Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Meclis’te temsil edilen siyasi partilerin genel başkanlarını kabul etti.
Birleşmiş Milletler Genel Kurulu toplantıları çerçevesinde yapacağı New York ziyareti öncesi partilerle Cumhurbaşkanlığı'nda bir araya gelen Tatar son süreç hakkında bilgi verdi.
Toplantıya, UBP Genel Başkanı Ünal Üstel, CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman, DP Genel Başkanı Fikri Ataoğlu, YDP Genel Başkanı Erhan Arıklı ve parti yetkilileri katıldı.
Cumhurbaşkanlığında yaklaşık 2 saat süren toplantı sonrası Tatar ve siyasi parti genel başkanları basına açıklama yaptı. Görüşme sonrası hükümet, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ve iki devletli çözüm siyasetine tam destek belirtti.
Federal çözüm kabul edilemez
Tatar, Kıbrıs’ta, iki devletin işbirliğine dayalı, Kıbrıs Türk halkının egemen eşitlik ve eşit uluslararası statüsünün kabulünü içeren bir çözümü istediklerini söyledi.
Tatar, süreci Federal çözüme götürecek adımları kabul etmeyeceklerini de kaydetti.
Diyalogdan ve iletişimden yana olduklarını ama yeni siyasetten geri adım atmalarının söz konusu olmadığını ifade eden Tatar, işbirliğiyle her iki halkın faydasına olabilecek bir siyaset sürdürdüklerini söyledi.
Kapılar konusuna da değinen Tatar, Metehan’daki tıkanıklığın, Güney’deki tek şeritten kaynaklandığını, bunun için girişimler yapıldığını kaydetti. Haspolat Kapısının da ticari araçlar için açılması yönünde girişim yapıldığını belirten Tatar, bunun Metehan’a rahatlama getireceğine inanç belirtti.
New York temasları
New York’ta da çeşitli temaslar yapacağını ve KKTC’nin gelişimini anlatıp zulüm haline gelen ambargoların yanlışlığını vurgulamaya devam edeceğini söyleyen Tatar, Kıbrıs Türk halkının hak ve hukukunu korumak için orada olacaklarını söyledi.
BM Genel Sekreteri ile görüşeceğini ifade eden Tatar, İslam İşbirliği Teşkilatı, Türk Devletler Teşkilatı Genel Sekreterleri, Türkiye Cumhuriyeti yetkilileri ve diğer yetkililerle de görüşmeleri olacağını belirterek, 17-24 Eylül tarihleri arasında yoğun temasları olacağına işaret etti.
Üstel: Tam destek veriyoruz
Görüşme sonrası hükümet, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ve iki devletli çözüm siyasetine tam destek belirtti.
UBP Genel Başkanı, Başbakan Ünal Üstel, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın New York’ta Kıbrıs Türk halkının haklı davasını ortaya koyacağını ve yeni siyasete tam destek belirttiklerini ifade etti.
Türkiye’nin desteklediği Kıbrıs konusundaki politikanın ileriye götürülmesi için desteklerinin tam olduğunu ifade eden Üstel, Kıbrıs Türk halkının haklılığı ve egemenliğinin kabulüyle masaya oturmak gerektiğini savunduklarını söyledi.
Cumhurbaşkanı ve heyetine destek bildiren Üstel, Tatar’ın dönüşünün ardından tekrar değerlendirme yapılacağını belirtti.
Arıklı: Sürece kalınan yerden devam edilmeli
YDP Genel Başkanı, Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Erhan Arıklı da, cumhurbaşkanı ve heyetine tam destek belirttiklerini söyledi.
"Crans Montana’da masanın devrildiğini, devirenlerden birinin de güneyde cumhurbaşkanı olduğunu" ifade eden Arıklı, “Sürece kalınan yerden devam edilmesini istiyorlar ama bu bize göre mümkün değil” dedi.
Ataoğlu: Geriye dönülmemeli
DP Genel Başkanı, Başbakan Yardımcısı, Turizm, Kültür, Gençlik ve Çevre Bakanı Fikri Ataoğlu da, geçmişte yaşananların yeniden yaşanmaması, geriye dönülmemesi ve Kıbrıs Türk halkının daha fazla zaman kaybetmemesi gerektiği kaydetti.
Hükümetin Cumhurbaşkanı Tatar’ın arkasında olduğunu ifade eden Ataoğlu’na, Arıklı da “Hükümetimiz Tatar’ın arkasında dimdik duruyor, yeni politikamızı sonuna kadar savunmaya devam edeceğiz” dedi.
Erhürman: En geçerli tez federasyon
CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman da yaptığı açıklamada, görüşmede New York ziyaretiyle ilgili görüş alışverişinde bulunduklarını ve federal çözüm görüşlerini ilettiklerini belirtti.
Sonuç odaklı, iki toplumlu iki bölgeli federasyon tezinin en geçerli tez olduğunu belirten Erhürman, "bunun dışındaki siyasetin, masanın devrilmesinin müsebbibi olan Rum lideri, hiç hak etmediği bir şekilde çözüm yanlısı olarak gösterdiğini" kaydetti.
Soru üzerine Pile’de yaşananlara da değinen Erhürman, halkın ihtiyaç ve taleplerinin meşru olduğunu ama bu hak yerine getirilmek istenirken hatalar yapıldığını ve Kıbrıs Türk tarafını kınama sürecine dönüştüğünü ifade etti.