banner564

Hücrede 27 gün

26 Şubat’tan beri poliste olan ve tutukluluk süreleri 23 Mart’a kadar uzatılan kürtaj skandalının zanlıları, “Yeter artık, bırakın bizi” diyerek sinir krizi geçirdi

Hücrede 27 gün
banner598
Çiğdem AYDIN
Girne’de faaliyet gösteren Ada Hospital isimli tüp bebek merkezinde patlak veren ve sadece Kuzey Kıbrıs’ta değil Türkiye’de de büyük yankı uyandıran kürtaj skandalı ile ilgili başlatılan soruşturma devam ediyor. Polis hücresinde 19’uncu günü geride bırakan zanlılar hakkındaki tutukluluk kararı dün 8 gün daha uzatıldı. Duruşmanın ardından zanlıların aileleri tutukluluk süresinin uzatılmasına isyan ederken, zanlı Cemaliye Ölmez, “Yeter artık, otistik çocuğumuz var. Bırakın beni” diye bağırdı. Zanlı Rasıha Serdaroğlu ise onu sakinleştirmeye çalıştı.
 Suçla bağlantılı tutuklu bulunan Dr. Mehmet Tunçbilek, Dr. Verda Tunçbilek ile Ebe Ayşegül İşbilen, hemşire Taner Okburan, hastanede şoför olarak çalışan Aziz Doğgün, Hasta Danışmanı Cemaliye Ölmez, Dr. Fahri Karagözlü ve Anastezi Uzmanı Dr. Rasıha Serdaroğlu dün ek tutuklama talebi ile Girne’de mahkemeye çıkarıldı. 

Türkiye ile yazışmalar yapılıyor…
Duruşmada zanlılar ve avukatları, iddia makamı adına ise Kıdemli Yargıç Erdin Akyener hazır bulundu. Soruşturmayı yürüten Polis Çavuşu Namık Kemal Baz, son olarak alınan 8 günlük tutukluluk süresi içerisinde 10 kişiden ifade aldıklarını ve bir zanlıdan ise gönüllü ifade temin ettiklerini söyledi. Baz, Ada Hospital’dan alınan hasta dosyalarının, kayıt defterlerinin incelendiğini belirterek, gömülü olarak bulunan fetüslerin anneleri olduğu düşünülen bazı isimler tespit ettiklerini ifade etti. Baz, belirlenen isimlerin yurt dışında olduğunu ifade ederek, tespit edilen kişilerin DNA’sı ile fetüslerin DNA’sının inceleneceğini, bu yönde soruşturma yapılması için Türkiye ile yazışmalar yaptıklarını ancak henüz bu konuda adım atılıp atılmadığına dair bilgileri olmadığını söyledi. 

19 günde 43 ifade alındı
Baz, ayrıca zanlıların 19 gündür tutuklu bulunduğunu ve bu süre içerisinde ise toplamda 43 ifade aldıklarını belirtti. Baz, zanlılara ait hesap hareketlerinin incelendiğini, bu yöndeki soruşturmanın Mali polis ile birlikte yürütüldüğünü dile getirdi. Baz, mesele ile ilgili alınması gereken ifadeler olduğunu, kayıt defterlerinin incelemesinin sürdüğünü, hasta kayıt dosyalarında birçok ameliyat olduğunu ifade ederek, kayıtlarda tutulan operasyonların kürtaj olup olmadığını araştırdıklarını söyledi. Baz, hasta dosyasından bir isim tespit ettiğini, bu ismin dosyada farklı bir ameliyat geçirdiğine dair kayıt tutulduğunu ancak kayıtların gerçeği yansıtıp yansıtmadığını soruşturmak için tespit edilen ismin Girne Akçiçek Hastanesi’nde muayene edildiğini ifade etti. 

Kürtaj kayıtlarının yazıldığı ajanda hala kayıp…
Namık Kemal Baz, kürtaj kayıtlarının olduğu ve bir kısmını sekreter Cemaliye Ölmez, bir kısmı ise ebe Ayşegül İşbilen’in kayıt tuttuğu ve içinde yapılan kürtajlara dair kayıtlar olduğuna inanılan kayıp ajandaların arandığını söyledi. Baz, 35 haftalık (8 buçuk aylık) fetüsün açıldığını, otopsisinin yapıldığını, toksolojik ve patolojik incelemenin sürdüğünü söyledi. Baz, soruşturmanın devam ettiğini, zanlıların serbest kalması halinde kürtaj olan şahıslara polisten önce ulaşıp müdahale edebileceğini söyledi. Baz, tüm zanlıların 8 gün daha tutuklu kalmasını talep etti.

