlerinden biri de farklı sektörlerden birçok insanla iletişim halinde olmamız ve yeni kişilerle tanışmamız. Birbirinden farklı sektörde kurumsal kimliğe, reklam kampanyalarına, medya planlamaya kısacası görsel iletişime ihtiyacı olan birçok farklı firma ile çalışıyoruz: Oteller, restoranlar, yerli üreticiler, bankalar, otomotiv firmaları, hukuk firmaları, doktorlar, diyetisyenler, Turizm Bakanlığı, Girne Belediyesi vb...

 

Soru: Kendi işinizi kurma kararını nasıl aldınız? Bu kararınızda size birileri destek oldu mu?

 

Eda Eminağa Baştuğ: Bu mesleğe yönelmemizde babamızın ve annemizin etkisi çok büyüktür. Seramikçilikle uğraşan babam, 1974 yılında  üniversiteden kendisiyle aynı bölümden mezun bir arkadaşı ile ortaklaşa “Dizayn 74 Seramik” atölyesini kurdu. Babam, bize her zaman bizim ülkemizde de üretim yapılabileceğini, ortaklaşa işlerde başarıya ulaşılabileceğini söyledi ve 40 yıla aşkın devam eden ortaklığı ile bunu ispat etti. En büyük destekçilerimiz, yönlendiricimiz annemiz ve babamızdır. Bunun yanında, ailemiz, eşlerimiz ve arkadaşlarımızın da katkısı ve desteği büyüktür. Eşlerimiz,  özellikle esnek çalışma saatlerimizde çok anlayışlı davrandılar ve geç saatlere kadar çalışmamız gereken durumlarda hiçbir zaman şikayet etmediler. Aileme bu desteğinden dolayı çok teşekkür ediyorum.

Kıbrıs gibi küçük toplumlarda arkadaşlarınızın desteği ile sosyal ağlarınızı kısa zamanda genişletebilirsiniz. Arkadaşlarımız müşteri bulmamızda bize çok yardımcı oldular, birçok kişiye ve aile şirketlerine bizi önerdiler, onlarla çalışmamızı sağladılar. Bu bizim için çok önemli; çünkü arkadaşlarımız bize inandılar. Onların desteği olmasa bugün geldiğimiz noktada olamazdık. Bu yüzden bize inanan ve desteğini esirgemeyen herkese teşekkür ederiz.

 

Soru: Sizce kendi işinizi kurarken nelere dikkat etmek gerekiyor? Hangi konularda bilgi sahibi olmak gerekiyor?

 

Eda Eminağa Baştuğ: Kendi işini kurmak isteyenler risk almaktan ve hata yapmaktan korkmamalı. Aynı zamanda çalışmak çok önemli, yılmadan, yorulmadan çalışmalılar.

 

Verda Erk: Yeni kuracağınız işte başarılı olmak istiyorsanız işinizi sevmelisiniz, ona tutkuyla bağlanmalı, azimle çalışmalı ve sabırlı olmalısınız. Özellikle üniversiteden yeni mezun olan arkadaşlar, önce kendi alanlarıyla ilgili firmalarda belli bir süre iş tecrübesi elde ettikten sonra, kendi işlerini kurma girişiminde bulunsunlar. Kendi işlerini kurduktan sonra da özveri ile çalışıp, ilk başta tam olarak emeklerinin karşılığı olmayan projeler olsa bile, hem iş tecrübesi edinmek için hem de piyasayı ve bulundukları sektörü anlayabilmek adına, büyük-küçük ölçekli ayırt etmeksizin çalışmalılar. Ablam ve ben ajansımızı ilk kurduğumuz zaman, yaklaşık bir yıl boyunca belli bir müşteri portföyü oluşturana kadar özveri ile zaman zaman gönüllü projelerde yer aldık.

 

Soru: Yaptığınız işten istediğiniz sonuçları alabildiniz mi? İleriye yönelik belirlediğiniz hedefler nelerdir?

 

Eda Eminağa Baştuğ: Kitle iletişimi anlamında başarılı olduğumuzu bilmek beni çok mutlu ediyor. Örnek verecek olursam, yakın geçmişte bir gıda firması için tasarladığımız ambalajlarla hemen hemen herkesin evine girdik diyebilirim. Bunun yanısıra, global markalarla çalışmayı hedefliyorduk ve bu hedefimizi kısmen gerçekleştirmiş bulunuyoruz. Örneğin; Fransa’dan “Peugeot” ve İspanya’dan “Mango” ile bulundukları ülkelerden doğrudan bağlantı halinde çalışıyoruz. Son üç yıldır Mango’nun Kuzey Kıbrıs’taki resmi reklam ajansıyız. Bununla birlikte British Council ile de çalışıyoruz. Hayatımızı yurt dışında sürdürme kararı alsaydık herşey bambaşka olabilirdi; ama biz Kuzey Kıbrıs’ta da uluslararası bağlantılar kurulabileceğine inanıyoruz ve bunu deneyimliyoruz.

