Çiğdem AYDIN
Kıbrıs’ta ilk kez LSD hastalığının görülmesi, ayrıca büyükbaş hayvanlarda Brucella, küçükbaşlarda ise Scarpie vee Maedi Visna hastalıklarının artarak devam etmesi, vatandaşlar arasında ciddi endişelere yol açtı.
Diyalog’un dün manşetine taşıdığı haberde, KKTC genelinde 100 bin kuzunun hastalıklı olduğuna dikkat çekmiş, hayvanlearın telef edilmesi için yaklaşık 50 milyon liralık bir kaynağa ihtiyaç duyulduğunu belirtmişti.
Yaşanan sorunlarla ilgili olarak Diyalog’a konuşan Veterinerler Birliği Genel Sekreteri Burak Toksoy, hayvan kesimlerinin kontrollü yapılması ve etlerin 60 derecenin üzerinde pişirilmesi halinde tüketilebileceğini belirtirken, deneyimli veterinerlerden Tokay Kerem ile Hüda Hüdaoğlu, hastalıklı hayvanlara ait iç organların tüketilmemesi uyarısında bulundu.
Burak Toksoy: Brucella yeni değil
Veterinerler Birliği Genel Sekreteri Burak Toksoy, hayvan kesimlerinin kontrollü yapılması ve etlerin 60 derecenin üzerinde pişirilmesi halinde tüketilebileceğini belirtti.
Toksoy şunları söyledi, “LSD ile ilgili de bazı önlemler bakanlık nezdinde alındı. Burucella ise ülkemizde yeni görülen bir hastalık değildir. Hayvan kesimleri veteriner dairesi kontrolünde yapılıyorsa hiçbir problem yoktur, ama ağaç altında yapılan kaçak kesimler için elbette bir şey söylemek mümkün değildir. Salhanelerin durumu ile ilgili şunu söyleyebilirim, bu konu salhaneden salhaneye değişen bir durum. Olay, bölgesel olarak ele alınması gerekir. Veteriner Dairesinin salhanesi var ama köylerde bulunan salhaneler belediyelere bağlıdır ve veteriner dairesinin denetim yapıp bu salhaneleri uygun bulmadığı zaman kapatma yetkisi yoktur. Belediyeler isterlerse kendi salhanelerini kapatabilir, bakım yaptırıp kullanabilir de. Steak yemeklere gelince, bilinmelidir ki Brucella hastalığı taşıyan bir hayvanın etindeki bakteri 60 derecelik bir ısıda ölür, yani normalde bu hayvanların etlerinin pişebilmesi için zaten 60 derecenin üzerinde bir ısı gereklidir. Bu hayvanlardan elde edilen süt ve süt ürünleri de yine 100 derecelik ısılardan sonra sofralarımıza gelir, yani sakıncalıdır diyemem. Öte yandan, Steak gıdalara gelince bu tür etler 2-3 gün buzdolabında dinlendirildikten sonra pişirilir ve bu bakteri de et kesildikten 48 saat sonra zaten ölür.”
Tokay: İç organlar telef edilmeli
Brucellalı hayvanın iç organlarının kesinlikle itlaf edilmesi gerektiğine vurgu yapan Tokay Kerem ise “Ben 66 yaşındayım ve artık emekli oldum ancak KKTC hala Brucella’yla mücadele eder. Eğer bir hayvan Brucellalı ise iç organları kesinlikle itlaf edilmelidir. Bu hastalık genellikle yaşlı hayvanlarda görülür, çünkü çiftleşme esnasında bulaşır. Geçmiş yıllarda redaksiyon çalışması yapılıyordu.Türkler ve Rumların ortak yaptığı bir çalışma idi ve bunu BM finanse ederdi. Zamanla bu katkı kesildi. Brucella olduğu tespit edilen hayvanlar 80 derece ile pişirildiği zaman bakteri ölüyor, fakat dediğim gibi iç organlarını tüketmemek gerekmektedir. Kontrolsüz kesim yapılıyorsa bu çok ciddi problemlere neden olabilir. Yalnız şükredelim ki bir ada ülkesiyiz ve bu bizi birçok hastalıktan koruyor. Yoksa bu tür bulaşıcı hastalıklarla mücadele ciddi finans işleri gerektirir. KKTC’de ne yazık ki hayvan sağlığı ve buna bağlı insan sağlığında sınıfta kaldık. Çünkü bizim siyasetçilerimizin aklına sağlıklı hayvan, sağlık insan fikri yerleşmemiştir. Düşünün dünyada bu konu stratejik bir önem arz eder çünkü insan et-süt ve ürünleriyle beslenmektedir dünya bu bilinçle hareket ederken biz ne yazık ki bu bilinçten uzağız” ifadelerini kullandı.
Hüdaoğlu: Kesimler kontrollü olmalı
Brucellalı hayvanların iyi pişirildikten sonra etinin yenebileceğini söyleyen Hüda Hüdaoğlu, Brucellanın hayvanın etinde değil iç organlarında rastlanan bir hastalık olduğunu söyledi.
Hüdaoğlu, “Şunu bilmekte yarar vardır. Brucellalı hayvanların eti yenebilir. Brucella hayvanın etinde değil iç organlarında olan bir hastalıktır. Eğer bir hayvanda Brucella tespit edilmişse o hayvanın etini yiyebilirsiniz az pişmiş de yenebilir sorun değil ama kesinlikle iç organları tüketilmemelidir. Bu mikrop ette yoktur. Et zaten kesildiği zaman dinlendirilir 2-3 gün dinlenmiş olan ette Brucella kalmaz zaten. Burada esas tehlike kontrolsüz kesimlerdir. Bize göre kontrolsüz kesim demek veteriner kontrolü olmayan kesim demektir. Bugün birçok Belediyenin salhanesi vardır, yani salhaneler Belediyelerin kendilerinin kontrolündedir ve birçoğunda da ne yazık ki veteriner kontrolü yapılmadan hayvanlar kesilmekte ve piyasaya sürülmektedir. Bu önemli ve sakıncalı bir durum olmakla beraber tehlikeleridir. Brucella’lı veya başka bir hastalığı olan hayvanların kesimi sırasında insana geçebilen hastalıklar vardır, bu ciddi ve sakıncalı bir durumdur. Her açıdan tehlikeli olan aslında budur. Yani, kontrolsüz kesim yapılan belediyelerin salhaneleri. Ülkemizde insan sağlığı açısında çok endişe verici bir durum söz konusu değildir, şu an için ülkemizde ama bu olmayacağı anlamına da gelmez. Bir hayan kesilmeden önce mutlaka bir veteriner kontrolünden geçirilmelidir” dedi.
Güncelleme Tarihi: 09 Aralık 2014, 10:40