banner564

‘Gereksiz tartışma’

Özersay, HP’nin gündeminde UBP ile koalisyon olmadığını açıkladı

‘Gereksiz tartışma’
banner598

 Pelin YÜKSELAY-  Çiğdem AYDIN

Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Halkın Partisi (HP) Genel Başkanı Kudret Özersay, gündemlerinde Ulusal Birlik Partisi (UBP) ile hükümet kurmanın olmadığını söyledi. Özersay, bu konuda ortaya atılan spekülatif haberlere tepki gösterirken, asılsız iddialarla zaman harcamak istemediklerini söyledi.
   Diyalog TV’de Cemre Akar’ın hazırlayıp sunduğu ‘360 derece’ programına katılarak gündemdeki gelişmeleri değerlendiren Özersay hükumetin bozulacağına dair iddiaları yalanladı. 
   Özersay iç ve dış siiyasete ilişkin soruları şöyle yanıtladı:
   Soru: UBP-HP koalisyonunun gündemde olduğu iddia ediliyor. Neler söyleyeceksiniz bu konuda?
   Özersay: Böyle bir gündem yok. Birisi bunu söylemiş, o birisi bunu yazmış falan üzerinden konuşmak, gereksiz şekilde ülke gündemini meşgul eder diye düşünürüm. Ayrıca duyum ve söylem üzerine ben yorum yapmam. Her bir iddia ortaya atıldığında ben durmadan çıkıp da onu düzeltmek için açıklama yapamam. Neden? Çünkü kısa bir süre sonra ülkenin gündemi bu olmaya başlar. Bu çok gerçekçi bir yaklaşım değil. Bizim işimiz var, sorumluluklarımız var. Hükümet devam ettiği sürece bizim yapmamız gereken bakanlıklarımıza ve işimize odaklanmaktır. Aynı ortamlarda bütün siyasiler olarak bulunuyoruz. Milletvekilleri ile konuştuğunuzda bundan hareketle işte bir başka koalisyon pazarlığı yapılıyor diye bir söylemi ön plana çıkarmayı doğru bulmam. 