Mesleğimizi daha bilimsel verilerle, daha etkili bir şekilde icra etmek için, ajansımız bünyesinde bir Medya-Pazar Araştırma Merkezi açmayı da hedefliyoruz. Amerika’daki çalışma hayatımda, medya araştırma merkezlerinden sağlanan araştırma sonuçlarının çalışmalarımda  faydasını gördüğüm için burda da aynı yöntemleri kullanmak istiyorum.

Henüz hedeflediğimiz gibi tam anlamda, ‘full-service’ 360 derecede hizmet veren bir ajans değiliz. Piyasanın koşullarından ötürü, biz daha çok, hem müşteri ilişkilerini, hem tasarımı, hem de medya planlamayı buradaki takım arkadaşımızla birlikte yapıyoruz. Kendi alanlarında çok başarılı bir tasarım ekibimiz var. Projelerimizin başarısı hepimizin de ekip ruhu ile çalışıyor olmasıdır. Zaman içinde piyasa koşulları değişip, geliştikçe  ajansımızda birimler açıp, tam hizmet ajansı olarak çalışmayı  hedefliyoruz.

 

Soru: İş hayatında kadın olmanın zorlukları var mı? Varsa nelerdir?

 

Eda Eminağa Baştuğ: Hem anne, hem de bir iş kadını olduğum için aileme ayırdığım zamandan çalıp işime verdiğim olabiliyor. İki buçuk yaşında bir kızım var ve kızım zaman zaman  iş yoğunluğumu görüp çalışmam gerektiğini bu küçük yaşında anlıyor. İş hayatında kadın olmanın zorluğundan ziyade avantajları olduğunu düşüyorum; çünkü kadınların erkeklere kıyasla organizasyon becerileri daha  fazla gelişmiştir ve iş hayatında başarılı olmanın yolu düzenli, planlı çalışmaktan, diğer bir deyişle organizasyon becerilerini iyi kullanmaktan geçmektedir.

 

Soru: Telsim’in Başarılı Kadın Girişimciler Ödül Töreni’ne sponsor olması ile ilgili ne düşünüyorsunuz?

 

Eda Eminağa Baştuğ: Telsim gibi kurumsal bir şirketin ödül törenine sponsor olması, ödül törenine bir ayrıcalık kattı. Ödül töreninde, Telsim isminin kullanılması ödüllerin tarafsız ve güvenilir bir değerlendirme sonucunda verildiği mesajını veriyor.

 

Soru: Telsim’i ve teknolojik olanaklarını kullanıyor musunuz?

 

Evet kullanıyoruz. Günümüzde telefonlarımızdan internete bağlanabildiğimiz için telefonu yanımızdan ayırmıyoruz. Müşterilerimizle sürekli iletişim halinde olabilmek için mobil teknolojilerinden faydalanıyoruz.

 

Soru: Kazandığınız ödülle ilgili neler söylemek istersiniz? Duygularınızı alabilir miyiz?

 

Eda Eminağa Baştuğ : Ödül kazandığımızı öğrendiğimiz zaman da söylediğim gibi hedeflediğimiz noktaya henüz ulaşmadığımız için bu ödülün biraz erken bir ödül olduğunu düşünüyoruz. Bu ödülün bizi teşvik ettiğini söyleyebiliriz. Böyle bir ödüle layık görüldüğümüz için gurur duyduk.  Başta ailemiz olmak üzere, iş  hayatımızda bize destek çıkan herkesi gururlandırdığımız  için çok sevindik.

 

Verda Erk: Bir seramik sanatçısı olan babamız küçük yaşlardan itibaren bizi sanata  teşvik etti. Seramikle uğraşırken bize her zaman şunu öğütlerdi; “Sanat altın bir bileziktir. Kendinizi bir sanata yönlendirin ve mesleğinizi seçerken bir sanat dalı ile doğrudan ilişkili, yeni çağda geçerli ve yaratıcı bir meslek seçin.“ Babamızın teşviğinin ve  eğitimimizin meyvelerini şimdi topluyoruz.

 

Güncelleme Tarihi: 10 Şubat 2014, 03:00
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner582

banner471

banner628

banner474