Çiğdem AYDIN
Kuzey Kıbrıs’ın önemli kurumlarının yöneticileri, eski mücahitler, muhtarlar, hemen herkes KKTC’nin ‘iyi yönetilmediğini’ düşünüyor ve ülkede her şeyin ‘kötüye gittiğini’ belirtiyor. Çıkış yolu olarak ‘reformların hayata geçirilmesinin’ şart olduğunu söyleyenler gibi Başkanlık Sistemine geçilmesini önerenler de var.
Diyalog’un görüşlerine başvurduğu Kıbrıs Türk Otelciler Birliği (KITOB) Başkanı Dimağ Çağıner, “Ülkenin içinde bulunduğu durumdan memnun değilim. Ekonomik olarak doğru yönetildiğine inanmıyorum” derken, İş İnsanları Derneği Başkanı (İŞAD) Başkanı Enver Mamülcü, yaşamı etkileyen politikaların üretilemediğini söyledi ve Başkanlık Sistemine geçilmesini önerdi.
Genç İş Adamları Derneği (GİAD) Asbaşkanı Yağış Akpınar hantallaşan yapıdan şikâyet ederken, Kıbrıs Türk Seyahat Acenteleri Birliği (KITSAB) Başkanı Erkan Kilim, çevre kirliliğine dikkat çekti. Muhtarlar Birliği Başkanı Hüseyin Barbet, “Bu ülkenin hiçbir şeyinden memnun değilim” derken, Emekli Mücahitler Derneği Başkanı Mehmet Salih Direktör “Bu toplum bu şekilde yönetilmeyi hak etmiyor” dedi.
Diyalog’a konuşan temsilcilerin görüşleri şu şekilde:
Enver Mamülcü (İŞAD Başkanı):
Ülkenin bugünkü durumundan kesinlikle memnun değilim. Adalet sisteminin olmayışı ve insan yaşamını etkileyen politikaların üretilmemesi başlıca sebepler. Ülkenin yönetim şekli olarak kesinlikle Başkanlık Sistemini destekliyorum. Bunu her türlü platformda da söylüyoruz.
Siyasette bir düzeyin ve bir sistemin olmadığını, sistemsizlik içerisinde sistem yaratıldığını savunuyorum. Artık Kıbrıs sorunu diye bir şey yoktur. Çözüm noktasından kopulmalı ve tamamen kendi sistemimizi üretmeliyiz. Üretim noktasını daha fazla çoğaltıp, ülkeye katma değer sağlayıp, yurt dışından katılımcıları da ülkemize davet edip bununla ilgili yapılacak çalışmaları her noktada destekleyeceğiz.
Yağış Akpınar (GİAD Asbaşkanı):
Ülkenin bugünkü durumundan genel olarak memnun değilim. Ülkede git gide daralan bir ekonomi ve hantallaşan bir yapı mevcut. Sorunlar bilinmesine rağmen hiçbir adım atılmıyor, hiçbir gelişme yaşanmıyor. Şimdiki parlamenter sistemle bu sorunlar çözülmez. Çok daha pragmatik ve düzgün çalışabilen bir sistem oluşturulması lazım.
Siyasette seviye, genel kültür ve beceri eksikliği olduğu iddialarına katılmam ama siyaset koltuğa gelene kadar siyaset olmaya başladı bizde.
Bundan sonra olması gereken devletin, bürokrasisinin düzgün çalışan bir yapıya kavuşturulmasıdır. Gerisi çorap söküğü gibi gelir.
Dimağ Çağıner (KITOB Başkanı):
Ülkenin içinde bulunduğu durumdan memnun değilim. Çünkü ekonomik olarak doğru yönetildiğine inanmıyorum. Sistemin tıkandığına inanıyorum bu durum çok rahatsız edici. İdari sistemin de tıkandığına inanıyorum. Uzun zamandır koalisyonlarla yönetiliyoruz ve kısa süreli oluyor. İstikrarsız bir durum ortaya çıkarıyor reform yapılmasını mümkün kılmıyor. Kendi sektörüm için söyleyebilirim örneğin hükümetler değişiyor turizm bakanları değişiyor tekrar sil baştan anlatmaya başlıyorsunuz sorunları projeleri. Yine zaman kaybediliyor. Bunlar tabi ki çok rahatsız edici. Bu ülkede tek iyi şey insanlarıdır dolayısıyla en iyi tarafı da insanlarıdır diyebilirim. Parlamenter sistemin devam etmesi koalisyonların devamı anlamına gelir ki bu da sürdürülebilir politikalarının üretilmemesi anlamı taşıyor. Reformlar için çok ciddi bir iradeye ihtiyaç vardır. Önerim Başkanlık Sistemidir. Fakat Başkanlık Sisteminin de doğru zeminde sağlıklı tartışılması gerekiyor. Sistemde yaşanan tıkanıklıkları minimuma indirebilecek bir Başkanlık Sitemine geçilmeli.
