Teoman TURAN

Toplumcu Demokrasi Partisi Başkanı Cemal Özyiğit, kuzey ve güneydeki seçimlerden sonra Kıbrısla ilgili müzakere sürecinin yeniden başlayacağını ve bu kez Guterres çerçevesinin masada olacağını söyledi.

Cumhurbaşkanlığından örtülü ödenek aldıkları yolundaki iddialara sert çıkan Özyiğit, “Bu gibi iddialara sadece gülüp geçerim. Bizi yüksek gösteren anket şirketi yoktur. Bütçemiz denetlenmektedir. İsteyen gelip denetleyebilir” şeklinde konuştu.

Diyalog TV’nin 7 Ocak seçimine özel olarak hazırladığı ‘Seçim 2018-İlk 100 Gün’ programlarının dördüncü konuğu TDP Genel Başkanı Cemal Özyiğit oldu. 

Diyalog Medya Genel Yayın Yönetmeni Reşat Akar ve Diyalog TV Haber Müdürü Aytuğ Türkkan’ın yönetiminde gerçekleşen programda seçime katılacak diğer partilerin temsilcileri de hazır bulundu ve Cemal Özyiğit’e sorular yöneltildi.

Rakip siyasi parti üyelerinin sorularını yanıtlayan Özyiğit. Partisinin iktidara geldiği takdirde neler yapacağını anlattı. Cemal Özyiğit, özellikle partisinin sertifikalı ürün, gıda denetimi ve hal yasası konularında hassas olduğunu vurguladı.

Soframıza gelen ürünlerin, içilen sıvıların nerede ve nasıl üretildiğinin önemli olduğuna dikkati çeken Özyiğit, bunların değerlendirilmesi gerektiğine işaret etti.

Bütün ürünlerin öncelikle Hal’e gelmesinin önemine işaret eden Cemal Özyiğit, bu ürünlerin mutlaka sertifikalı olması gerektiğinin altını çizdi ve bunlarla ilgili etkin denetimlerin yapılmasını istedi. TDP Genel Başkanı Özyiğit, “Son yıllarda giderek artan kanser vakaları var. Bunların önlemleri alınmalı. İnsanımızın hayatıyla kimse oynayamaz” dedi.

“Tek başına geleceğiz diyenler hayal görüyor”

Tek başına iktidara geleceğiz diyenlerin hayal gördüğünü belirten Özyiğit, “Hiçbir gösterge herhangi bir partinin tek başına iktidara geleceğini göstermiyor. Onlar boş vaatler peşinde. Bir koalisyon dönemi olacak. Hatta bazı yayın kuruluşları bunun üçlü de olabileceğinden söz ediyor” dedi.

Kuzey ve Güney Kıbrıs’taki seçimlerden sonra Kıbrıs konusundaki müzakerelerin yeniden başlayacağını beliren TDP Genel Başkanı Özyiğit, eğitimle ilgili görüşlerini de açıkladı. “Eğitimdeki şöven unsurlar kaldırılmalıdır” şeklinde konuşan Özhyiğit, son dönemlerde verilen vatandaşlıkların mercek altına alınacağını vurguladı. Özyiğiti, Resmi Hizmet Araçlarının da amacına uygun olarak kullanılmaları için önlem alacaklarını söyledi.

TDP Genel Başkanı Cemal Özyiğit’in açıklamalarından öne çıkan detaylar şöyle:

“Çözüm ve barış vizyonumuzu koruyoruz”

TDP çözüm ve barış vizyonunu korumaktadır. Kıbrıs sorunu çözülmedi. Kıbrıslı Türkler uluslararası hukukun dışında yaşıyor. O güne kadar biz bunun peşinde koşacağız ve kovalayacağız. Bu arada kendi evimizin efendisi olmak, kendi ayakları üzerinde duran bir ekonomi ile kendi kararlarımızı kendimiz almak istiyoruz. Çocuklarımızın, torunlarımızın bu ülkede başı dik özgürce inançlı bir şekilde geleceği emin adımlarla gideceği bir ortam yaratmalıyız. Eğitim, sağlık, trafik sorunları konuşmak ve gerekli önlemleri almak ve ülkemizin geleceğini yeniden doğru şekillendirmek istiyoruz. 

