Ufuk ÇAĞA
Siyasete, Ulusal Birlik Partisi’nde (UBP) başlayan, daha sonra Demokrat Parti (DP) saflarında yer alan ve bir dönem de Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanlığı yapan Süha Türköz, Kıbrıs Türk halkının çözüme hazır olduğunu söyledi. Türköz “halk bunun mesajını da zaten 2003 yılındaki referandumda vermiştir. Ancak çözüme hazır olmayan yer liderliktir”dedi.
“Artık çözümün zamanı geldi” diyen Türköz, iki toplumun da çıkarına olacak bir anlaşma için gerekli adımların atılmasını istedi.
Türköz, Diyalog’un sorularını şöyle yanıtladı:
Soru: Siyasete ne zaman başladınız, ne zaman ara verdiniz?
Yanıt: Aktif siyasete 1979 yılında Ulusal Birlik Partisi’nde, Parti Meclisi üyesi seçilerek başladım. Aslında daha önce de siyasetin içerisindeydim ama bu tarihten sonra daha aktif olarak siyasetle uğraşmaya başladım. Ardından 1981 seçimlerine UBP’den aday olarak katıldım ama seçilemedim. 1990 yılında yapılan milletvekilliği seçimlerini kazanarak meclise girdim, ancak antidemokratik uygulamalara karşı gelerek partimize muhtıra verdik ve ardından da 9’lar hareketi olarak bilinen diğer arkadaşlarımla milletvekilliğinden istifa ederek Demokrat Parti’yi kurduk.
Daha sonra 1993 yılında DP’den seçimlere katılarak yeniden milletvekili seçildim ve 1995 – 97 yılları arasında DP-CTP koalisyonu döneminde Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı olarak görev yaptım. 1997 yılında bozulan koalisyonun ardından 1998 yılında yapılan seçimlerde yeniden DP milletvekili olarak meclise girdim ve 2003 yılına kadar da bu görevim devam etti. Ardından 2013 yılına kadar DP parti yetkili kurullarında görev aldım, ancak geçen yıl siyasetten tamamen ayrıldım.
Soru: Siyaset öncesinde ne iş yapıyordunuz, şimdi ne yapıyorsunuz ?
Yanıt: Siyasete girmeden önce 3 farklı Kamu Kuruluşunda üst kademe yöneticiliği yaptım, şu anda emekliyim.
Soru: Ekonomik durumunuz nasıl?
Yanıt: Ekonomik durumum normal, eşim de ben de sigorta emeklisiyiz.
Soru: Bakmak ile yükümlü olduğunuz kimseler var mı?
Yanıt: İki tane kızım var bunlardan bir tanesi evli, diğer kızım bizimle beraber.
Soru: Siyasetten ayrıldıktan sonra dostlarınızın size karşı ilgisi değişti mi?
Yanıt: Siyasetten ayrıldıktan sonra gerçek anlamdaki dostlarımın bana karşı ilgisinde herhangi bir azalma olmadı. Tabi eğer bu konuda beklentileriniz çok yüksek olursa şikayet edebilirsiniz.
Siyaset anlayışı çok gerilerde kaldı
Soru: Bugünkü siyaseti nasıl buluyorsunuz ?
Yanıt: Gördüğüm en büyük eksiklik, siyasetin hala daha eski siyaset gibi yürütülmeye çalışılmasıdır. Halbuki dünyadaki gelişmeler paralelinde siyasetin de değişmesi ve güncellenmesi gerekir. Bu sebeple de yeni bir anlayışa ve modele ihtiyaç vardır. Dünü eleştirmiyorum, çünkü o zamanki şartlar bu politikaları gerektirebiliyordu. Ama özellikle 1990 yılından sonra yaşanan küresel değişikliği göremedik ve dünyanın çok gerisinde kaldık. 2003 yılında birtakım şeyler değişti ama bunu maalesef devlet kadrolarına bir türlü yansıtamadık ve bu da tüm toplum için kötü oldu.
Aslında mevcut yasaların birçoğu artık güncelliğini yitirdi, nasıl ki “dünün güneşi ile bugünün çamaşırını kurutamazsın” bu günü de 1976 yılında yapılan yasalarla yönetemezsiniz. Bu sebeple de bu yasaların güncel hale getirilmesi için meclise büyük görev düşüyor.
Zamanı geldi
Soru: Kıbrıs sorununun çözümü konusunda ne düşünüyorsunuz?
Yanıt: Bana göre artık çözümün zamanı geldi. Bu güne kadar seçtiğimiz liderlikler belki şartlar gereği bunu başaramadı, ama artık zamanı geldi diyorum. Hem Güney hem de biz beraber adımlar atmalıyız, eğer her iki taraf ayak sürürse şu andaki gibi dış güçler devreye girer ve belki de bizim dışımızda kararlar alarak bu işi bitirir. Burada önemli olan konu yapılacak bir anlaşmanın her iki toplumun da gelecekte çıkarına olacak şekilde olmasıdır, bu sebeple dünü yaşamayı bırakalım ve dünü her fırsatta yeniden gündeme getirmeyelim.
Soru: Kıbrıs Türk tarafı çözüme hazır mı?
Yanıt: Kıbrıs Türk Halkı bir çözüme hazırdır, bunun mesajını da zaten 2003 yılındaki referandumda vermiştir. Ancak çözüme hazır olmayan yer liderliktir.
Soru: Müzakerelerde en önemli sorun ne olacak? Ve bu nasıl çözülebilir?
Müzakerelerde Türk tarafı için en büyük sıkıntının güvenlik konusunda olacağı kanısındayım, Rum tarafı için ise toprak konusu olacaktır.
Soru: Çözüm olursa siz ne yapacaksınız?
Yanıt: Yapılacak çözümün sağlıklı bir şekilde yürütülebilmesi için eski bir siyasetçi olarak destek verip çaba harcayacağım.
Yarın: Mustafa Erbilen
Güncelleme Tarihi: 29 Nisan 2014, 11:37