Siyasette seviye, genel kültür ve beceri eksikliği olduğu iddialarına katılmıyorum. Biz seçimlerle 50 tane milletvekili seçiyoruz. Bu seçtiğimiz insanlar bizim insanlarımızdır aynı okullarda okuyoruz kendi doktorlarımız, ekonomistlerimiz, avukatlarımızdır bu yüzden ben seviyesiz veya beceriksiz olduklarını düşünmüyorum. Bana göre sistem onların bazı şeyleri yapmalarını ne yazık ki engelliyor.
Bundan sonra büyük resme bakmak gerektiğini düşünüyorum reformların süratle hayata geçirilmesi gerekiyor. Ayrıca Türkiye ile de ilişkilerimizin düzeltilmesi gerektiğini düşünüyorum.
Erkan Kilim (KITSAB Başkanı):
Ülkenin şu anki durumunda çok fazla şikâyetçi değilim. Eksiklikler var ama burası 1983’te kuruldu yeni ve genç bir Cumhuriyet tabi ki şükretmek lazım elbette aksaklıklar olacak. Orta Doğu’ya bakılınca bu genç Cumhuriyeti korumamız gerektiğini bir kez daha anlamamız gerekir. Vatansız toplumların nerelerde nasıl yaşadığını görmeli, bilmeli ve şükretmeliyiz.
İzolasyonlar, tanınmamışlık, ambargolar. Turizmciler olarak Güney Kıbrıs’ın yaptırımları ile karşılaşıyoruz bu çok rahatsız edici bir durum. Çevre kirli ne yazık ki çok üzücü ama burada idarecileri suçlamıyorum. İnsanlarımız bu konuda çok duyarsız ne yazık ki. Bana göre Parlamenter sistem çalışırsa düzelir. Bugün Türkiye’de Başkanlık Sistemi var, var da ne oldu uçtu mu Türkiye? Hayır, ben hangi sistem olursa olsun eğer o sistem çalıştırılırsa birçok sorunun düzeleceğine inanıyorum. Bundan sonrası için ilk önceliği eğitime vermeliyiz. Herkes üniversite mezunu olmak zorunda değildir ara eleman yetiştirmeliyiz, hizmet sektörleri için özellikle insan yetiştirmeliyiz. Bir de izolasyonlar kalkar, ticaret yapmaya başlarsak bana göre birçok ekonomik sorunu da çözmüş oluruz.
Hüseyin Barbet (Muhtarlar Birliği Başkanı):
Ülkenin durumundan hiç memnun değilim. Bu memleketin hiçbir şeyinde hayır yok. Zamlar beni çok rahatsız ediyor. Her gün ki uyanıyoruz bir şeye zam geliyor. Elektrik pahalı, yemek pahalı, benzin pahalı, sağlık hizmetleri sıfır, eğitim kötü.
Şimdiki parlamenter sistemle bu ülke düzelmez. Önerim Başkanlık Sistemine geçilsin bu şekilde düzelir belki sorunlar.
Mehmet Salih Direktör (Emekli Mücahitler Derneği Başkanı):
Ülkenin şu anki durumundan memnun değilim. Bu toplum bunları hak etmiyor; saygı, sevgi dayanışma kalmadı. Sağlık, ekonomi gibi sorunlarımız var. İnsanların artık menfaat peşinde olmaları beni çok rahatsız ediyor. Bizim dinimizde bir selam vermek sadakadır biz bundan bile uzaklaştık bunlar beni çok rahatsız ediyor. Kişisel menfaatlerin dışına çıkılmadığı sürece hiçbir şey düzelmez. Şahsi menfaatlerden uzak, milletin menfaatini düşünerek hareket edilmek zorundadır. Sistem ne olursa olsun eğer bizleri yönetecek olan kişiler veya kişi kendi şahsi menfaat ve çıkarlarını toplumun menfaat ve çıkarlarından ülkesinin menfaattarından önde tutarsa bizi hiçbir sistem kurtarmaz. Ben KKTC’nin sonsuza dek yaşamasından tarafım. Biz bu topraklarda varoluş mücadelesi verdik zamanında savaş vardı şimdi başka türlü savaşlar vardır. Mücadele edilmesi lazım bu topraklarda var olmak için.
NE ZAMAN İYİ YÖNETİLDİ Kİ !!!!!!