Güney Kıbrıs’ın stratejik hedefinin, Yunanistan ve Mısır’la işbirliğini geliştirmek ve bölgesel bir ittifak oluşturmak olduğu,Güney’de 2 gün süreyle gerçekleşen  Rum, Yunan, Mısır Dışişleri bakanları toplantısının Rum-Yunan-İsrail stratejik işbirliği ekseninin genişletilmesi yönündeki ilk adım niteliği taşıdığı bildirildi.  

   Fileleftheros “Çok Taraflı İttifak İçin de Köprüler... Kıbrıs, Yunanistan ve Mısır Eksenini Genişletme Adımları... Körfez Ülkelerine Kadar Açılımlar” başlığıyla manşete çektiği haberinde, Rum yönetiminin bu yönde attığı adımların işe yaradığını savunarak Rum ve Yunan hükümetlerinin Kahire ve Tel Aviv ile işbirliklerini buna örnek gösterdi. 

    Gazete, Rum tarafında gerçekleşen Rum, Yunan ve Mısır Dışişleri bakanları toplantısının, Rum-Yunan-İsrail stratejik işbirliği ekseninin genişletilmesi yönündeki adımlardan biri olacağını yazdı ve diplomatik kaynaklara dayanarak bu konudaki büyük resme İsrail, Lübnan ve Ürdün gibi bölge ülkelerinin ve hatta diğer Körfez ülkelerinin de katılabileceğine işaret ettiklerini belirtti.

    Gerçekleştirilebilmesi halinde bu argümanın, bölgeyi güçlendirip yükselten güçlü bir eksen ve bir istikrar ve uzlaşı unsuru yaratılacağı görüşünü ortaya koyan gazete, projenin yalnız Türkiye ve Türkiye’yle nasıl başa çıkılacağıyla ilgili olmasa da bu hareketlerde bulunmanın, Rum yönetiminin, Türkiye’nin 

‘Ankara rahatsız oldu’

   Doğu Akdeniz’deki faaliyetlerini yönetme konusunda da işine geldiğini yazdı. 

Gazete edindiği bilgilere dayanarak Rum Dışişleri Bakanı Yoannis Kasulidis’in kısa süre önce Cezayir’e gerçekleştirdiği ziyarette, hasbelkader Mısırlı mevkidaşının da orada olduğunu ve bu vesileyle işbirliği konularının ele alındığı üçlü (Rum, Mısır ve Cezayir Dışişleri bakanları) bir görüşme yapıldığını belirtti, özetle şöyle devam etti:

   “Öğrendiğimize göre Atina ve Lefkoşa’nın Kahire ile işbirliği Ankara’yı çok rahatsız etti. Ankara –hem alenen hem de perde gerisinde bu gelişmeye tepkisini ortaya koyuyor. Türkiye’nin, genişlemesi de muhtemel bu işbirliği ile bölgede dışlanacağını ve istediği rolü oynayamayacağını anladı. Türkiye diplomatik yoldan, dolaylı ancak net şekilde, bu işbirliği ile ‘oldubittiler’ kabul etmeyeceğini yaymak istedi. 

    İsrail Dışişleri Bakanı Avigdor Lieberman’ın önümüzdeki hafta (5-6 Kasım) Kıbrıs’ta olacağı ve kendisiyle, bölge ülkelerinin işbirliği konularının da görüşüleceğine vurgu yapılıyor. 

   Alithia “Lefkoşa’da İstişareler... Kıbrıs-Mısır-Yunanistan İşbirliği İnşa Ediliyor” başlıklı haberinde Rum, Yunan ve Mısır Dışişleri bakanları ve beraberlerindeki teknik ekipler arasında iki gün boyunca ikili ve üçlü istişareler yapıldığını  bildirdi.

Kahire zirvesinin başlıca diken konusu

   Gazete Yunanistan-Mısır Dışişleri bakanları görüşmesinde, Kahire zirvesinin “başlıca diken konusu” da olduğunu ve bu konuda Kahire’de olumlu bir sonuca varılmasının beklendiğini vurguladığı MEB (Yunanistan-Mısır) sınırlarının belirlenmesi konusunun ele alındığını vurguladı. 

    Gazeteye göre Mısır, Güney Kıbrıs’tan ve Yunanistan’dan AB içerisinde siyasi ve ekonomik düzeyde yardım talep ederken, her üçü de (Güney Kıbrıs, Mısır ve Yunanistan) İsrail ile bir ittifak kurmak istiyor.

   Habere göre  Dışişleri bakanları görüşmesinden Enerji, Suriye ve IŞİD, güvenlik-terör, Libya, vb. gibi her üç ülkenin de ilgilendiği bütün konuların yer aldığı ancak Kahire’de düzenlenecek “1’inci Üçlü Kahire Toplantısı”nın tamamlanmasının ardından çok daha güçlü bir ortak açıklama yayımlanması bekleniyor. 

Kasulidis: Yeri göğü salladık

   Gazete devamla Rum Dışişleri Bakanı Yoannis Kasulidis’in, Yunanistan’ın ulusal günü olan 28 Ekim Ohi Günü dolayısıyla Limasol’da gerçekleştirilen törenler sırasında yaptığı açıklamada, Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki faaliyetlerinin Rum yönetiminin enerji programını durdurmayacağını, programın planlandığı gibi devam edeceğini söylediğini yazdı. 

   “ENI şirketi sondajlarını planlandığı gibi sürdürecek” diyen Kasulidis Rum yönetiminin Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki faaliyetleri konusunda uluslararası alanda gerekli bütün girişimlerde bulunup bulunmadığı sorusuna karşılık da “yeri göğü salladık” dedi.