Tutukluluk talebine avukatlar itiraz etti…
Talebe zanlıların avukatları itiraz etti. Dr. Fahri Karagözlü’nün avukatı Güneş Menteş, zanlının serbest kalması halinde soruşturmaya etki edemeyeceğini ileri sürdü. Menteş, ayrıca zanlılar hakkında, “Hamileliği yasa dışı sonlandırma” suçu ile ilgili soruşturma yapıldığını ve bu suç ile ilgili soruşturmanın tamamlandığını ifade ederek, zanlının teminata bağlanması gerektiğini öne sürdü.
Zanlılar Verda Özten Tunçbilek ile Mehmet Ali Tunçbilek’in avukatı Mustafa Şener de zanlı Verda Tunçbilek’in kürtajlarla ilgili olmadığını, zanlı Mehmet Ali Tunçbilek’in ise Kulak burun Boğaz doktoru olduğunu ve operasyonlarla ilgili olmadığını öne sürdü. 

Teminat talep edildi…
Şener, müvekkillerinin serbest kalması halinde DNA örneklerine ve polisin elinde bulunan kanıtlara müdahale edemeyeceğini ileri sürdü. Şener, ayrıca “Hamileliği yasa dışı sonlandırma” suçu ile ilgili soruşturmanın bittiğine inandığını ve eğer bağlantıları tespit edilmişse müvekkillerine dava okunup teminata bağlanabileceğini söyledi.

Soruşturma 5 günde bitirilebilir…
Ebe Ayşegül İşbilen ile Hemşire Taner Okburan’ın avukatı Ali Hidayet ise müvekkillerinin serbest bırakılması gerektiğini ifade ederek, polisin psikolojik baskı kurmak için tutukluluk süresi talep ettiğini öne sürdü. Anestezi Uzmanı Rasiha Serdaroğlu’nun avukatı Derviş Akter de 8 gün yerine soruşturmanın 5 günde bitirilebileceğini, ayrıca zanlıların tutukluluk şartlarının kötü olduğunu ifade etti.

Otopsi sonuçları gelmesi lazım…
Avukatların süreye itirazı ve ortaya koyduğu gerekçeler üzerine ifade veren soruşturma memuru Baz, zanlıların DNA örneklerine veya polisin elindeki kanıtlara etki edemeyeceğini ancak kürtaj yaptıran şahıslara polisten önce ulaşıp yönlendirebileceğini söyledi. Baz, soruşturmanın şimdilik, “Hamileliği Yasa Dışı Sonlandırma” suçu ile ilgili olsa da Türkiye’den gelecek otopsi sonuçlarına göre, adam öldürme suçuna dönüşebileceğini ifade etti.

Organize bir suç soruşturması…
Kıdemli Savcı Erdinç Akyener de soruşturmanın devam ettiğini, fetüslerin sayısının dahi tam olarak belirlenmediğini ifade ederek, “Türkiye ve KKTC bağlantılı organize bir suç ile ilgili soruşturma yapılıyor. Suçun içeriği otopsi raporlarından sonra değişebilir. Türkiye Adli Tıp Kurumu ile birlikte çalışmaktayız. Keşke ülkemizde Adli Tıp Kurumu olsa da burada inceleme yapabilsek. Ülkemizde yeterli alt yapı olmadığı için Türkiye ile birlikte çalışmalarımızı yürütüyoruz” dedi. Akneyer, soruşturma için yeterli süre verilmemesi halinde suçların tam olarak ortaya çıkarılmasının mümkün olmadığını belirtti.

Yeter artık bırakın bizi…
Duruşmada soruşturmaya dair aktarılan bulguları, avukatların itirazlarını ve iddia makamının beyanlarını değerlendiren Yargıç Gökhan Asafoğulları, polisin daha önce verilen tutukluluk sürelerini verimli kullandığını, derin ve boyutları geniş olan soruşturmanın halen devam ettiğini belirterek, zanlıların 8 gün daha tutuklu kalmasına karar verdi.
Duruşmanın ardından zanlıların aileleri tutukluluk süresinin uzatılmasına isyan ederken, zanlı Cemaliye Ölmez, “Yeter artık, otistik çocuğumuz var. Bırakın beni” diye bağırdı. Zanlı Rasıha Serdaroğlu ise onu sakinleştirmeye çalıştı.

Güncelleme Tarihi: 17 Mart 2016, 10:49
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner608

banner474