banner564

Gerçekler inkar ediliyor

Hasan Taçoy, “Anastasiadis’ten sonra Mavroyannis de Rum tarafının Kıbrıs Türk halkının haklı taleplerini hiç dikkate almadığını ortaya koydu” dedi

 Gerçekler inkar ediliyor
banner598

Demokrat Parti Ulusal Güçler (DP-UG) Genel Sekreteri Hasan Taçoy, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’in Rum Meclisi’nde yaptığı konuşmadan sonra müzakerecisi Andreas Mavroyannis’in de Rum tarafının, Kıbrıs Türk halkının haklı taleplerini ve Adadaki gerçekleri hiç dikkate almadığını ortaya koyduğunu kaydetti.

Taçoy yaptığı yazılı açıklamada, Mavroyannis’in öncelikle Kıbrıs’ta Türkiye veya Kıbrıs Türklerinden kaynaklanan bir sorun değil; Rum-Yunan ikilisinin Enosis hayalleri ve silahlı saldırılarından dolayı oluşan bir durum olduğunu anlaması gerektiğini ifade etti.
Taçoy, “Kıbrıs’ta eğer bir işgal ve kolonizasyon söz konusu ise, bu ortaklaşa kurduğumuz Kıbrıs Cumhuriyeti’nin kendileri tarafından silah zoru ile işgali ve Ada’nın Yunan egemenliğine girmesi için yüz yılı aşkın bir süredir adaya taşıdıkları nüfus sonucu oluşan kolonizasyonudur” ifadelerini kullandı.

Kıbrıs Türkü saf değil…
Kıbrıs Türkü’nün, yıllarca zor şartlarda Ada’nın Yunan olmaması için direndiğini belirten Taçoy, Anavatan Türkiye’nin, Ada’nın Yunan işgaline sokulmasını önlemek için meşru garantörlük hakkını kullanarak Kıbrıs’a müdahale ettiğini, neticede Rumlara da Yunanistan’a da demokrasi ve özgürlüğün gelmesine yol açtığını kaydetti.
Taçoy, Türkiye’ye, sağladığı maddi destek, güvenlik ve huzur için saldıran Rum yetkililerin Kıbrıs Türkü’nün, Rumlarla bir anlaşma olsun diye Türkiye ile ilişkilerini yıkacak, Türkiye’ye düşmanlık yapılmasına izin verecek kadar saf olmadığını anlaması gerektiğini de belirtti.

Mavroyannis ve patronu Anastasiadis…
DP UG Genel Sekreteri Taçoy açılkamasına şöyle devam etti:
“Mavroyannis bilmelidir ki Kıbrıs Türkü, Kıbrıs konusunun yıllar içinde oluşan Birleşmiş Milletler parametrelerinden uzaklaşılarak Avrupa Birliği şemsiyesi altında, yani Rum-Yunan ağırlıklı etkisi ile çözümlenmesine, bu kisve altında iki kesimliliğin ortadan kaldırılmasına, sosyo-ekonomik hayatının perişan edilmesine izin vermeyecektir.
Mavroyannis ve patronu Anastasiadis’in görüşülen altı başlıkla ilgili yaklaşımları ve politikaları Kıbrıs Türkü’nü tuzağa düşürtmek ve Kıbrıs’ı Yunan egemenliği altına sokacak zemini yaratmaya yöneliktir. Rum zihniyeti 1963’te ne ise, bugün de odur.

“Akıncı ve Nami niçin susuyor?”
Cumhurbaşkanı Sayın Mustafa Akıncı ile müzakerecisi Sayın Özdil Nami bu saldırılar karşısında suskun kalmakla büyük hata içindedirler.
Sayın Akıncı ile Sayın Nami, Rum yetkililerin Kıbrıs Türk halkını tedirgin ettiğinin farkında değiller mi?
İkisi de Anayasal görevlerinin Kıbrıs Türk halkının hak ve menfaatlerini korumak olduğunu asla unutmamalıdır.”

Güncelleme Tarihi: 21 Şubat 2016, 09:25
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner608

banner474