Halkın Partisi’nin gerçekleşen 3. Olağan kurultayında Genel Başkanlığa yeniden getirilen Kudret Özersay “Yeni dönemde kapımız samimiyetle “Önce memleketim" diyenlerin ve diyebilen herkese açık olacaktır. Önce memleket diyerek Nazım’ın da dediği gibi güzel günler göreceğiz, bu devran dönecek değerli kardeşlerim!” dedi.
Halkın Partisi’nin 3. Olağan Kurultayı coşkulu bir şekilde gerçekleşti.
Yeniden başkanlığa getirilen Halkın Partisi Genel Başkanı Kudret Özersay, katılan delegeler, üyeler, diğer parti başkanları ve yol arkadaşlarına teşekkür ederek başladığı konuşmasında ilk olarak depremde hayatını kaybeden canlarımızı yad etti.
Ana muhalefet partisi CTP’nin gayri meşru hükümete memleketi teslim ettiğini söyleyen Özersay “Bu kadar yıl burada ayrı bir devlet var, Kıbrıslı Türkler yönetiyor derken şimdi uluslararası alanda bunu savunmak eskisinden çok daha zordur. Bunu bu kadar yıldır milli varoluş mücadelesini savunan insanları üzen bir durumdur. Aynı hata 2006 yılında da yapılmıştır. UBP vekilleri ayaklanıp istifa ettiğinde ÖRP kurdurulmuş. Şimdi de aynısı yapılıyor. CTP diyor ki bir yıl daha böyle gidelim sonra seçim yapalım diyor. Biz bunu memleketi gayri meşru hükümete teslim etmek ya da teslim olmak olarak algılıyoruz” şeklinde konuştu.
Kurumlarımız yıpratıldı
Şu anda yaşananların aynı şekilde geçmiş dönemde kurulan CTP-ÖRP gayri meşru hükümeti zamanında da gerçekleştiğini belirten Kudret Özersay şunları söyledi:
“2006’da kurulan CTP-ÖRP hükümeti bugün yürürlükte bulunan elektrik sözleşmesi imzalandı, bugün de kurdurulan gayri meşru hükümet aynı şirketle, aynı veya daha kötü şartlarla bir sözleşme imzalamaya oturmak üzeredir. Aynı şartlarda bir başka gayri meşru hükümet toplum menfaatine olmayan gayri meşru bir sözleşmeyi ihalesiz bir şekilde sonuçlandırma noktasındadır. Bu bir tesadüf değildir. Bir yıl önce bu gayri meşru hükümet kurulduğunda Halkın Partisi olarak bir uyarı yapmıştık; böyle hükümetlerin olduğu dönemlerde kurumlarımız gider, laiklik elden gider, meşruiyetleri olmadığı hükümetlerde devletin en temel ilkeleri yıpranır ve zarar görür demiştik. Üzülerek söylemek zorundayım ki maalesef yaptığımız uyarılarda haklı çıktık ve sonradan telafisi olmayan zararlar verilmiştir. Kurumlarımız eskiye göre çok daha fazla yıpratılmıştır.”