banner564

Hayatın ‘acı’ gerçeği

Ürolog Dr. Alper Sözüöz, kalp ve kanser gibi cinsel sorunların da gittikçe arttığını; 30 yaşındaki gençlerin dahi Viagra türü ilaçlara ihtiyaç duyduğunu söyledi

Hayatın ‘acı’ gerçeği
banner598

 Çiğdem AYDIN

   Kuzey Kıbrıs’ın tanınmış doktorlarından Ürolog Alper Sözüöz, toplumun hemen her kesiminde, özellikle de gençlerde işsizlik, geçim sıkıntısı, aile sorunları ve gelecek belirsizliği nedeniyle ciddi sağlık sorunlarının görüldüğüne dikkat çekti. 
   Sözüöz, “Toplumun en önemli sağlık sorunu sadece kalp veya kanser hastalıkları değildir. Diyabet ve psikolojik sorunların yanı sıra gittikçe artan cinsel sorunları görmezden gelemeyiz” diyerek, 30 yaşındaki gençlerin dahi artık Viagra türü ilaçlara ihtiyaç duyduğunu söyledi.
   Dr. Alper Sözüöz, Diyalog’un sorularını şöyle yanıtladı:
   Soru: Erkeklerde sertleşme problemleri olduğu sık sorulan sorular arasında: Bu konuda okurlarımızı aydınlatır mısınız ?

   Yanıt: Bu konuları eskiden çok fazla konuşulmazdı, saklama ihtiyacı duyuluyordu fakat son dönemlerde bu sorun daha sık görülüyor. Eskiden 50’li yaşlarda başlıyordu bu problem. Şimdi ortalama ömür nerdeyse 80 yaşlarında ve bu problem daha fazla gündeme gelmeye başladı. Erkekler kaç yaşına gelirse gelsin o fonksiyonlarının devam etmesini istiyor. Bunun yanında gençler de sertleşme sorunu görüyoruz hem de giderek yaygınlaşan bir şekilde. Gençlerde örneğin, 30’lu yaşlarda sertleşme için hap kullananlar var ve giderek bu sorunun daha da artmasını sigara, alkol ve uyuşturucu madde kullanımının yanı sıra, stresli yaşama bağlıyoruz. Örneğin; sigara, biliyoruz ki damar tıkanıklığı yapar ve peniste damarlar oldukça incedir. Bu nedenle aşırı sigara kullanımı damara kan pompalanmasını etkiler noktaya gelebilir. Bunun yanında, sosyo-ekonomik etkenlere bağlayabiliriz. Geçim sıkıntısı, stres, eve ekmek götürememe, borç ödeme sıkıntıları ve bunun yanında cinsel yaşamda başarısız olma korkusu en büyük etkenler olarak görülürken, özellikle göbek yağlanması ciddi bir sorundur. Göbek bölgesine yerleşen ve yakımı zor olan yağlar da sertleşme problemi yaşanmasına neden olurken, bu etkenlerin ilk sıralarına diyabeti de koyabiliriz. Tabi ki cinsel temasa girebilmek için önceden hazırlanmak gerekir, bir ön sevişme yapılması sertleşmede önemlidir .Ayrıca beslenme şeklini atlamamak gerekiyor. Mümkün olduğu kadar Akdeniz Diyeti şeklinde beslenmek gerekiyor. Sertleşme problemi olan kişilerin ilk olarak ilaca başvurmaları doğru değil. Akdeniz Diyeti, spor gibi hayat şeklini değiştirmek gerekiyor.

Eskiden 50 yaşında ihtiyaç duyuluyordu

Soru: Gençlerde cinsel yetersizliğin arttığını söylediniz. Ne tür şikâyetlerle geliyorlar?
Cevap: Bu konular eskiden çok fazla konuşulmazdı, saklama ihtiyacı duyuluyordu. Fakat son dönemlerde bu sorun daha sık görülüyor. Eskiden 50’li yaşlarda başlıyordu bu problem. Şimdi ortalama ömür nerdeyse 80 yaşlarında ve bu problem daha fazla gündeme gelmeye başladı. Erkekler kaç yaşına gelirse gelsin o fonksiyonlarının devam etmesini istiyor. Bunun yanında gençler de sertleşme sorunu görüyoruz. 30’lu yaşlarda sertleşme için hap kullananlar var. Bu sorunun artmasını da sigara, alkol ve uyuşturucu madde kullanımının yanı sıra stresli yaşama bağlıyoruz. Sigara biliyoruz ki damar tıkanıklığı yapar ve peniste damarlar oldukça incedir. Cinsel yetersizlikten anladığım sertleşme sorunu veya erken boşalma gibi rahatsızlıklar biz bunu sıklıkla görüyoruz. Sertleşme, erken boşalma gibi problemlerin başlıca sebepleri arasında beslenme gelebiliyor. Özellikle göbek çevresi yağlanması çok büyük etkisi var sertleşme sorunu olanların. Beslenme, hareketsizlik, tek taraflı karbonhidrat ağırlıklı beslenme sertleşme problemi yaratabilir. Bazen kişilerin günde yarım saat yürümesi bile sertleşme sorununu çözebiliyor. Hekim kontrolünde ilaçlar kullanılabilir. Vücut geliştirme sporu mutlaka bir uzman eşliğinde olmalı. Vücut geliştirmeye yönelik spor yapan gençler kasları daha çok ve hızlı gelişsin diye bazı ilaçlar kullanıyorlar. Bunu yapmasınlar. Bu sertleşme problemi yaratır. Spor hocası eşliğinde değilse çok sakıncalı. Yüksek doz androjenin hiçbir faydası yok. Kas yapacağım derken reçetesiz tavsiye kararı ile verilen kas ilaçları genç yaşta sertleşme problemi ile karışılabilirler. Hiç bir spor gelişi güzel yapılmamalı.

