UBP, DP, bağımsız ve CTP’li belediye başkanlarının bu hareketi ile ‘BESKİ’nin ‘suyu biz yöneteceğiz’ şeklindeki talebi dayanaksız bir noktaya geldi. Belediye başkanlarının bu hareketi, CTP-UBP hükümetinin son saatlerini yaşadığı konusundaki yorumları da güçlendirdi.

Türkiye’den gelen suyun yönetimine talip olan 26 belediyenin oluşturduğu “KKTC Belediyeleri Su ve Kanalizasyon İşletmeleri”nde (BESKİ) yer alan belediyelerden 8’i dün yaptıkları açıklamayla şirketin çalışmalarının dondurulmasını, 3’ü de konu hakkındaki hassasiyetlerini açıklayarak uyarıda bulundu.

 

İmzalar Benli’ye sunuldu

BESKİ'nin faaliyetlerini durdurması için imza atan Gazimağusa, Beyarmudu, Vadili, Paşaköy, İskele, Büyükkonuk ve Tatlısu Belediye Başkanları, imzalarını dün Kıbrıs Türk Belediyeler Birliği ve BESKİ Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Benli'ye sunduklarını açıkladı.

Güzelyurt Belediye Başkanı Mahmut Özçınar, Girne Belediye Başkanı Nidai Güngördü ve Çatalköy Belediye Başkanı Mehmet Hulusioğlu da su yönetimi konusunda Türkiye hükümetiyle anlaşmanın sonuçlandırılması çalışmalarında hassasiyetlerini açıklayarak, hükümetten çalışmaların bir an önce başlatılmasını istedi.

Ayrıca Alsancak Belediye Başkanı Fırat Ataser, BESKİ Yönetim Kurulu üyeliğinin askıya alınmasını istedi.

Özçınar, Güngördü ve Hulusioğlu’ndan ortak açıklama

Özçınar, Güngördü ve Hulusioğlu, KKTC yasalarına göre su yönetiminin devlet kontrol ve sorumluluğunda olduğunu vurgulayarak, söz konusu anlaşmada, belediyelerin gerek ek protokol ve gerekse ihale sürecinin hazırlanması ve neticelendirilmesinde aktif rol almasını talep ettiklerini kaydetti.

Açıklamada, şu ifadelere yer verildi:

“Bilindiği gibi suyun işletme ve dağıtım hakkı yasal olarak halen belediyelerimizindir. Su konusunda günlerdir yaşanan tartışmaların sonuçlanmamış olması neticesinde yaşanan gecikmeler, ayrıca konunun politize olması halkımıza suyun erken ve makul koşullarda ulaşmasını olumsuz etkilemektedir.

Hükümetimize, en erken zamanda konunun hükümetler arasındaki anlaşmanın sonuçlandırılması çalışmalarında yukarıdaki hassasiyetlerimizde ısrarlı olacağımızı belirtir, kamuoyu bilgisine saygı ile sunarız.” 

7 Başkan BESKİ’nin faaliyetlerinin “dondurulmasını” istedi

BESKİ'nin faaliyetlerini durdurması için imza atan Gazimağusa, Beyarmudu, Vadili, Paşaköy, İskele, Büyükkonuk ve Tatlısu Belediye Başkanları, imzalarını dün Kıbrıs Türk Belediyeler Birliği ve BESKİ Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Benli'ye sunduklarını açıkladı.

7 belediye başkanı ortak yazılı açıklamalarında, BESKİ’nin kurulduğu günden itibaren ana sözleşmesinde yer alan amaçlarını gerçekleştirecek uygun zeminin bulunmadığını ileri sürerek, gelinen noktanın siyasallaştığını, hem belediyelere hem de halka zarar verir noktalara taşındığını savundular.

BESKİ’nin dondurulmasını talep eden yazı “Gazimağusa Belediye Başkanı İsmail Arter, Beyarmudu Belediye Başkanı İlker Edip, Vadili Belediye Başkanı Mehmet Adahan, İskele Belediye Başkanı Hasan Sadıkoğlu, Büyükkonuk Belediye Başkanı Ahmet Sennaroğlu, Tatlısu Belediye Başkanı Hayri Orçan ve Paşaköy Belediye Başkanı Habil Tülücü”nün imzasını taşıyor.

Ataser de isyan bayrağını çekti

Alsancak Belediye Başkanı Fırat Ataser de BESKİ Yönetim Kurulu üyeliğinin askıya alınmasını istedi.

Alsancak Belediyesi’nden yapılan açıklamaya göre, Ataser, BESKİ Yönetim Kurulu Başkanlığı’na gönderdiği yazı ile talebini iletti.

Benli: Başvurular değerlendirilecek

Kıbrıs Türk Belediyeler Birliği, Gönyeli Belediyesi ve BESKİ Başkanı Benli, 7 belediye başkanının BESKİ’nin “dondurulması” talebiyle imzalı yazı sunmasının ardından yazılı açıklama yaptı. 

Ahmet Y. Benli, su yönetimi ve işletmesinde, belediyelerin yasal sorumlulukları çerçevesinde hareket edeceği bir zeminin mümkün olduğunu ve sorunun çözümünün de bu temelde sağlanabileceğini belirtti.

Benli, Kıbrıs Türk belediyecilik hareketinde tarihi birliktelik olarak gördükleri BESKİ’nin kuruluşunda yer alan 26 belediyenin tümünün, belediye meclislerinden de aldığı yetki ve güçlü irade ile bu oluşumda yer aldığını ve bu irade ve yetkinin halen geçerliliğini koruduğunu kaydetti.

Türkiye’nin ‘Asrın Projesi’ne imza atarak ülkeye taşıdığı suyun, yerel yönetimlerin yasal sorumlulukları ile sürdürülebilir geleceğini de yeniden gündeme getirdiğine işaret eden Ahmet Benli, su yönetimi ve işletmesine yönelik yaşanan teknik ve siyasi müzakere sürecinde BESKİ’nin görüşünün çok net olduğunu vurguladı. 

Ahmet Benli, BESKİ’nin, sonuca ulaşmak anlamında, ilgili tüm taraflarla yapıcı işbirliğine hazır olduğunu da ekledi.

Aydeniz: Suyu DSİ yönetsin

Kıbrıs Erozyonla Mücadele, Ağaçlandırma ve Doğal Varlıkları Koruma Vakfı (KEMA), Türkiye’den gelen suyun yönetimi ve işletilmesi konusunda bir mutabakata varılana kadar, suyun Türkiye Devlet Su İşleri (DSİ) Genel Müdürlüğü sorumluluğunda kullandırılmaya başlatılması çağrısında bulundu.

KEMA Başkanı Orhan Aydeniz konuyla ilgili yaptığı yazılı açıklamada, ülkedeki kullanma suyunun tuzlu ve kıt olduğunu, bundan halk ve tarım kesiminin “perişan” olduğunu, bu nedenle su konusunun iç siyaset malzemesi yapılmaması gerektiğini belirtti.

Aydeniz, “İdeolojik saplantılar, siyasi tercih fobiler veya herhangi bir nedenle daha fazla geciktirilmeden derhal kullanıma sunulmalıdır” dedi.

TC ve KKTC hükümetlerine suyun kullanımı konusunda da çağrıda bulunan Orhan Aydeniz, “Suyun yönetimi ve/veya işletilmesinde görüş birliği sağlanana ve’ Yap İşlet Devret’ modeli uygulanana kadar, suyun kullanıma sunulması görevinin geçici olarak DSİ tarafından yapılması makul bir çözüm seçeneği olarak görülüyor” dedi.