“Örtülü ödenekten para almadık”

    Cumhurbaşkanlığından örtülü ödenek aldığımız yolundaki iddialara sadece gülüp geçerim.  Sayın Akıncı’yı tanıyanlar böyle şeyler konuşmaz. Sayın Akıncı seçildiği günden itibaren  herkesi kucaklayan bir kişidir, bir devlet büyüğüdür böyle bir şey yapması sözkonusu bile değildir. Bir yakıştırmadır, bir iftiradır. Bizi yüksek gösteren bir anket şirketi yoktur. Kimse ile göbek bağımız yoktur. Gizli işler, bize göre değildir.  Seçim harcamalarımız için piyango bastırdık.  Kara para aklamaya yarayan bir kişi ya  da kurumla işbirliği yapılmayacak. Örtülü, gizli ilişkilerle bağımız olmadı. Bütçemiz denetlenmektedir. İsteyen gelip denetleyebilir.

“Eğitim sistemini bozan sendikalar değildir”   

Eğitim ve sendikacı olarak yıllardır devlet okullarını ayağa kaldırmak için uğraştım. Eğitim sistemini bozan sendikalar değildir. Hükümetler durumu idare etmeye çalıştı. Birileri özel derslerden, etüd merkezlerinden, dershanelerden yararlanmaya çalıştı. Bu toplum beni öğretmen olduğu kadar sendikacı kimliği ile de tanır. Ülkenin gelişmesi için uğraştık.

“Ara eleman yetiştirmek şart”

    Kolej olgusu bir gerçek. Ama bunlara gidecek öğrenciler sadece bir iki sınavla belirlenir. Bu doğru bir mantık değil. Bu özel dersi körüklüyor. Ölçme değerlendirme sistemi yeniden gözden geçirilecek. Ortaokullarda ölçme değerlendirme liselere yönlendirmeyle doruğa çıkmalı. Her anne baba çocuğunu en iyi şekilde eğitilmesini ister. Çocukların ilgi alanı tespit edilmeli. Klasik eğitim dışında ülkemizin de eksikliği olan ara elemanı doğrultusunda meslek liselerine yönlendirilmeli. İllaki çocuklarımızın üniversite mezunu olması gerekmez. Ülkemizde ihtiyaç olan alanlarda ara eleman şart. 

     Yüksek öğretim ülkenin ihtiyaçlarına göre yeniden planlanacak. Şu anda bazı alanlarda da maalesef yüzlerce gencimiz işsiz. Biz hala öğrencilerimizi oralara yönlendiriyoruz. Yurt dışından gelenler için bir şey diyemeyiz. Doğru planlama yapmak durumundayız.

“Üniversite de turizm sektörü gibi desteklenmeli”

    Ülkemizin çok sayıda üniversiteye ihtiyacı var mı ? Bazı bölgeler üniversite açılmasını istiyor. Bu bölgelere de üniversite açılmalı. Turizm sektörü gibi üniversite sektörü de desteklenmeli. Ama doğru kurgulanması lazım. Buradan mezun olan ve  yurt dışından gelen öğrenciler bizim fahri temsilcilerimizdir. Onlar, uyuşturucudan, gece kulüplerinden, bet ofislerinden, uyuşturucudan söz ederlerse ben bundan utanç duyarım. Onlar eğitim kalitesinden, sosyal yaşamından, sosyal refahtan bahsetmelerini isterim. O nedenle ülkemize çeki düzen vermeliyiz. 

“UBP ile koalisyon kurabilirim demedim”

Ben UBP ile koalisyon kurabilirim demedim.  Bugüne kadar UBP ile DP yağma düzeni kurdu. CTP de bunu değiştireceğim dedi ama bize göre kendi değişti. Bütün bu söylemlere rağmen ve ortaya bir duruş sergiliyoruz diyoruz. 

“Kamu taşımacılığı muhakkak teşvik edilmeli”

Sayın Akıncı’nın belediye başkanı olduğu dönemde Lefkoşa’da toplu taşımacılık vardı. Daha sonra gelen Belediye Başkanları özelleştirdi. O zaman toplu taşımacılık ortadan kalktı. Sayın Harmancı yeniden toplu taşımacılığa geçmek için çalışıyor. Bazı okul  otobüslerinde yaşı ilerlemiş insanların şoförlük yaptığını gördüm.  Kamu taşımacılığı muhakkak teşvik edilecek. Trafikte son dönemlerde kan kaybediyoruz. Her geçen gün bir insanımızı kaybediyoruz. Bu son derece önemli bir sorun. Trafikle ilgili her türlü önlemin alınması lazım. Küçük yaşlarda bu konuda eğitim yapılmalı. 