Farklı etkenler var

Soru: Cinselliği olumsuz yönde etkileyen belli başlı nedenler nedir?
Cevap: İlk olarak beslenme, psikolojik olumsuzluklar, bilinçsizce spor yapmak, hareketsizlik, kullanılan bazı ilaçların etkisi, antihstaminiklerden tutun, kas geliştirmek için kullanılan ilaçlar, bazı mide, kalp, kolestrol, tansiyon ilaçları sertleşme problemi yapabilir. Bu gibi durumlarda mutlaka bir hekimle birlikte hareket edilmelidir. Gençlerde daha ağırlıklı olarak psikolojik nedenler ön plana çıkar. Belki ilk kez cinsellikle tanışırken yaşadığı deneyim olabilir, bu bir imtihan değil genç bunu böyle görürse travma geçirir. Gençlerde çok ciddi nedenler bulunmaz bazı hormonal bozukluklar da olabilir, kan şekerine mutlaka bakmak lazım. Örneğin, genç bir çift bu sorunu yaşar. Bir bakıyorsunuz şekeri 400, o zaman sıkıntının ne olduğunu buluyoruz. Cinsel temasa girebilmek için önceden hazırlanmak gerekir. Kalp damar hastalıkları da sertleşme sıkıntısı olan hastalarda ön plana çıkıyor bu sorunla gelenleri ben kardiyoloğa da gönderiyorum. Çünkü penisteki damarlar çok incedir ve burada dolaşımda bir sıkıntı olduğunda kalpte de olabileceği şüphesi önceliklidir yani önemsenmelidir bu problem. Tabi ki cinsel temasa girebilmek için önceden hazırlanmak gerekir bir ön sevişme yapılması sertleşmede önemlidir. Ayrıca beslenme şeklini atlamamak gerekiyor. Mümkün olduğu kadar Akdeniz Diyeti şeklinde beslenmek gerekiyor. Sertleşme problemi olan kişilerin ilk olarak ilaca başvurmaları doğru değil Akdeniz Diyeti, spor gibi hayat şeklini değiştirmek gerekiyor.

Kadınlar da etkileniyor

Soru: Olumsuz koşullar sadece erkekleri mi yoksa kadınları da mı etkiliyor? Kadınlar bu konuda ne tür tedavi yöntemlerine başvurmalıdır?
Cevap: Olumsuz koşullar erkekleri etkilediği gibi kadınları da etkiler. Eşte bir erken boşalma, sertleşme problemi kadını bire bir etkiler, zamanla isteksizlik yaratır. Tabi kadına ait nedenler de vardır. Akıntısı vardır, alttan ameliyat geçirmiştir vs... gibi. Bazı erkekler de eşcinseldir ve toplum baskısından dolayı kendini kamufle etmek için evlenmiştir. Bu tür kişilere tavsiyem ne kendi hayatınızı, ne de kendinize eş olarak seçtiğiniz bayanın hayatını zorlaştırmayın. Ben rastlıyorum bana geliyorlar ben eşcinselim diyor. Hem cinsime ilgi duyuyorum, zoraki ilişkiye giriyorum eşimle diyor. Bu nedenle onlara evlenmeyin tavsiyesinde bulunuyorum. Elin kızının da başını yakmayın.

Soru: Cinsel yönden yetersiz olan erkekler, viagra tipi ilaçlardan ne kadar sıklıkla kullanmalıdır? Mesela her gün bir adet mi?
Cevap: Bunlar son derece güvenilir emin ilaçlar, usulüne göre kullanılırsa ciddi bir yan etkileri olmayan ilaçlardır. Genelde yan etkileri burun tıkanıklığı, midede yanma, bazı durumlarda mavi görme gibi etkileri oluyor. Uzun vadede, eğer yüksek dozda sürekli viagra kullanımı olursa görme problemi olabilir. Mutlaka bir hekim kontrolünde kullanılmalı. Beraberinde başka bir ilaç da kullanılıyorsa çoklu tansiyon ilaçları, kalp ilaçları, kolesterol ilaçları gibi ilaçlarla birlikte alınacaksa mutlaka kontrollü alınmalı. Gençlerin kullanması taraftarı değilim. Eğer bir diyabet yoksa, obez değilse bu ilaçları almamalıdırlar. Performansım daha iyi olsun diye alan gençler sakın almasın, alışkanlık olur ve psikolojik sıkıntılara yol açar. Belki 50’li yaşlarda toplumun yüzde 50’sinde sertleşme sorunu var. İlk olarak verdiğimiz tavsiye, haftada 3-4 gün yürüyüş yaparak göbek çevresi yağlıysa onu eritmeye çalışıyoruz. Belli bir yaştan sonra zaten her gün bir tane alınabilir yani her gün canı çekiyorsa her gün alsın. Pratikte her gün alma diye bir durum olmaz yaş ilerledikçe sıklığı azalıyor.

