Hüseyin ÇİÇEK

Gazimağusa’da geçtiğimiz Cuma günü Alasya İlkokulu’nda 12 yaşındaki öğrenciyi darp eden Beden Eğitimi öğretmeni Ümit Tarsus’a tepki gösteren aileler dün sabah okul zilinden önce eylem yaptı.

Alasya İlkokulu Okul Aile Birliği adına basına açıklama yapan Cem Hiçyılmaz, canlarını yakan, öğretmenlik mesleğine yakışmayan şiddet dolu dayak olayının başka ailelerin yaşamaması için toplandıklarını söyledi. 

Hiçyılmaz, veliler olarak çocuklarını teslim ettikleri öğretmenlere asla toz kondurmazken, kendini bilmez bir kişinin basit bahaneler ile tekme tokat bir çocuğu dövmesini, tehdit etmesini ve boğazından tutup duvara yaslamasını kabullenemeyeceklerini ifade etti. 

Olayın bakanlığa intikal ettiğini aktaran Hiçyılmaz, verilecek ihtarın veya konu şahsın başka okula sevk edilmesinin bir çözüm olamayacağını söyledi. 

İlgili öğretmenin hiçbir okulda görev yapmasını istemediklerini belirten Hiçyılmaz, davalarını sonuna kadar savunacaklarını belirtti. Cem Hiçyılmaz,Milli Eğitim Bakanlığı’nın da  öğretmenlerin yüzünü karartan ve çocukları okullarından soğutan, dayakla, tehditle, korkuyla eğitim verilemeyeceğini bilmeyen kişilerin karşısında olacağına ve gerekeni yapacağına olan inancını dile getirdi.

Eylemde konuşan Osman Kural isimli bir öğrenci velisi ile darp edilen öğrencinin dedesi Kemal Kaleci de birer konuşma yaptı. Yaşanılan olayı protesto etti.

KTÖS şiddet olaylarını eleştirdi

Öte yandan Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası (KTÖS) Genel Sekreteri Şener Elcil, okullarda yaşanan şiddet olaylarına işaret ederek hükümeti eleştirdi. 

Elcil konuyla ilgili açıklamasında, Gazimağusa Alasya İlkokulu’nda yaşanan olaya değinerek “Bu olayda darp edilen öğrencinin haklı durumu ortada iken darp eden aslında ‘devletin elidir” dedi.

Şener Elcil açıklamasını şöyle sürdürdü: “Okullarda yaşanan şiddet olaylarının üstüne gitmeyen, rehber psikolojik hizmeti vermekten kaçan, zaman zaman darp edilen öğretmen ve öğrencilerle ilgili olaylara partizanca yaklaşan Eğitim Bakanlığı bu olayın da temel sorumlusudur. Şiddet olaylarının üzerini örtbas etmeyi alışkanlık haline getiren Eğitim Bakanlığı’nın bu konuda da aynı davranış içine girdiğini gözlemlemekteyiz. Şiddet olaylarını saklamak olaylarda mağdur olan öğrencilere devlet eli ile ‘şiddet’ uygulanmak demektir.”

  Bu çerçevede toplumdaki şiddet eğiliminin ortadan kaldırılmasında en büyük rolün okullara düştüğüne işaret eden Elcil, okullarda rehberlik ve psikolojik danışmanlık hizmetlerinin yaygınlaştırılması, öğretmen dahi olsa, kim olursa olsun suç işleyenlerin “partizanca korunmayarak” yasalara uygun hareket edilmesini istedi.