Suna ERDEN

Başkent Lefkoşa’da 22 Ocak 2018 tarihinde gerçekleştirilen eylemde Afrika Gazetesinin bulunduğu binaya hasar verdikleri ve suç işledikleri gerekçesiyle yargılanan sanıklar Mehmet İpek, Ahmet Türkmen, Ümit Taş, Bayram Ak, Oktay Güney ve Abdulhadi Doğan dün yeniden Lefkoşa Kaza Mahkemesi’nde Yargıç Tacan Reynar’ın huzuruna çıkarıldı. 

Davanın dünkü oturumunda savcılığın son iki tanığı dinlendi. Savunmanın, “Eylem esnasında gazete camından parmak hareketi yapıldı, olaylar bu nedenle başladı ”iddiası üzerine yapılan ara duruşmada savcılığın tanıklarının dinlenmesinin tamamlanmasıyla son buldu. Mahkeme duruşmayı bugüne ertelerken,  savcılık ve savunmanın son hitaplarını dinlendikten sonra dava karara kalacak.

Gazete içinden çekilen görüntüler izlendi

Kamuoyunda tartışmalı bir konu haline gelen Afrika gazetesi önündeki eylem ve olayla ilgili tutuklu yargılanan sanıkların davası dün Lefkoşa Kaza Mahkemesi’nde devam etti. Duruşmada iddia makamı Başsavcılık adına Savcı Ayşe Kaymak Şadi savunmanın iddiasına karşı kendi tanıklarını dinletmeye devam etti. Savcı Şadi’nin üçüncü tanığı Yusuf Alkım, son tanığı ise davanın soruşturmasını yapan polis memuru Ömer Karadağlı oldu. Tanık Yusuf Alkım, gazete içerisinden çektiği görüntüleri mahkemeye emare olarak sundu. Alkım, olayların sabah saatlerinde toplanan kitlenin büyümesi ile başladığını söyledi. Alkım, “22 Ocak tarihinde sabah saat 09.00 sıralarında Afrika Gazetesi’ne gittim ve gazete önünde 20-30 kişilik bir grup kapıda ise birkaç tane polis vardı. Gazetede ise 15-16 çalışan biz sesler yükseldikçe ne olacağını bekliyorduk. 09.30’da balkona ben ve üç arkadaş çıktık toplanan kitle bize laf atarak , “hainler, ajanlar” diye bağırıyorlardı. Biz olanları, gazetenin kameralarından izlemeye başladık” dedi. Yusuf Alkım, artan kalabalığın seslerinin yükseldikçe polisin halen sessiz kaldığını ve saat 10.00 raddelerinde camlara önce yumurta ardından ise taşlar atılmaya başlandığını anlattı. Yusuf Alkım şunları söyledi: Camlara atılan taşlar, yabancı maddelerin artarak gelmesi üzerine kendimizi korumak için neler yapabiliriz diye düşünmeye başladık. Gazetenin kapısına birçok eşya koyarak kapıyı güvene aldık. O kadar çok taş atılıyordu ki camın yanına yaklaşmak mümkün değildi. Arkadaşımız uzun bir sopa yardımı ile perdeleri daha fazla taş gelmesin diye kapatmaya çalıştığı esnada balkon camını büyük bir gürültüyle birinin kırdığını gördük. 

Kurt köpeği tartışması

Yusuf Alkım’ın olayı anlatması üzerine sanıkların avukatı Enver Öztürk tarafından sorgulandı. Öztürk, tanık Alkım’a gazete içinde çekilen görüntüleri kışkırtma amaçlı çektiğini öne sürmesi üzerine Alkım, “Yayın yapmak bizde bir alışkanlıktır. Akıllı telefonlar çıktıktan sonra hemen herkes mutlaka bir şeyleri kayıt altına alıyor, linç amaçlı geldiklerini bildiğimiz için ben bu görüntüleri aldım” dedi. 

Öztürk’ün videonun bir bölümünde “Türkiye devletinin ve faşist Cumhurbaşkanının faşist köpekleri geldi” seslerinin duyulması üzerine Alkım,  “Ben hakaret içerikli söylemedim, zaten eylem yapanlar kendilerini kurt köpeği olarak niteliyorlar ve bozkurt işareti yapıyorlar, bende bu nedenle onları öyle nitelendirdim” şeklinde cevap verdi. 

Savcılığın son tanığı olayın soruşturmasını yürüten polis memuru Ömer Karadağlı oldu. Karadağlı önce savcı Ayşe Kaymak Şadi’nin ardından da savunma avukatı Enver Öztürk’ün sorularını yanıtladı. Polis memuru Karadağlı’nın tanıklığının ardından savcılıkta davasını kapattığını beyan etti.  Kıdemli Yargıç Tacan Reynar, savcılık ve savunma avukatının hitaplarını yapması için davayı 15 Şubat saat 11.00’e erteleyerek oturumu kapattı.