Cinsel hastalıklarda patlama

Soru: Cinsel Hastalıklarda patlama yaşandığı söyleniyor. Özellikle yabancı öğrenci sayısı arttıkça ülkede bu sorun da artıyor. Ne gibi önlemler tavsiye edersiniz?
Yanıt: Bir kere ben, mesleğimde 80’li yılların başında gördüğüm hastalıklarla günümüzdeki hastalıklar arasındaki fark, süratle yaygınlaşması ve çeşitliliği oldu. Kesinlikle mümkün olduğu kadar tek eşliliğe önem verilmelidir. Prezervatif de korunma yolları arasındadır fakat siğillerde prezervatifle korunmak pek mümkün değildir. Eğer cinsel temas sırasında siğiller fark edilirse kesinlikle ilişkiye devam edilmemeli ve geri çekilerek duşa girilip daha sonra da bir uzmana gitmekte fayda vardır. Tabi her gördüğümüz zararlı cinsel siğil değildir. Bunun da bilincinde olmak lazım. Eğer siğilin etrafında yara çıban gibi şeyler görülürse doktora başvuru yapılmalıdır.
Soru: En fazla hangi türde cinsel hastalık görülüyor?
Yanıt: Günümüzde en çok görülen cinsel hastalıklar papilloma virisü, genital siğiller, frengi, bel soğukluğu gibi hastalıklardır ve bunların bulaşması oldukça hızlıdır. Özellikle kadınlarda geç fark edildiği için geç tanı koyuluyor fakat tedavisi vardır.
Soru: Ne gibi önlemler tavsiye edersiniz?
Cevap: Bir kere ben mesleğimde 80’li yılların başında gördüğüm hastalıklarla günümüzdeki hastalıklar arasındaki fark, süratle yaygınlaşması ve çeşitliliği oldu. Kesinlikle mümkün olduğu kadar tek eşliliğe önem verilmelidir. Prezervatif de korunma yolları arasındadır fakat siğillerde prezervatifle korunmak pek mümkün değildir. Eğer cinsel temas sırasında siğiller fark edilirse kesinlikle ilişkiye devam edilmemeli ve geri çekilerek duşa girilip daha sonra da bir uzmana gitmekte fayda vardır. Tabi her gördüğümüz zararlı cinsel siğil değildir. Eğer siğilin etrafında yara çıban gibi şeyler görülürse doktora başvuru yapılmalıdır.

Prostat kanseri

Soru: Prostat kanserinde artış var mıdır?.. Bunun nedenleri nedir? Bu konuda sadece kan tahlili yeterli mi?
Cevap: Eskiden daha sık görülürdü. Şimdi prostat PSA dediğimiz kan tahlili ile tek başına teşhis için yeterli değildir. Bunu yaptırmakla yüzde 100 prostat kanseridir demek mümkün değildir. Mutlaka bir ürolog görmelidir. PSA dediğimiz kan tahlili yüksek çıkarsa uyarır her tümör de kötü huylu değildir. PSA normal olabilir hatta normalin çok altında olabilir yarım da dahi prostat kanseri çıkabilir. 40 yaş üzeri her erkeğin bir muayene olması gerekir. Ortalama ömür uzadıkça daha sık görmeye başladık diyebilirim prostat kanserini. Ama hepsi de aktif değildir. Nedenleri yaşa bağlıdır genelde. Ama kimyasal maddelerle çalışanlar, böcek ilaçlaması yapanlar, tarımsal ilaçla uğraşanlar, pil, kovucuk, fazla kalsiyum alımı da prostat kanserini tetikler, hayvani yağ ve kırmızı etle beslenenlerde daha sık görülüyor Beslenme, çevre faktörleri sigara gibi kötü alışkanlıklar nedenleri arasındadır ve riskli kişilerdir diyebiliriz.

Soru: KKTC’de cinsel sorunlarla ve hastalıklarla tanışma yaşı kaçtır?
Yanıt: Eskiden cinsel ilişki evlenme yaşında olurdu ama o dönemlerde de küçük yaşta evlenirdi insanlar. Günümüzde 16-17 yaş grubu cinsellikle tanışıyor. 15-16 yaşında genç delikanlılar da cinsellikle tanışıyor. Benim 16 yaşında bel soğukluğu teşhisi koyduğum hastam var. Mümkün olduğu kadar tek eşli ol diyebileceğimiz bir süreç 16 yaşında başlıyor aslında. Özellikle bel soğukluğu yaygındır. Bazen cinsel temasla değil oral yolla da bulaşabilen bir hastalıktır ve faranjit şeklinde kendini gösterir dikkat edilmesi gerekiyor. 

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner471

banner473