Ömer KADİROĞLU
Alım gücü günden güne düşen ülkede, vatandaşlar zor günler yaşıyor. Aldığı maaşla ay sonunu zar zor getiren çalışanlar, ilgililere ülkede yaşanan hayat pahalılığına bir an önce çözüm bulması için çağrı yaptı.
“Borçsuz geçinemiyoruz” diye isyan eden vatandaş, bankaların uyguladığı yüksek faiz oranlarını eleştirerek, var olan yasanın günümüz koşullarına uyarlanmasını istedi.
Güvenilir kaynaklardan elde edilen bilgilere göre, borçlanma ve kredi kartı kullanımı ve mahkemelerin gündemindeki davalar bir önceki yıla oranla ciddi artış gösterdi.
Diyalog muhabirinin elde ettiği verilere göre, geçen yıl 10 bin 370 olan alacak verecek davaları, bu yıl 16 bin 655’e yükseldi. İstatistiklere göre, alacak-verecek davalarının yanı sıra, banka icar / satış, tazminat, tahliye ve karşılıksız çek davaları da oldukça fazla.
Borçlarını borçla kapatan vatandaşlar, Diyalog’a konuştu. Vatandaşların bir kısmı ödeyeceği faiz oranından endişe ederek borçlanmaktan kaçınırken, birçoğu da borçlanmadan geçinmenin mümkün olamayacağını söylüyor.
Vatandaş ne dedi?... Vatandaş ne dedi?...
İnayet Karaköse
“Bankaya bir miktar borcum var. Ev alabilmek için kredi almıştım ve onun borcunu ödüyorum. KKTC’de maalesef faiz yasası çok eski olup güncellenmemiş bir yasadır. Bunun ivedilikle güncellenmesini istiyoruz. Bu faiz yasasıyla ilgili, kendisi de bir ekonomist olan Başbakan Ersin Tatar’ın bir düzenleme ve güncelleme yapacağı inancındayım. Kredi kartı kullanmıyorum. Param varsa alır, yoksa almıyorum. Bankalardan borçlanmadan herhangi bir şeye sahip olamıyorsunuz. Tabi gerekmedikçe de bu borçların altına girmemeleri gerekiyor. Kredi kartı öyle bir algı yaratıyor ki sanki cebinizden bu para çıkmayacak gibi davranıyoruz. Bu konuda vatandaşların daha dikkatli davranmaları gerektiğini düşünüyorum.”
Hüseyin Yalınca
“Çok şükür herhangi bir bankaya borcum yoktur. Borçlanmak için doğru bir zaman olduğunu düşünmüyorum. İçerisinde bulunduğumuz zamanda borçlanan kişiler iyice batağa saplanır. Kimin cebine baksanız kredi kartı var. Hesabını bilmeden harcama yapılıyor ve bu durum karşısında vatandaşlar zora giriyor. Bankalar yüzde 25’in altında kredi vermez ve bu nedenle alınan parayı geri ödemek zor veya imkânsız hale geliyor. Borçlanacak kişilerin, sağlık sorunu olmadığı sürece borçlanmaları taraftarı değilim.”
Ramadan Özdoğaç
“Bankaya borcumuz vardır. 45 yaşında bankadan borç aldım, 67 yaşındayım hala borç öderim. İlk çektiğim krediyi ödeyip kapattıktan sonra yeniden borçlandım. Sürekli borcumu ödeyip, yenisini alıyorum. Bizim gibi insanların hayatı böyle devam edecek. Ülkedeki düzen, ne yazık ki vatandaşı buna zorluyor. Borçlanmadan hayatımızı idame ettiremiyoruz. 3 kredi kartı kullanıyorum. Kartlarımda toplam 16 bin TL limit var. Kredi kartından yaptığım harcamaların tümünü, aylık olarak düzenli ödüyorum.”
Fatma Sunal
“Bankaya borcum yok, hiçbir bankadan kredi çekmedim. 5 bin TL’lik kredi kartı limitim olmasına karşın kullanmıyorum. Eşimin 6 bin TL’lik emekli maaşı var, maaşının 3-4 bin TL’sini kredi kartı borcuna veriyoruz. Kart üzerinden yaptığımız harcamaların asgarisini ödüyoruz. Borçlanmadan geçinmek mevcut koşullarda imkânsızdır. Dört kişilik bir ailenin aylık geçimi için 8 bin TL gerekiyor. Bu miktar lüks harcamalar dışındaki temel harcamalardır.”
Ayhan Dağlarağası
“Bankaya şu anda borcum yok. Bir dönem bir borç çekmiştim ancak ödeyip kapattım. Çekmiş olduğumuz kredi borcunu geri ödemede zorluklar yaşasak da borcumuzu bitirdik. Kredi kartı kullanıyorum ve 3 bin TL limitim var. Bu limitin bir kısmını kullanıyorum ve aybaşı kullandığım limitin tamamını ödüyorum. Kredi kartları veya banka borçları olmadan bu zamanda geçinmek pek mümkün değil. İki kişilik bir ailede iki kişi de çalışmazsa geçinemez. İki kişilik bir ailenin aylık mutfak masrafı en az 4 bin TL’dir. Çok zor şartlarda hayatımızı idame ettiriyoruz.”