Ömer KADİROĞLU

   Çoğunluğu Kıbrıs’ın Baf bölgesinden göçmen olan Güzelyurt’un sakinleri, Barış Harekatı’nın 50’inci yılında görüşlerini Diyalog gazetesine açıkladı. Yarım asır önce terk edilen yerlere geri dönmek istemediğini belirten Güzelyurt sakinleri “Hiç kimse bizi buna zorlayamaz. Yarım asırdır yaşadığımız yerden çıkmamızı istemek insan haklarına aykırıdır” dedi.
Mülkiyet sorununun ‘takas ve tazminatla’ çözüleceğini belirten Güzelyurt sakinleri, bölgedeki sorunların çözümü için KKTC yetkililerinden ilgi beklediklerini söyledi. Özellikle yarım kalan hastanenin tamamlanmasını isteyen vatandaşlar, Güzelyurt’a yatırımların teşvik edilmesi halinde gençlerin göçünün önlenebileceğini kaydetti.

Ne dediler?.. 
Şinasi Özdeş
“Güzelyurt Sivil Toplum Örgütleri olarak sorunlarımızı sık sık gündeme getiriyoruz ama yetkililer bu bizi görmezden, duymazdan geliyor. Yarım kalmış bir hastanemiz vardır. Son zamanlarda hastane bitirilecek diyorlar ama herhangi bir adım atılmış değildir. Sağlık ve Toplum Bilimleri Üniversitesi’nin bölgemizde açılması bizleri umutlandırmış ve çok mutlu etmişti. Fakat burada yaşananlardan sonra moralimiz çöktü. Gençlerimiz bölgeden göç ediyor. Narenciye de bu yıl iyi gitmedi. Bizler buradan başka bir yere gidecek değiliz. Son 50 yıldır burada yaşıyoruz ve yaşamaya devam edeceğiz. Tek isteğimiz, hükümetlerimizin buraya yatırım yapması, yatırımcıları teşvik etmesidir.”

Ali Erses
“Güzelyurt bölgesine 1974 yılında geldim ve yarım asırdır buradayım. Güzelyurt’ta yaşamaktan mutluyum ancak son zamanlarda bölgemizde çıkan yolsuzluklar ve üniversitedeki mevzular Güzelyurtluları biraz kırdı. Moral bozan olaylar yaşandı ancak yine de burada olmaktan mutluyuz. Bölgemize ciddi yatırımlar yapılıyor ve bu nedenle umutluyuz. Bir gün Güzelyurt’un Rumlara verileceğini hiç düşünmüyorum. Mülkiyet sorunu takas ve tazminat yöntemiyle çözülmelidir. Gelecekten beklentim çocuklarımın iyi bir yaşantı sürmesidir.”
Zihni Gürpınar
“50 yıldır Güzelyurt’ta kalıyorum ve bu bölgede çok fazla olumsuzluklar var. Ancak iyi yönleri de vardır. Bir gün Güzelyurt’un Rumlara verileceğine asla inancım yoktur. Gelecekten beklentim ekonominin düzelmesi ve sağlıktır.”
İsmet Başeğmez
“Güzelyurt bölgesine 1976 yılında yerleştim. Bu bölgede yaşamaktan memnun değilim çünkü düzen yok.  Bu memleketi yediler, bitirdiler. Ülkede toplanan verginin yüzde 85’i memur maaşlarına gidiyor. Gençler bu göç ediyor. Ülkede o kadar çok elektrik sorunu var ki boşa yapılan yatırımlar yerine elektriğe bir çözüm bulabilirlerdi. O nedenle Güzelyurt’ta olmaktan çok da mutlu değilim.”
Hamza Kenci
“Güzelyurt’ta 37 senedir yaşıyorum. Güzelyurt bölgesinde çok olumsuzluklar var ancak ben yine de burada yaşamaktan mutluyum. Benim gelecekten beklentim sağlık ve mutluluktur.”
Durdu Koruçam
“10 yıldan fazladır Güzelyurt’ta esnafım ve burada olmaktan mutluyum. Güzelyurt’ta elbette ki olumsuzluklar vardır ancak yine de buraya alıştık ve mutluyuz. Bir gün Güzelyurt’un Rumlara verileceğine imkan vermiyorum. Benim gelecekten beklentim ekonominin iyi olması ve herkesin sağlıklı yaşamasıdır.”
Ahmet Uzkafalı
“Güzelyurt bölgesine Niğde’den geldim ve 50 yıldır burada yaşıyorum. İlk zamanlarda buraya geldiğimde çok mutluydum ancak şu anda mahrumiyet bölgesi olduğu için çok da mutlu değilim. Eminim ki bu bölgede yaşayan çok insan da mutlu değildir. Gelecekten bir beklentim yok çünkü bu gidişat bizlerin umutlarını bitirdi. 50 senedir iyi olsun diye iyi düşündük ancak bu saatten sonra da bir şeylerin düzeleceğine pek bir inancım kalmadı.”
Mehmet Turay
“Güzelyurt’ta narenciye işi yapıyorum ve burada doğdum büyüdüm. Burası dışlanmış ve yatırım yapılmayan bir bölgedir. Çok mutu olunacak bir yer değildir ancak başka yerde de yaşayamayız çünkü alıştık. Gelecekten tek beklentim her şeyin çok daha güzel olmasıdır.”
Hüseyin Yaman
“40 yıldır Güzelyurt’ta yaşıyorum. Burada yaşamaya alıştığımız için mutluyuz. Bölgede çok ciddi sıkıntılar var ve yetkililerce görülmeyen bir yer olarak kaldı.”