“Bu iş bitmedi”

    İslam İşbirliği Teşkilatı KKTC’yi Annan Planı’ndan sonra Kıbrıs Türk Devleti statüsüne yükseltti. 541 ve 550 sayılı kararlar orada durduğu sürece KKTC tanınmaz. Biz 1977-1979 doruk anlaşmaları, üst düzey diğer anlaşmalar ve son olarak 11 Şubat 2014 tarihli ortak açıklama metni bizim benimsediğim metindir. İki bölgeli, iki toplumlu, siyasal eşitliğe dayalı tek uluslararası kimlik, tek vatandaşlık ve tek egemenliği içeren bir federal çözüm. Yani Annan Planı’nı Rumlar reddetti ama bir süre sonra müzakereler yeniden başladı. Bu müzakereler kesinlikle devam edecek. Son müzakereleri yakından takip ettik.  Bu iş bitmedi. 7 Ocak seçiminden sonra Güney’de de seçim var. Bu müzakereler birkaç ay sonra yeniden başlayacak. Bunlara herkes hazır olmalı. Bizim kendi içimizde sivil bir demokrasi oluşturmamız, eğitimi, sağlığı, çalışma yaşamını, trafiği, gıda güvenliğini ve diğer konuları düzeltmemize engel değildir. Biz yarın çözüm olacakmış ve AB’a ve oradaki  standartlara ulaşacakmış gibi kendi evimiz içini düzeltmek, kendi  ayakları üzerinde duran bir ekonomik yapıyı oluşturmak, kendi kurumlarımızı kendimizi yönetip söz sahibi olmak durumundayız ki, daha güçlü bir şekilde o federal yapının içine girelim. Dönüşümlü başkanlıkta da ısrarlıyız. 

“Vatandaşlıklar mercek altına alınacak”

  Zamanında Türkiye’nin Ticaret Odası Başkanı Sinan Aygün vatandaş yapıldı. Keyfi usulsüz vatandaşlıklar yapıldı. Sayın Egemen Bağış yapıldı. Sayın Egemen Bağış’ın vatandaş olmasına ihtiyacımız var. 90 gün turist vizesiyle gelene de vatandaşlık yapıldı. Bugün bu iki vatandaşlık iptal edilecek. Son dönemde yapılan vatandaşlıklar mercek altına alınacak. 

Buraya küçük yaşta gelenler ve hatta üniversiteyi bitirenler halen vatandaş olamadı. Buna insanın isyan edesi geliyor. Yasa dışı usulsüz vatandaşlıkları muhakkak iptal edeceğiz. 

Dünyanın hiçbir yerinde yerel nüfusunun kat ve kat fazlası vatandaş yapan bir ülke yok. Vatandaşlık konusu müzakere masasında ele alınan bir konudur. İleride karşımıza çok daha zor şartlarda çıkabilir.

“RHA’lar amaca uygun olarak kullanılacak”

Şu andaki resmi hizmet araçlarının çoğuna RHA yazılarak kullanılıyor. RHA’lar da gözden geçirilecek ve amacına uygun şekilde kullanılacak. Dairelerde görevli kişilerin resmi hizmetlere ulaşması için kullanılmalı. Evinden işine gitmek için RHA’lar kullanılmayacak. Çok fazla sayıda ise elden çıkarılacak.  

“Gıda denetimi konusunda hassasız”

  Sertifikalı ürün, gıda denetimi ve Hal Yasası konularında hassasız. Soframıza gelen ürünler, içilen sıvılar nerede ve nasıl üretildiği önemli. Bütün ürünler öncelikle Hal’e gelmeli.Bu ürünler mutlaka sertifikalı olmalı. Bunlarla ilgili etkin denetimler yapılmalı. Son yıllarda giderek artan kanser vakaları var. Bunların önlemleri alınmalı. İnsanımızın hayatıyla kimse oynayamaz.”