Soru: Abu Dabi’de İslam İşbirliği Teşkilatı Toplantısından yeni geldiniz, temaslarınız hakkında bize bilgi verir misiniz? 
Özersay: İslam İşbirliği Teşkilatı konusunda bir şeyler söylemeden önce genel anlamda dış politika ile ilgili şu saptamayı yapmak gerekiyor. Evet Başbakan Yardımcılığı görevim var ama esasen Dışişleri Bakanlığı görevimi yerine getiriyorum. Geçtiğimiz yıllarda KKTC tanınmayan bir ülke olduğu için Dışişleri Bakanlığı öyle durumu idare eden bir yerlerde sadece bir şey olduğu zaman açıklama yapan bir bakanlıkmış gibi algılandı bunu doğru bulmuyorum. Göreve geldiğimizde Kıbrıs Türk halkını görünür kılacağımızı ve bu ülkenin uluslararası anlamda birçok konuda görünür olması için çalışmalarımızı yaptık yapıyoruz.  Batıdan Doğuya çok sayıda uluslararası toplantıya katıldık. Bu bağlamda İİT uluslararası arenada önemli bir yer tutar. Ve buralarda gösterdiğimiz katılımla Kıbrıs adası denilen bir yerde adanın Kuzeyinde başka bir devlet olduğu olgusunu herkes görür ve her defasında hatırlar. İmkan olan her uluslararası platformda Kıbrıs Türkünün sesini duyurmak için çalışmaya devam edeceğiz
Hükümetin dış politikası
   Soru: Başbakan Erhürman, federasyon konusunda HP’nin görüşlerini dile getirdiğinizi söyledi. Bunu nasıl anlamalıyız? 
Özersay: Kıbrıs’ta federasyonun şartlarının bulunmadığı geçen 50 yıl içerisinde aslında paylaşmaya dayalı bir federasyonun Kıbrıs Rum Liderliğinde ve toplumunda yönetimi ve zenginliği paylaşmaya hazır olmadıkları için bunu içlerine sindiremedikleri için aslında federasyonun şartlarının zemini olmadığını söylediğimizde evet bunu Halkın Partisi olarak söylüyoruz ve bunu söylüyorum. Kıbrıs sorununun ne şekilde çözülmesi gerektiği konusunda görüşleri farklıdır 4 partinin. Federasyon zemininde bir ortaklık olmalıdır diyen siyasi partiler olduğu gibi federasyon dışındaki ortaklık modellerini artık konuşmamız gerektiğini söyleyen de Halkın Partisi’dir. Ama Kıbrıs sorununun bundan sonrası nasıl olmalıdır nasıl ayrışmalıdır konusunda ortak bir görüşümüz olmamasına rağmen Hükumet ortaklarımızla dış politikamız sadece bunun la ilgili değil. Kıbrıs konusunda siyasi eşitliğin anlamı ve önemi, daha önce tartışılan iki kesimliliğin önemi, garanti sistemi ile ilgili olarak önemi, Kıbrıs Rum Liderliğinin zamana oynaması, Kıbrıslı Türklerin Güneydeki taşınmaz malları ile ilgili uygulamaları, doğalgaz zenginlikleri ile ilgili uygulamalar tüm bu konular hükumetin dış politikası olarak kabul edilir ve ben bu konularla ilgili bir beyan verirken hükumetin dışişleri bakanı olarak beyan veriyorum.
Soru: Sizin bazı endişeleriniz vardı bu konuda sizin görüşünüz nedir? 
Özersay: Kıbrıs’ta federal zeminde müzakerelerin 50 yıl içerisinde bütün yöntem ve usullerle tüketildiğini düşünüyoruz biz. Eğer aynı şeyleri yapmaya devam edersek farklı sonuçlara varamayacağımızı düşünüyorum. Kıbrıs’ta bir ortaklık kurulabilir ancak bu ortaklık federal bir ortaklık bugünün şartlarında olmaz. Aynı söylemi devam ettireceksek ki bunu devam ettirenler var bu bir siyasi söylem şekline dönüştü ki bu bize biraz puan getirir devam ettirecek olanlar var ettirebilirler. Bizim söylediğimiz şudur federasyonu bir takıntı haline getirenler var önemli olan belirli bir zeminde karşılıklı olarak iki tarafın birbirlerine güven duymasını sağlamaktır, iki tarafın birbirlerine varlığını içlerine sindirebilmelerini sağlamaktır ve bu şekilde bir ortaklık kurmaktır. Biz Halkın Partisi olarak Evrimsel kademeli olarak bir işbirliğine dayalı ortaklık kurulması taraftarıyız. Biz bunu söylediğimizde Rumlar buna sıcak bakmaz deniyor aynı Rumlar Federasyona da sıcak bakmıyor aradaki fark bir gecede değil yavaş yavaş evrimsel adım adım işbirliği ortaklığına yönelmek gerektiğidir. Bunu zamanı geldiğinde Kıbrıs Rum tarafı sizi içselleştirdiğinde ve kabul ettiğinde ileride işbirliği ortaklığını federasyona çevirebilirsiniz. 
Soru: Güney Kıbrıs’ın doğalgaz sondajları ilerliyor. Hatta çok yeni bir haber olarak Fransa’nın bölgede üst kuracağı açıklandı. Bunlarla ilgili değerlendirmeniz nelerdir?
Özersay: Kıbrıs meselesi ve içinde bulunduğumuz durum ne kadar siyasi ise o kadar da ekonomiktir. Bir paylaşım kavgası vardır ortada, bir paylaşım mücadelesi vardır. Dolayısıyla bir pastanın paylaşılması meselesi de vardır. O nedenle biz hem yönetimin paylaşılmasına hem de zenginliğin paylaşılmasına, refahın paylaşılmasına Rumlar hazır olmalıdır diyoruz. Şu anda hazır olmadıklarını söylüyoruz. 
Bir örnek vereyim size, turizm. Turizm aslında temelinde son derece barışçıl ve devletlerin adından, ülkelerin büyüklüğünde, nüfusların yoğunluğundan bağımsız bir biçimde herkesin dâhil olduğu bir ekonomik aktivitedir ve son derece de önemlidir. Turizmle ilgili olarak biliyorsunuz Rum tarafı KKTC’deki bazı turizm faaliyetlerine engel yaratmaya çalışıyor. Yurt dışında büyükelçilikleri aracılığı ile fuarlara gönderdikleri yazılarla, KKTC’ye gelecek olan belli bazı turist gruplarına dönük yaptıkları yazışma ve diplomatik girişimlerle engel olmaya çalışarak ama aynı zamanda KKTC’deki turistik tesislere gelecek olan yabancı turistleri Larnaka Havalimanı’nda engelleyerek, yıldırarak, caydırarak bir darbe vurmaya çalışıyor. Biz Dışişleri Bakanlığı olarak bununla ilgili geçen sürede bazı tedbirler aldık. Hakikaten hangi ülke vatandaşıyla ilgili olarak böyle bir adım attılarsa o ülke büyükelçisiyle temasa geçtik, görüşmeler yaptık, bir farkındalık oluşturmaya çalıştık. Bazı ülkeler açısından da örneğin Rusya Federasyonu Dışişleri Bakanlığı devreye girdi. Rus vatandaşlarına Larnaka’da yapılan muameleyle ilgili ve bu Rum Basınına da yansıdı aynı zamanda. Bu kendiliğinden, sadece bizim yaptığımız çabayla belki olmadı ama bu yönde bir çaba ortaya koyduk. Çünkü Kıbrıs Türkü’nün seçilmiş temsilcileri olarak bu bizim görevimizdir… 
Kıbrıs’ta siyasi anlamda kapsamlı bir çözüm bulunmadan da bölgedeki tüm limanların, KKTC limanları da dahil olmak üzere açılmasıyla birlikte bu havza bir ekonomik ve ticari işbirliği alanına dönüşebilir. Bu kaçınılmaz olarak bu bölgede istikrarı güçlendirir, kalıcı kılar ve karşılıklı olarak bağımlılığı artıracağı için çatışma ihtimalini de ortadan kaldırır. Böyle bir vizyondur aslında bizim HP olarak ortaya koyduğumuz vizyon ve biz şeyi görebiliyoruz, eğer bir yerden GYÖ’lerle sınırlı kalmayacak şekilde onu biraz daha ileriye götürerek, değişik alanlarda işbirliğine dönüştürebilirsek evrimsel olarak bu Kıbrıs’ta çatışmanın olmayacağı daha kalıcı bir ortaklığa doğru yönelir. Bu belki 5 tane konuyla sınırlı olacak şekilde Avrupa içerisinde o beş konuda temsiliyet getirecek bir ortak temsiliyete de dönüşebilir ama nihayetinde realite iki ayrı devletin ve kurumlarıyla buradaki varlığıdır aslında. Bunu dışlamayacak formüller üzerinde düşünmemiz gerekir.  

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner471

banner473